Her ne kadar yerel mahkemece aynı yerle ilgili yapılan keşifte bu yerin bütünleyici parça niteliğinde olduğunun saptanmış ise de; şikayetçi üçüncü kişi ile borçlunun arasında yapılan kira sözleşmesine göre yapıların prefabrik olarak inşa ediliği, kira sözleşmesinin sonunda söküleceği anlaşıldığından, şikayete konu menkullerin mütemmim cüz olduğunun kabulünün mümkün olmadığı, o halde mahkemece şikayetin reddine karar verilmesi gerekeceği-
Öncelikle davacıların dava konusu taşınmazın maliki ...'nın mirasçıları olup olmadığının belirlenmesi, çekişme konusu yapıların kimin tarafından yaptırıldığı ve kullanıldığı hususlarının açıklığa kavuşturulması, 899 parsel paydaşları .... ve ...'ın da davada yer almalarının sağlanması bu eksiklikler giderildikten sonra belirlenecek duruma göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Hukukumuzda çifte mülkiyetin kabul edilmediği hususu da göz önüne alınarak dava konusu taşınmaz ile ilgili olarak fen bilirkişisi raporunda (A) harfi ile gösterilen toplamda 1285,76 m2 yüzölçümlü yerin davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacı adına tapuya kayıt ve tesciline,yine aynı raporda (A) harfi ile gösterilen kısım üzerinde yer alan (C/a) harfi ile gösterilen binanın mülkiyetinin davalıya ait olduğunun tespitine şeklinde çifte mülkiyet yaratacak şekilde karar verilmesinin doğru olmadığı-
Çekişme konusu parsellere ilişkin tüm imar kayıtları ve imar öncesi tarafların malik olduğu çap kayıtları ve krokiler getirtilerek mahallinde üç kişilik uzman (kadastro ve inşaat mühendisi) bilirkişi heyeti ile yeniden uygulama yapılarak dava konusu edilen ağaçların, şantiye binasının ve evin imar öncesi yapılıp yapılmadığının,bu yapıların imar öncesi mülkiyet hakkına dayalı olarak davalı tarafından yapılıp yapılmadığının, elatmanın imar ile oluşup oluşmadığının açık ve tereddüte yer bırakmayacak şekilde saptanması, bilirkişiden imar öncesi ve sonrası mülkiyet durumunu gösterir kroki alınması ve sonucuna göre karar verilmesi gerekeceği-
Muhdesatın tespiti isteği- Tarafların ortak mirasbırakanından kaldığı hususunda uyuşmazlık bulunmayan davaya konu parsel üzerinde bulunan iki katlı binanın 1 katının, davacıların murisi tarafından tamamen kendi geliri kullanılarak, kendi nam ve hesabına yaptırıldığı duraksamaya yer vermeyecek şekilde kanıtlanamadığından, eve yönelik talebin reddine karar verilmesi gerektiğiğ
Mahkemece, dava konusu taşınmaza dair tüm tedavüllü tapu kayıtlarının getirtilip, imar uygulaması yapılıp yapılmadığı, taşınmazın imar uygulaması sonucu davacı adına tescil edilip edilmediği imar uygulaması sonucu oluşmuş ise davalının imardan önce taşınmazda mülkiyet hakkının bulunup bulunmadığının belirlenmesi, taraflar tanık deliline dayanmış olup, dinletecekleri tanıkların isimlerini bildirmeleri için süre verilmesi ve bildirildiğinde dinlenmesi,ağaçları kimin diktiği hususu tereddüt bırakmayacak şekilde belirlenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekeceği-
davada taraflar arasında ortaklığın giderilmesi davası bulunmadığı, taşınmaz ve muhtesatın kamulaştırmaya konu olduğuna dair herhangi bir iddia, savunma, bilgi ve belge de bulunmadığından davacıların dava konusu taşınmazlar üzerindeki muhdesatlar yönünden tespit davası açmasında hukuki yararının bulunmadığından davanın hukuki yarar yokluğundan reddine karar verilmesi gerektiği-
Taşınmaz üzerine paydaş ...'in hesabına mütemmim cüz niteliğinden zeytin ağacı dikildiğinden davada yıkım isteği bulunduğu gözetilerek T.M.K.'nun 684.maddesi hükmü uyarınca ...' in de davada yer almasının zorunlu olduğu-
Üzerinde muhdesat bulunan taşınmazın ortaklığının giderilmesinin dava edilmesi halinde, bu muhdesatların bir veya birkaç paydaşa ait olduğuna ilişkin tapu kaydında şerh varsa veya bu hususta tüm paydaşlar arasında oybirliği sağlanabiliyorsa ortaklığın giderilmesi davasına bakan mahkemece taşınmazın muhdesatsız çıplak değeri ile muhdesat değerlerinin ayrı ayrı belirlenmesi, taşınmazın muhdesatlı değerinin yüzde kaçının taşınmazın arzına, yüzde kaçının muhtesata isabet ettiğinin saptanması, üzerindeki muhtesatla birlikte satılacak olan taşınmazın satış parasının paylaştırma oranları belirlenirken taşınmazın muhdesatsız çıplak değerinin taşınmazdaki mülkiyet payları oranında tüm paydaşlara, muhdesatın değerinin ise sadece muhdesatı meydana getiren paydaş veya paydaşlara verilmesini sağlayacak şekilde oranlama yapılmasının, satış bedelinin belirlenecek bu oran dahilinde paydaşlara dağıtılmasına karar verilmesinin zorunlu olduğu-
Taşkın yapının korunmasındaki bireysel ve kamusal yarar nedeniyle TMK'nin 684, 718, 722. maddelerinde kabul edilen “üst toprağa bağlıdır” kuralına ayrıcalık getirildiği, taşkın yapı malikinin komşu taşınmazda inşaat veya irtifak hakkı gibi ayni bir hakkının bulunması halinde taşan kısmın, taşılan taşınmazın değil, ana yapının bulunduğu taşınmazın tamamlayıcı parçası (mütemmim cüz’ü) sayıldığı, tecavüz edilen kısım üzerinde yapı maliki yararına irtifak hakkının tanındığı, hemen belirtmek gerekir ki taşkın yapıdan inşaat ve imalattan kastın, taşınmaza sıkı ve devamlı surette bağlı olan esaslı yapılar olduğu, diğer bir söyleyişle taşan yapının tamamlayıcı parça (mütemmim cüz) niteliğinde olması gerekeceği-