Şikayetçi borçluların icra mahkemesine başvurusu, sair nedenlerin yanı sıra "takibin mükerrer olduğu" iddiasına dayalı "takibin iptali" istemli şikayet olup, bu kararın istinaf başvurusu üzerine verilecek karar beklenmeden ihale yapılmasının İİK m. 363/4' e aykırılık teşkil ettiği, şikayetçi borçlu yönünden taşınmazın satışının mümkün olmadığı ve dosya kapsamından anlaşılan bu durumu icra mahkemesinin re'sen dikkate alıp ihalenin feshi isteminin kabulüne karar vermesi gerekeceği-
Satış talebinin reddine ilişkin icra mahkemesi kararının kesin olmadığı, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf isteminin incelenmesi gerektiği (Yargıtay 12. HDnin önceki içtihadından döndüğü)-
Satış talebinin reddine ilişkin icra mahkemesi kararının kesin olmadığı, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf isteminin incelenmesi gerektiği (Yargıtay 12. HD'nin önceki içtihadından döndüğü)-
Şikayet dilekçesinde, "icra müdürlüğünün, satış talebinin kabulüne dair kararının iptali isteminin yanı sıra, icra emrinin hiç tebliğ edilmemesi nedeniyle takibin ya da icra emrinin iptali talebi de bulunduğundan ve bu hususta verilen kararların kesin olduğuna dair herhangi bir mevzuat hükmü de olmadığından, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen temyiz isteminin reddine" dair 02.4.2024 tarihli ek kararın yerinde olmadığı-
Dairemizin önceki içtihadından dönülmek suretiyle satış talebinin reddine ilişkin icra müdürlüğü işlemi hakkındaki ilk derece mahkemesi kararının konu itibariyle kesin olmadığı; bu işlem hakkındaki karara karşı istinaf yoluna başvurulabileceği kanaatine varıldığı- Bölge Adliye Mahkemesince istinaf isteminin esastan incelenmesi gerektiği-
Kanun koyucu İİK 363. maddede "sınırlı sayma ilkesi" kapsamında hangi işlemlere yönelik kararlara karşı istinaf yoluna başvurulamayacağını açıkça belirlenmiş olduğundan; sınırlı sayıda sayılan işlemler dışında kalan işlemler hakkındaki kararlara karşı istinaf yolu açık olup Bölge Adliye Mahkemesince işin esası incelenerek karar verilmesi gerekeceği- Somut olayda, "satış talebinin reddine" ilişkin icra müdürlüğü işlemi, İİK’nın 363. maddesinde sayılan işlemlerden olmadığından, Dairemizin önceki içtihadından dönülmek suretiyle satış talebinin reddine ilişkin icra müdürlüğü işlemi hakkındaki ilk derece mahkemesi kararının konu itibariyle kesin olmadığı; işbu işlem hakkındaki karara karşı istinaf yoluna başvurulabileceği-
Kanun Koyucu İİK. m.363'de sınırlı sayma ilkesi kapsamında hangi işlemlere karşı istinaf yoluna başvurulamayacağını açıkça belirtmiş olup sınırlı sayıda sayılan işlemler dışında kalan işlemlere karşı istinaf yolu açık olup bölge adliye mahkemesince işin esası incelenerek karar verilmesi gerekeceği- Somut olayda, "satış talebinin reddine" ilişkin kararın İİK’nın 363. maddesinde sayılan işlemlerden olmadığından Bölge Adliye Mahkemesince istinaf sebepleri dikkate alınarak inceleme yapılarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekceği-
İİK'nın 4949 Sayılı Kanunla değiştirilen 363/1. maddesinin son cümlesindeki kesinlik sınırının aynı Kanunun ek 1. maddesinin 1. fıkrası uyarınca 01.01.2023 tarihinden itibaren artırılan miktarı dikkate alındığında uyuşmazlık konusu değerin 37.580,00 TL’yi geçmediği anlaşıldığından mahkeme kararının temyiz kabiliyetinin olmadığı-
Temyizen incelenmesi istenen karar, iflas idaresince yapılan ihalenin feshi istemine yönelik şikayet olup, anılan kararın temyiz kabiliyetinin bulunmadığı-
İlk Derece Mahkemesince ''kararın yüze karşı, tebliğden itibaren 10 gün içerisinde...'' denilmek suretiyle istinaf süresinin başlangıcı konusunda tarafları yanıltacak şekilde hüküm oluşturulduğu, borçlu vekilinin kurulan hüküm doğrultusunda kararın tebliğinden itibaren yasal 10 günlük süre içerisinde istinaf başvurusunda bulunduğunun anlaşıldığı, bu durumun da Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esasının incelenmesi gerekeceği-