Takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde zamanaşımı süresinin dolduğundan bahisle icranın geri bırakılmasına karar verilmesi istemine ilişkin uyuşmazlıkta kesinlik sınırının takip talebindeki alacak miktarına göre değil, şikayet tarihindeki dosya hesabına göre belirleneceği-
Hukuk Genel Kurulunun ................... tarihli kararında tartışmalı olan bir husus neticeye bağlanmış olmakla yanıltma halinde istinaf incelemesinin İlk Derece Mahkemesinin verdiği başlangıç tarihine göre, tebliğden itibaren süresinde istinaf yoluna başvurması halinde incelenmesi yönünde karar verildiği, Dairemiz'in önceki içtihadından dönmek suretiyle istinaf incelemesinin yapılması gerektiği kanaatine vardığı, o halde, Bölge Adliye Mahkemesince hakim yanıltması sebebiyle istinaf başvurusunun süresinde sayılarak istinaf nedenlerinin incelenmesi için kararın bozulması gerektiği-
İİK'nın 363/4. maddesi uyarınca, istinaf yoluna başvurulmasının, satıştan başka icra işlemlerini durdurmayacağı- Buna göre, takibe yönelik itiraz ve şikayetler hakkında verilen icra mahkemesi kararları hakkında ihale tarihi itibariyle yargı yoluna başvurulmuşsa ihale yapılamayacağı- Bu hususun mahkemece de re'sen dikkate alınması gerekeceği-
İlk Derece Mahkemesince ''tefhim veya tebliğden itibaren'' denilmek suretiyle istinaf süresi konusunda tarafları yanıltacak şekilde hüküm oluşturulduğu bu nedenle, davacının istinaf isteminin süresinde yapıldığının kabulü gerekeceği, o halde, istinaf başvurusunun süresinde yapılmadığına ilişkin .............. tarihli ek kararının kaldırılarak, istinaf başvurusunun esasının incelenmesi ve oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekeceği-
12. HD. 13.02.2024 T. E: 2023/2050, K: 1226
Bölge Adliye Mahkemesince, asıl kararın İİK’nın 365/1-3. maddesi uyarınca kesin olarak verildiği ve borçlunun bu karara yönelik temyiz istemi de ek karar ile (kararın kesin olarak verildiğinden bahisle) reddedilmiş ise de; kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takipte senedin kambiyo vasfına haiz olmadığına dair şikayetin hak düşürücü süreden reddine dair kararın kesin olduğuna iliskin 2004 sayılı Icra ve Iflas Kanunu’nda herhangi bir hüküm olmadığından esasa iliskin kararın İİK'nın 365. maddesi gözetildiğinde temyizi kabil olduğunun anlaşıldığı-
Aylık işleyecek nafakanın tahsiline yönelik icra emrine karşı yapılan şikayet sonucunda verilen kararın miktar itibarı ile kesin olmayacağı-
HMK’nın 294. maddesinde hükmün tefhiminin, hüküm sonucunun duruşma tutanağına geçirilmek suretiyle olacağı ve zorunlu hallerde hüküm sonucunun tefhim edildiği hallerde gerekçeli kararın bir ay içinde yazılacağı belirtilmekle, hüküm kurulurken gerekçe yazılmasının ve gerekçeli kararın tüm unsurlarıyla tefhim edilmesinin zorunlu olmadığı, istinaf başvuru süresinin kanun gereği usulüne uygun yapılan tefhimden itibaren başlayacağı, dolayısıyla kararın istinaf eden borçlu vekiline 20.04.2022 tarihinde tefhim edildiği halde istinaf dilekçesi belirli süre geçirildikten sonra, 23.05.2022 tarihinde verildiği, buna rağmen, süre tutum dilekçesi verilmediği gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesinin; gerekçeli kararın tüm unsurlarıyla tefhim edilmemesi sebebiyle kanun yoluna başvuru süresinin tebliğden itibaren başlayacağı değerlendirmesi hatalı olup, mahkemece İİK'nın 365/3 maddesi gereğince istinaf talebinin reddine karar verilmesi gerektiği-
Uyuşmazlık (istinaf) konusu değerin, İlk Derece Mahkemesinin karar tarihine göre kesinlik sınırını geçmediği anlaşıldığından İlk Derece Mahkemesinin ek kararına yönelik istinaf isteminin reddi kararı doğru olup, anılan Bölge Adliye Mahkemesinin temyiz talebinin reddine ilişkin son kararının onanması gerekeceği-
Meskneiyet şikayetine ilişkin kararın borçluya tebliğ edildiği tarihe göre 10 günlük istinaf süresi Kurban B.ının ikinci günü dolduğundan, istinaf başvurusunun süresinde olduğu-