İİK.nun 277 vd. maddelerine göre açılan tasarrufun iptali davalarında, davalı üçüncü kişinin "borçlu ile alacaklı arasındaki icra takibinin muvazaalı olduğunu" ileri sürmesi halinde, mahkemece bu iddianın incelenmesi gerekeceği, çünkü iptal davasının, dinlenebilirlik koşullarından birisinin de tasarrufta bulunan kişinin "borçlu" durumunda olması, başka bir değişle alacaklının gerçekten "alacaklı" sıfatını taşıması gerektiği-
İstihkak davasına karşı icra mahkemesinde (tetkik merciinde) «karşılık dava» olarak açılacak iptal davasının bir süreye bağlı olup olmadığı–
İptal davasında mahkemenin, delilleri serbestçe takdir edeceği-
Aleyhine iptâl davası açılmasına neden olan davalının dördüncü oturumda davayı kabul etmiş olmasının, hakkında HUMK. 94/II (şimdi; HMK. 312/2) hükmünün uygulanmasını (yargılama giderleri ile avukatlık ücretinden sorumlu olmamasını) gerektirmeyeceği-
Muvazaa iddiasının istihkak davasında def'i olarak ileri sürülmesi halinde, icra mahkemesinin bu def'i incelemek zorunda olduğu-
Başka alacaklılar tarafından açılan iptâl davasının sonuçlanmış olmasının, devam eden iptâl davalarına etkili olmayacağı-
İptâl davasının, "borçlunun aczinin gerçekleşmemesi" nedeniyle reddedilmiş olmasının, yasal koşullarının gerçekleşmesi halinde, yeniden açılan davanın reddini gerektirmeyeceği–
İflâs yolu ile takipte, açılan istihkak davasına karşı mukabil dava olarak "iptal davası" açılabileceği-
Tasarrufun iptali davalarının ancak istihkak davalarına karşı "karşılık dava" şeklinde açılmış olmaları halinde (İİK. 97/XVII) icra mahkemelerinde görülebileceği (Bağımsız olarak açılan tasarrufun iptali davalarının ise genel mahkemelerde görülebileceği)-