Kanundan doğan hakkın kullanılmasında kötüniyetten bahsedilemeyeceği-
Yapılan keşif ve düzenlenen bilirkişi raporlarının tek başına muvazaanın kanıtlanması için yeterli olmayacağı-
Önalım hakkının kullanılması satışla doğduğundan satıştan önceki olayların hakkın kullanılmasına engel olmayacağı-
Davacının bedelde muvazaa iddiasını ispat için gösterdiği tanıklar tapu sicil memuru önünde yapılan resmi satış akdinde hazır bulunmadıklarından beyanlarına değer verilemeyeceği-
Her ne kadar taşınmaz satış vaadi sözleşmesi yapıldığı sırada taşınmaz henüz tapusuz ise de satış vaadi sözleşmesi mülkiyeti nakleden işlemlerden olmadığından ve davaya konu pay satışı taşınmaz tapuya kaydedildikten ve tapu sicili oluştuktan sonra yapıldığından son olarak yapılan pay satışı nedeniyle davacının önalım hakkı bulunacağı-
Davalı davaya konu diğer payları da paydaş olduktan sonra satın aldığından, paydaşa karşı önalım hakkının kullanılamayacağı-
Davaya konu olayda, hukuken geçerli olmasa bile bir eylemli paylaşma söz konusu olduğundan zamanında davalının satın aldığı yer üzerinde hak iddia etmeyen davacının önalım hakkını kullanmasının Medeni Kanun’un 2. maddesinde öngörülen dürüstlük kuralı ile bağdaşmayacağı-
Ortada hukuken geçerli olmasa bile bir eylemli bölüşme söz konusu olduğundan zamanında davalının satın aldığı yer üzerinde hak iddia etmeyen davacıların önalım hakkını kullanmasının Medeni Kanun’un 2. maddesi ile bağdaşmayacağı-
Dava konusu 28840 ada, 1 parselde, şuyulandırmadan sonra 05.01.2005 tarihinde pay satışı yapıldığına ve davalı halen paydaş bulunduğuna göre yasal önalım hakkının kullanılmasında bir usulsüzlük bulunmayacağı-
Davacı tarafından bedelde muvazaa iddiası kanıtlanamadığına göre mahkemece önalım bedeli ile iddia olunan bedel arasındaki fark üzerinden davalı yararına vekalet ücretinin takdir edilmesi ve bedelde muvazaa iddiası nedeniyle yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesi gerekeceği-