İlk Derece Mahkemesince verilen kararın miktar itibari ile kesin olduğu gerekçesi ile Bölge Adliye Mahkemesinin istinaf başvurusunun kesin olarak reddine dair kararın temyizi üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin temyiz talebinin reddine ilişkin son kararının onanması gerektiği-
Bölge Adliye Mahkemesince ihtilaf konusunun değer itibari ile kesin olduğundan bahisle istinaf başvurusunun esastan reddine dair kararın temyizi üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin temyiz talebinin reddine ilişkin son kararının onanması gerektiği-
Kambiyo yollu takip nedeniyle borca itirazın 5 günlük hak düşürücü süreden reddine dair kararın temyizi kabil olduğu-
İcra takibin türü ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı takip olup, borçlulara 6 örnek icra emri gönderildiği, icra dosyasında borçluların, hesap kat ihtarının borçlulara usulüne uygun tebliğ edilmediği, kat ihtarındaki istemi aşar şekilde takip başlatıldığı gerekçesiyle takibin iptalini talep ettiği, talebin niteliği itibariyle İİK'nın 16-18. maddeleri kapsamında şikayet olduğu 16.02.2023 tarihinde karar verildiği ihale tarihinin 28.04.2022 tarihi olduğu, ihale tarihinde dosyada karar verilmediği dolayısıyla istinaf talebinde bulunulmadığı görülmekle İİK’nın 363/son maddesinin uygulama yeri olmadığından ihalenin feshine karar verilmesinin isabetsiz olduğu-
Borçlular vekilinin temyiz dilekçesinde; 13.01.2022 tarihli İlk Derece Mahkemesine yönelik olarak yasal süresinde süre tutum dilekçesi sunulup, gerekli harçların yatırıldığı öte yandan, Bölge Adliye Mahkemesi kararında ifade olunduğunun aksine, mahkeme gerekçeli kararının davacı/borçlular vekiline 16.04.2022 tarihinde elektronik yolla tebliğ edildiği, akabinde gerekçeli istinaf dilekçesinin süresinde UYAP sisteminden gönderildiğinin ileri sürüldüğü, işbu neden ve re'sen UYAP kayıtlarında yapılan inceleme neticesinde; borçlular vekilince, gerekçeli istinaf dilekçesinin yasal süresinde 18.04.2022 havale ve 26.04.2022 tarihli olarak dosyaya gönderildiği ve borçlular vekilinin temyiz dilekçesinde ifade olunan; yasal sürede gerekçeli istinaf dilekçesinin sunulduğu iddiasının yerinde olduğu anlaşıldığından; Bölge Adliye Mahkemesince, borçlular vekili tarafından gerekçeli istinaf dilekçesinin süresinde verildiği gözetilerek, gerekçeli istinaf isteminin incelenip sonucuna göre karar verilmesi gerekeceği-
İcra Mahkemesi kararı taraf vekillerinin yüzüne karşı 22.11.2022 tarihinde okunmakla, istinaf başvurusu kanun gereği tefhimle başlamış olup, süre tutuma dair istinaf dilekçesinin dosya kapsamına sunulmadığının görüldüğü, alacaklılar tarafından istinaf dilekçesi yasal 10 günlük süreden sonra 05.12.2022 tarihinde verildiğinden, Bölge Adliye Mahkemesince, İİK'nın 365/3. maddesi gereğince istinaf isteminin süre aşımından reddine karar verilmesi gerekeceği-
İstinaf süresinin başlangıcı konusunda tarafların yanıltılması nedeniyle borçlu tarafından hükümde belirtildiği gibi, kararın tebliği tarihinden itibaren 10 gün içerisinde istinaf başvurusunun yapılması halinde istinaf isteminin incelenmesi gerektiği-
Temyizen incelenmesi istenen kararın, hacizli taşınır malların muhafaza şekline ilişkin olup, anılan kararın temyiz kabiliyeti bulunmadığı-
İlk Derece Mahkemesince ''kararın tefhim tarihinden itibaren iki hafta '' denilmek suretiyle istinaf süresi konusunda tarafları yanıltacak şekilde hüküm oluşturulması ve bu hükme göre istinaf başvurusu yapılması durumunda istinaf isteminin süresinde yapıldığının kabulü gerektiği-
Karar tarihinde yürürlükte bulunan 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 363/1. maddesine göre istinaf yoluna başvuru süresinin tefhim veya tebliğden itibaren on gün olduğu-