Mahkemece, kooperatifler konusunda uzman bilirkişinin de bulunduğu yeni bir bilirkişi heyeti seçilerek, özel kişilerden borç para alınmasına icazet verildiği anlamına gelecek bir işlem bulunup bulunmadığının genel kurul kararları da değerlendirilerek belirlenmesi, uyuşmazlık konusu borcun verildiği iddia edilen tarihlerdeki kooperatifin mali yapısının incelenmesi, borç para verildiği tarihler ayrı ayrı dikkate alınarak davalı kooperatifin borç almasına gerek olup olmadığının, kooperatif banka hesabında para bulunup bulunmadığının, kooperatif inşaatlarının hangi finansman kaynağıyla yapıldığı da göz önüne alınarak saptanması, dahili davalı ................. tarafından kooperatif yerine ödeme yapıldığı belirtilen kalemlerin kooperatifle ilgili olup olmadığının da tespit edilmesi ve önceki kök ve ek rapora itirazları da denetime elverişli şekilde karşılanmalı ve böylece itirazların ret ve kabul sebeplerinin gösterilmesi suretiyle hüküm tesisi gerekirken, eksik incelemeye dayalı karar verilmesinin doğru olmadığı-
Mahkemece yapılacak işin; sözleşmeye uygun olarak tadilat projesi, tadilat ruhsatı ve bildirilecek diğer iş ve işlemleri yapmak üzere davalı yükleniciye makul ve kesin süre verilerek tadilat işlemlerinin tamamlanması, davalı tarafından bu işlemler yerine getirilmezse masrafı davalıya ait olmak kaydıyla bu kez aynı hususta davacıya yetki ve süre verilmesine, tadilat projesinin hazırlanması ve tadilat ruhsatının alınması işlemlerinin tamamlanmasının ardından, dava konusu dükkan ile metrekaresi azaltılacak komşu dükkanın kat irtifakına esas arsa paylarının bu konuda uzman bilirkişiden alınacak raporla bilirkişiye hesaplattırılması ve bu arsa payları belirtilmek suretiyle murisin veraset ilamındaki payları oranında davacılar lehine tapu iptâli ve tesciline karar verilmesi, bu işlemlerin arsa sahibi tarafından da yerine getirilmemesi halinde davacı arsa sahibinin bedele ilişkin taleplerinin değerlendirilip sonucuna göre karar verilmesinden ibaret olduğu-
Takibin kesinleşmesinden sonraki itfa şikayetlerinde belge altındaki imzanın inkarı halinde icra mahkemesince imza incelemesi yapılmasının mümkün olmadığı, alacaklı tarafça ibraname başlıklı belgedeki imza kabul edilmediğine göre bu belge İİK'nın 71/1. maddesinde yer alan imzası ikrar edilmiş bir belge niteliğinde olmadığından borçlunun itfa iddiasını ispat edemediği, söz konusu ibranamenin kayıtsız şartsız borç ikrarını içerir mahiyette olmadığından yargılamayı gerektirir nitelikte olduğu görülmekte olup, Bölge Adliye Mahkemesinin bu husustaki değerlendirme yerinde olmakla birlikte; dosya kapsamındaki Bölge Adliye Mahkemesinin gerekçesi yalnızca ibranamenin hukuki vasfının tartışılmasına ilişkin olup, borçlunun kısmi ödemeye ilişkin iddiası bakımından İİK md. 71 ve İİK md. 33'e göre inceleme yapılmadığı ve kısmi ödeme iddialarının değerlendirilmediği anlaşıldığından, borçlu şirketin sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; mahkemece yapılacak işin, borçlunun kısmi ödeme iddialarına dair bilirkişi raporu alınmak suretiyle İİK md. 71/1 ve İİK md. 33'e göre sayılan belgelerle ödeme yapılıp yapılmadığını inceleyerek sonucuna göre karar vermekten ibaret olduğu-
Dava dosya konusu olan ............. ada ............. parselin 10.04.2015 tarihinde imar uygulaması ile ........ ve ......... adına tescil edildiği, daha sonra 20.05.2015 tarihinde trampa+birleştirme işlemi ile davalı .............. adına tescil edildiği ve 23.03.2018 tarihinde kat irtifakı kurulduğu ve 30 adet bağımsız bölümün dava dışı .......... Ltd. Şti. ile davalı .......... adına tescil edildiği, bir kısım kat irtifakı tapusunun el değiştirdiği anlaşıldığından, mahkemece davacı tarafa HMK'nın 125/1-a-b bentlerindeki yetkilerini kullanmak üzere süre verilip, kullanılacak yetkiye göre taraf teşkili sağlandıktan sonra yargılamaya devam edilerek davanın sonuçlandırılması gerekirken, bu husus üzerinde durulmadan yazılı şekilde hüküm tesisinin doğru olmadığı- Mahkemece yapılacak işin; hakimin davayı aydınlatma ödevi kapsamında davacıdan asıl davada taleplerinin ne olduğu, hangi sözleşmelerin feshinin talep edildiği sorularak sözleşme konusu taşınmazların kök tapuların ilk tesis tarihinden yapılan tüm işlemleri kapsayacak şekilde ekleri de getirtilerek gerekirse konusunda uzman bilirkişiden rapor da alınarak dava konusu taşınmazların imar öncesi ve sonraki durumu ve maliklerinin kim olduğu, sözleşmelerin yapıldığı tarihteki ve son hali ile maliklerin kim olduğunun tespit edilmesi, tespit edildikten sonra taraf teşkilinin sağlanıp sağlanmadığı belirlenerek sağlanmadı ise taraf teşkili sağlandıktan sonra öncelikle sözleşmelerin geçerli olup olmadığı, geçersiz ise geçersizliğinin tespitine karar verilmesi ve birleşen dosyalar yönünden ise yine konusunda uzman bilirkişiden rapor alınarak imar uygulaması kapsamında belediyeye DOP payından fazla hisse verilip verilmediğinin tespiti ile verildi ise tapu iptal tescile karar verilmesi, verilmedi ise belediyeye yönelik davanın reddine karar verilmesi, davalı G.Tosun yönünden ise hisselerin ne şekilde elde edildiği ve davacının belirttiği şekilde muvazaanın dosya kapsamında ispatlanıp ispatlanamadığı değerlendirilerek karar verilmesi, yine birleşen dosya konusu 2415 ada 13 parselin kök parsellerin imar uygulaması sonucunda oluşup oluşmadığı, oluştu ve muvazaa ile geçti ise artık kat itrifakına geçilip 3. kişilerin de tapuda malik görünmesi nedeni ile davacı tarafa HMK'nın 125/1-a-b bentlerindeki yetkilerini kullanmak üzere süre verilip, kullanılacak yetkiye göre taraf teşkili sağlandıktan sonra sonucuna göre karar verilmesi, sözleşmeler geçerli ise sözleşmedeki süreden sonra sözleşme feshedilmeyerek kira tazminatı alınmasının sözleşmedeki kesin vadeden vazgeçme anlamına gelmeyeceği de dikkate alınarak asıl dosya davalısının sözleşme sürelerinde davacıların kusurlu olduğu iddiasının araştırılarak davacılardan kaynaklı verilmesi gereken süre var ise tespiti ile sözleşmedeki bitiş tarihinin belirlenerek taraf teşkilleri sağlandıktan sonra asıl ve birleşen davalarda sonucuna göre karar verilmesinden ibaret olduğu- Eksik inceleme ile davacının talebi açıklattırılmadan, taraf teşkili sağlanmadan ve sözleşmelerde belirlenen sürenin geçip geçmediği araştırılmadan ve hatalı değerlendirme ile davacıların, işin vadesi olarak ileri sürülen tarihten sonra derhal fesih hakkı kullanılmayıp yükleniciden aylık dönemler halinde kira tazminatı alınarak kesin vadeden vazgeçmiş sayılmalarına karar verilerek hüküm kurulmasının doğru olmadığı-
Mahkemece hükme esas alınan ek raporda "Taraflar arasında üç adet sözleşme yapılarak 17.12.2011 tarihli iki adet sözleşme ve 27.07.2012 tarihli sözleşmede Afyonkarahisar A. Kahveci Bulvarı 1073 ada 10 nolu parsel ve 1126 ada 1 parsel üzerine yapılacak olan blokla ilgilidir" şeklinde değerlendirme yapılarak dava konusu dışındaki 17.12.2011 tarihli C-D Blokların ince işçiliklerine ait sözleşmenin de inceleme konusu yapıldığı ve ödemeler konusunda da taraf itirazlarını giderir şekilde Yargıtay denetimine elverişli olmayan şekilde hazırlanan raporun esas alındığı anlaşılmakla bozma ilamına uygun ve Yargıtay denetimine elverişli olmayan rapora göre hüküm kurulmasının hatalı olduğu- Mahkemece yapılacak işin; hükme esas alınan bilirkişi kurulundan yeniden ek rapor alınarak uyuşmazlığı nakit karşılığı eser sözleşmesi kapsamında çözmek ve dava konusu olan 17.12.2011 tarihli, 1073 Ada 10 parsel üzerinde yaptırılacak A blok ve 1126 ada 1 parsel no.lu arsada yapılacak olan bloğun kaba inşaat işleri ve 27.02.2012 tarihli, 1126 ada 1 parselde yaptırılacak blok, 1073 ada 10 parsel üzerinde yaptırılacak A blok inşaatının İnce isçilikleri, B, C, D, E bloklarının kalan ince isçilikleri ve çevre düzenlemesinin yapılması işlerine ait iki adet sözleşme kapsamında davalı yüklenicinin yaptığı işlerin ve bedelinin tespiti ile bu sözleşmelere istinaden yapılan ödemelerin Yargıtay denetimine elverişli şekilde tespit edilerek yüklenicinin sözleşmeler kapsamında bedel olarak daireleri hak edip etmediği tespit edilip sonucuna uygun karar verilmesinden ibaret olduğu-
Teknik bilgi gerektiren konularda seçilecek uzman bilirkişi aracılığıyla rapor alınarak hesaplamanın yapılması ve raporun taraflara tebliğ edilmesi gerektiği-
Taraflar arasındaki özel güvenlik hizmeti sözleşmesi süre uzatım protokolünün davalı yanca haklı neden olmaksızın feshedildiğinin dosya kapsamıyla sabit olduğu, dava konusu olayda kıyasen uygulanması gereken sözleşme ve dava tarihinde yürürlükte olan TBK'nın 438/1 inci maddesi uyarınca davacının fesih tarihinden sözleşme döneminin sonuna kadar yoksun kaldığı kazancı isteyebileceği, davacının fesih tarihinden itibaren aynı nitelikte ve aynı şartlarla başka bir güvenlik hizmeti sözleşmesi imzalaması için gereken makul sürenin tespit edilerek makul süre için kâr kaybının belirlenmesinde TBK'nın 438. maddesi dikkate alınarak konusunda uzman bilirkişi kurulundan rapor alınıp sonucuna göre karar verilmesi gerektiği-
Mahkemece yapılacak işin, bünyesinde elektrik mühendisinin de olacağı sözleşme konusu işle ilgili alanında uzman bilirkişi kurulu oluşturmak, oluşturulacak bilirkişi kurulu ile birlikte mahallinde keşif yaparak 14.06.2017 tarihli kabul tutanağı ve 04.09.2018 tarihli teknik gezi raporunda belirtilen eksik ve ayıplı işlerin giderim bedelinin bunların ortaya çıktığı tarih itibariyle hesaplatmak, davalı iş sahibi tarafça bir kısım eksik ve ayıplı işlerin giderildiği belirtildiğinden gerçekten giderilip giderilmediği, giderilmiş ise buna dair sunulacak ödeme belgelerinin piyasa rayiçlerine uygun olup olmadığı, uygun değil ise piyasa rayiçlerinden giderim bedelinin hesaplatmak, bulunacak bedelden talep edilen bakiye iş bedelinin mahsup edilmesi için rapor almak, taraflarca rapora itiraz edilmesi durumunda HMK’nın 281 inci maddesi uyarınca bu itirazları giderir şekilde Mahkeme ve Yargıtay denetimine elverişli ek rapor almaktan ibaret olması gerekeceği-
İtiraz Hakem Heyetince; davacının kazaya ilişkin tüm tedavi evrakı eklenip (eksik varsa temini ile) dosyada bulunan sağlık kurulu raporları da irdelenmek ve davacı bizzat muayene edilmek suretiyle kaza tarihinde yürürlükte olan Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümlerine uygun şekilde, bağlı oldukları mevzuat uyarınca sağlık kurulu raporu vermeye yetkili hastaneler veya sağlık kuruluşları tarafından çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikâyetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden kaza tarihinde yürürlükte bulunan mevzuata göre rapor alınıp sonucuna göre karar verilmesi gerektiği-
Davacıya ait, davalıya zorunlu deprem sigortası ile sigortalı konutta deprem nedeniyle meydana gelen hasar bedeli talebi- İnşaat mühendisi, jeoloji mühendisi ve sigorta eksperi bilirkişilerden oluşan üç kişilik uzman bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen raporda; "binanın beton kalitesinin düşük olduğu, taşıyıcı sistemin eskime ve kötü koşullardan etkilenerek zayıflamış olduğu, binanın ağır hasarlı sınıfa girmesinde bu faktörlerin yanında aynı zamanda depremin etkisinin olmuş olabileceği" belirtilmiş olmasına rağmen, İtiraz Hakem Heyetince uzman bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen bilirkişi raporu doğrultusunda karar vermek yerine, hatalı değerlendirme ile ve konu hakkında yeterli uzmanlığı olmayan sigortacı bilirkişi tarafından düzenlenen rapor esas alınarak karar verilmesinin isabetsiz olduğu-