Mahkemece, öncelikle üçüncü kişi Banka'dan, davalı borçlu ile Banka arasında imzalanan sözleşmelere ilişkin ödeme planının ve varsa tahsilât makbuzlarının getirtilip, haciz tarihi itibariyle, Banka'ya olan borcun varlığını koruyup korumadığı, borç var ise ne kadar olduğu, Banka'nın herhangi bir riskinin olup olmadığı, varsa miktarının belirlenmesi, kredi sözleşmeleri gereğince başka teminatlar alınıp alınmadığı, teminatlar alınmışsa, taminatların Banka'nın varsa riskini karşılamaya yeterli olup olmadığı konusunda dosyadaki diğer deliller gözetilerek, Banka hesap işleri konusunda uzman bilirkişi heyetinden ayrıntılı rapor alınarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekeceği-
Tanık beyanlarının istihkak davalarında güçlü delil olmadığı-
Mahkemece, üçüncü kişi şirket ile borçlu kooperatif arasında akdedilen sözleşmenin eklerinin (hak ediş raporları, hak ediş faturaları, şartname vs.) celbinden sonra, dosyanın inşaat mühendisi, mali müşavir ve eser sözleşmelerinde uzman bilirkişilerden oluşacak bilirkişi kuruluna tevdii ile yapılan işin geldiği aşamanın (hak ediş raporları ve ödenen hak ediş bedeli göz önünde bulundurularak) saptanması, borçlu kooperatif ile üçüncü kişi şirketin ticari defterleri de incelenmek sureti ile taraflar arasında imzalanan sözleşmenin özellikle bedel ödemesi, malzeme temini ile ilgili yedinci ve sekizinci maddelerinin birlikte değerlendirilmesi, hak ediş raporu ile hak ediş faturasının mahcuzlara ilişkin olup olmadığı, hak ediş faturasının tarafların ticari defterlerinde kayıtlı olup olmadığı, fatura bedellerinin ödenip ödemediği, bu ödemenin ticari defter kayıtlarında yer alıp almadığı, netice olarak haciz tarihi itibarıyla dava konusu menkullerin mülkiyetinin hak ediş kapsamında borçlu kooperatife geçmiş sayılıp sayılmayacağı noktasında bilirkişi raporu düzenlettirilmesi, bu doğrultuda elde edilen bilgilerin, dava dosyasında bulunan diğer delillerle birlikte değerlendirilerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Borçlu şirket hakkında verilen iflas kararının, istihkak iddiası hakkında verilen karardan sonra kesinleştiği, bu durumda, mahkemece, adı geçen borçlu şirket yönünden, İİK'nin 193/2 maddesi uyarınca takibin düştüğü ve hacizlerin kalktığı, dolayısıyla dava konusuz kaldığından, istihkak davası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilerek yargılama giderleri ile maktu karar ve ilam harcı ile nispi vekalet ücretinin davanın açılmasına neden olan tarafa yükletilmesi için hükmün bozulmasına karar vermek gerektiği-
Somut olayda, davalı borçlu ve davalı üçüncü kişinin ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi vasıtası ile inceleme yapılarak, borçlunun malvarlığının borçlarını karşılamaya yeterli olup olmadığı, üçüncü kişi ile borçlu şirketin aralarındaki ticari ilişkinin ne zaman başladığı, tasarruf tarihi itibariyle borçlu şirketin üçüncü kişi şirketten alacaklı olup olmadığı, borçlu şirket ile üçüncü kişi şirket arasında yapılan tasarrufun ticari emtianın tamamını veya mühim bir kısmını teşkil edip etmediği noktasında incelenen defterlerin açılış ve kapanış tasdikinin yapılıp yapılmadığı, defterlerin usule uygun tutulup tutulmadığı, sahibi lehine delil vasfı taşıyıp taşımadığı hususlarını da içerir bilirkişi raporu düzenlettirilmesi, bu doğrultuda elde edilen bilgilerin, dava dosyasında bulunan diğer delillerle birlikte değerlendirilerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerektiği-
İstihkak davalarının asıl icra takibinin yapıldığı yer mahkemesi ile davalının yerleşim yeri mahkemesinde açılmasının mümkün olduğu, basit yargılama usulüne uygun yürütülen taşınır mala ilişkin istihkak davalarında yasaca kesin yetki kuralı öngörülmediğinden yetki itirazının ancak ilk itiraz olarak ileri sürülebileceği-
Davalı alacaklının 05.12.2014 tarihinde hesap kat ihtarnamesi ve genel kredi sözleşmesine dayanarak takip başlattığı, 08.12.2014 tarihinde dava konusu haciz işleminin yapıldığı, davacı 3. kişinin tapuda fabrika binası niteliğindeki taşınmazı ve içindeki demirbaşları borçludan olan alacağına mahsuben 03.12.2014 tarihinde satın aldığını ve kalan bedeli de çek mukabilinde ödediğini ileri sürdüğü, bu durumda mahkemece davacı 3. kişinin mahcuzların alacağa mahsuben satın alınıp alınmadığı ve dava dilekçesinde belirtildiği gibi borçlunun 3. kişiye borcunun bulunup bulunmadığına ilişkin ticari defterler ve kayıtlar üzerinde inceleme yapılarak karar verilmesi gerekeceği-
Dava konusu haciz sırasında 3. kişi şirket ve gerçek kişi yararına istihkak iddiasında bulunan sigortalı çalışanının üçüncü kişiler yararına istihkak iddiasında bulunmaya yetkili olmadığı, davalı üçüncü kişi tarafından hacizden itibaren İİK’nin 96/3. maddesinde belirtilen 7 günlük süre içinde yapılmış bir istihkak iddiasının da bulunmadığı, o halde davacı alacaklının İİK 99. maddesi hükümlerine göre istihkak davası açmakta hukuki yararı bulunmadığından, 6100 sayılı HMK'nin 114/ h ve 115/2 maddeleri uyarınca, davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmesi gerekeceği-
Davanın usulden reddi gerektiğinden, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 7/2. maddesi gereğince, kendisini vekille temsil ettiren davalı alacaklı yararına, maktu vekalet ücreti takdiri gerekirken, nispi vekalet ücreti takdiri usul ve yasaya aykırı olmakla beraber bu hususun yeniden yargılamayı gerektirmediği-
Öncelikle davalının cevap dilekçesi dosyaya kazandırıldıktan sonra, dilekçede belirtilen deliller değerlendirilmek suretiyle yargılama yapılarak karar verilmesi gerekirken, mülkiyetin tespitine ilişkin ilama atıf yapılmak suretiyle karar verilmesinin hatalı olduğu-