Gerçek kişiler arasında yapılan yetki sözleşmesinin geçerli olmadığı (HMK. mad. 17)- Kişisel hakka dayanan tasarrufun iptali davalarında HMK. mad. 5 vd.'nda düzenlenen yetki kurallarının geçerli olduğu-
Mahkemece, HMK.nın 17.maddesi uyarınca kiralayanların tacir olup olmadığı araştırıldıktan sonra sözleşmedeki yetkiye ilişkin düzenlemenin geçerli olup olmadığı üzerinde durularak sonuca göre bir karar verilmesi gerektiği-
Alacaklı ile borçlu arasında yazılı yetki sözleşmesi varsa sözleşmede yetkili gösterilen yer mahkemesinin de HUMK. mad 22 uyarınca yetkili olacağı- Borçlu davalı ile 3. kişi konumundaki davalı arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunduğundan ve yapılan yetki sözleşmesi, her iki davalı yönünden de geçerli olduğundan 3. kişi konumundaki davalının yetki itirazının reddine, 4. kişi konumundaki davalının ise diğer davalılar ile mecburi dava arkadaşlığının olmaması nedeniyle, yetkisiz mahkemede dava açılmış olmakla yetki itirazının kabulüne ve hakkındaki davanın tefriki ile ikametgahının bulunduğu ve yetkili yer olarak bildirilen asliye hukuk mahkemesine gönderilmesi gerektiği-
Alacaklı alacağının varlığı ile birlikte alacağın vadesinin geldiğini veya alacağının vadesi gelmemişse, İİK. 257/II hükmündeki sebeplerin varlığı hakkında mahkemeye kanaat verecek delilleri göstermek zorunda olduğu- İhtiyati haciz koşulları düzenlenirken, “alacaklıya neden normal takip yoluna başvurmayıp, ihtiyati haciz istediğini açıklamak ya da ispatlamak” yükümlülüğünün yüklenmediği- İhtiyati haczin “takip yolu” olmayıp, bir çeşit geçici hukuki koruma olduğu- Kesin yetkinin olmadığı hallerde yetki itirazının ileri sürülmesi gerekli olup, bu hususun hâkim tarafından kendiliğinden dikkate alınamayacağı- Anayasa, kanun hükümleri ve hukukun genel ilkeleri bir yana bırakılarak hâkimin kendine göre bir anlayış ve uygulama oluşturup, kararlarını buna göre vermesi usul ve yasaya aykırı olduğu-
İtirazın iptali davasında "...davanın usulden reddine..." şeklinde gerekçe oluşturulup '... mahkeme yetkisiz olmakla talebin usulden reddine, karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın yetkili ... Mahkemesine gönderilmesine" şeklinde hüküm kurulmasının çelişki oluşturacağı-
HMK'nun tamamlanmış işleri etkilememek kaydıyla derhal uygulanacağı (HMK. mad. 448), takip tarihi itibariyle yürürlükte olan HMK. mad. 17. gereğince, takibe konu bonoda tarafların tacir olduklarına dair bir ibare bulunmadığı gibi, bu konuda bir belge de sunulmadığına göre, takibe dayanak bononun tacirler arasında düzenlenen bono olarak kabul edilemeyeceği ve bonoda yer alan yetki şartının geçersiz olduğu-
HMK'nun tamamlanmış işleri etkilememek kaydıyla derhal uygulanacağı (HMK. mad. 448), takip tarihi itibariyle yürürlükte olan HMK. mad. 17. gereğince, bonodaki yetki şartının geçersiz olduğu-
Alacaklının bir adet bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takibe başladığı, takip dayanağı olan bonoda D.li icra mahkemelerinin yetkili kılındığı; takibe konu olan bonoda D.li mahkemelerinin (icra dairelerinin) yetkili olduğunun yazılmasının yetki sözleşmesi niteliğinde olup, borçlunun tacir olmadığı anlaşıldığından takip tarihi itibariyle yürürlükte olan 6100 sayılı HMK'nun 17. maddesi yetki sözleşmesinin geçersiz olduğu-
Kira sözleşmesinden kaynaklanan tazminat alacağına ilişkin uyuşmazlıkta tarafların tacir olmamasından dolayı 6100 sayılı Kanun'nun 17.maddesinin uygulama alanı bulamayacağı-
Yetki sözleşmesinin ancak tacirler veya kamu tüzel kişileri tarafından, aralarında doğmuş veya doğabilecek uyuşmazlıklar için yapılabileceği, yetki sözleşmesi düzenlenebilmesi için işin ticari iş olmasının değil, tarafların tacir olmasının gerekeceği-