İmzanın kuvvetle muhtemel davalının eli ürünü olduğuna ilişkin bilirkişi raporu gözetildiğinde, kesin bir kanaata varılabilmesi için konusunda uzman bir bilirkişi heyetine inceleme yaptırılıp alınacak rapor doğrultusunda bir karar verilmesi gerektiği-
Desteğin nüfus kayıtları celp edilerek, kaza tarihinde desteğin anne ve babasının hayatta olup olmadığı hususunun araştırılması ve destek payları esas alınmak suretiyle, davacı eş ve çocukların talep edebileceği destekten yoksun kalma tazminatı miktarlarının belirlenmesi için aktüer bilirkişiden ek rapor alınması gerektiği- Davalının, temin ettiği ZMMS poliçe limiti ile sınırlı olarak zarardan sorumlu olacağı açık olduğundan, limit üzerinde kalan miktarın ferilerinden de (yargılama gideri, vekalet ücreti ve harçlar) sorumluluğunun bulunmadığı- Manevi tazminata ilişkin kısmı kesinleştiği halde yeniden bu konuda hüküm kurulamayacağı-
Mahkemece taraflar arasındaki uyuşmazlığın eser sözleşmesinden kaynaklandığı hususunun onama kararı ile kesinleştiği, dava dilekçesinde zikredilen vakıların görevli mahkeme önünde değiştirilmediği, bu nedenle davanın ikinci kez ıslahına da gerek olmadığı, davayı aydınlatma görevinin mahkeme hâkimine ait olduğu hususları dikkate alınarak davanın esasının incelenmesi gerekirken, eser sözleşmesi hükümlere göre tahkikat yapılıp sonucuna göre hüküm kurulabilecek herhangi bir talebin bulunmadığı ve davanın ikinci kez ıslahının da mümkün olmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmesi doğru olmamıştır.
Dava, davacıya ait eser niteliğindeki romanların, davalıların yapımcısı ve yayıncısı oldukları televizyon dizisinde izinsiz biçimde aynen kullanıldığı iddiasıyla, davacının eser sahipliğinden kaynaklanan haklarına tecavüzün men’i ve ref’i istemine ilişkindir...
Dava, davalı adına ödenen akaryakıt bedelinin tahsili istemine ilişkin olup..
Alacaklının hesabına haricen yapılan kısmi ödemenin öncelikle işlemiş faiz, icra vekalet ücreti ve takip masraflarından düşürülmesi, geriye kalan paranın ise asıl alacaktan indirilmesi ve her ödeme yapıldıkça bakiye alacağın bu suretle saptanması gerektiği-
İlk rapordaki tespit alacaklı lehine, ikinci rapordaki tespit borçlu lehine olduğu, daha sonra aldırılan raporların bu iki rapor arasındaki çelişkiyi gidermediği anlaşıldığından, çelişkinin giderilmesi için grafoloji alanında uzman üç kişilik ehil bilirkişi kurulundan rapor aldırılmak suretiyle oluşacak sonucuna göre karar verilmesi gerekeceği-
Davalının sorumlu olacağı gerçek zarar miktarının saptanması bakımından, aracın hasar tarihinden önceki hasar miktarları da gözetilmek suretiyle rayiç bedelin belirlenmesi, bunun için konusunda uzman makine mühendisi bilirkişiden yen bir rapor alınarak aracın kaza tarihindeki hasar geçmişi gözetilmek suretiyle rayiç değerinin belirlenmesi, buna göre tamirinin ekonomik olup olmadığının tespiti ve tamiri ekonomik ise hasar onarım bedeline, tamirin ekonomik olmadığının tespiti halinde ise aracın piyasa rayiç değerinden sovtaj bedeli düşülerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken araçta bulunan geçmiş hasar kayıtları dikkate alınmaksızın hatalı rayiç bedel hesabı üzerinden eksik incelemeyle karar verilmesinin doğru olmadığı- Heyetçe verilen kararda davacı lehine hükmedilecek vekalet ücreti için Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik'in 16/13 maddesinin uygulanması gerektiği gözönüne alınarak AAÜT'nin 17. maddesi gereğince hesaplanan vekalet ücretinin 1/5'i oranında vekalet ücretine hükmedilmesi, ancak hesaplanan miktarın maktu vekalet ücretinin altında kalması halinde maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekeceği-
Hükme esas alınan Jandarma Kriminal Laboratuvar Amirliği tarafından düzenlenen rapor ile ......... Asliye Ticaret Mahkemesi’nce görülmekte olan menfi tespit davasında alınan, Adli Tıp Kurumu tarafından düzenlenen rapor arasında çelişki oluştuğu gibi, her iki rapor da resmi kurumların talebi üzerine alındığından, raporlardan birinin diğerine üstünlüğünün kabul edilemeyeceği- Her ne kadar Bölge Adliye Mahkemesi kararının gerekçe kısmında; borçlular tarafından ileri sürülen yeni delillerin değerlendirilemeyeceği belirtilmiş ise de; yasal süresi içerisinde süre tutum ve gerekçeli istinaf dilekçelerinin sunulduğu, istinaf dilekçesine ek olarak sunulan ......... tarihli dilekçe ekinde ibraz edilen Adalet Bakanlığı Adli Tıp Kurumu Başkanlığı’ndan alınan raporun tarihi ............ olup, raporun öğrenilme tarihine göre daha önceden sunulmasının mümkün olmadığı- Fizik İhtisas Dairesi ve Trafik İhtisas Dairesi’nin raporlarının Adlî Tıp Üst Kurullarında incelemeye alınamayacağı, bu dairelerden birinin verdiği raporlar ile diğer bilirkişi raporları arasında çelişki bulunması halinde mahkeme veya Cumhuriyet savcılıklarınca gerekçesi belirtilmek suretiyle talep edilmesi üzerine raporların, ilgili ihtisas dairesinin en az yedi uzmanının katılımı ile oluşan genişletilmiş uzmanlar heyetince inceleneceği ve kesin olarak karara bağlanacağı- Bölge Adliye Mahkemesince yapılması gereken işin, aynı zamanda raporlar arasındaki çelişkinin giderilmesi için Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesi Genişletilmiş Uzmanlar Kurulu’ndan kuşkudan uzak, Yargıtay denetimine ve hüküm kurmaya elverişli rapor alınarak ortaya çıkacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi olduğu-
Her anne ve babanın çocuğunu belli bir yaşa kadar büyütmek, yetiştirmek ödevi olup çocuğun ölümü nedeni ile artık yapılması gerekmeyecek yetiştirme giderlerinin belirlenecek destekten yoksun kalma tazminatından düşülmesi gerekeceği, somut olayda, mahkemece hükme esas alınan aktüer bilirkişi raporunda, desteğin kaza tarihinde 5 yaşında olduğunun, anne ve babasına destek olacağının kabul edildiği, ancak davacı anne ve babadan yetiştirme giderinin tenzil edilmediği, oysa, 5 yaşındaki desteğin 18 yaşında kazanç elde etmeye başlayacağının, davacı anne ve babanın yetiştirme gideri yapacağının kabul edilmesi gerekeceği, açıklanan ilkeler doğrultusunda bilirkişiden ek rapor alınarak sonucuna göre karar verilmek üzere kararın bozulmasına karar vermek gerekeceği- Desteğin ve davacı anne-babanın TRH 2010 Yaşam Tablosu'na göre bakiye ömür süresi belirlenerek (tablodaki son yaş olan 99 yaşa kadar değil, hesap tarihindeki yaşına göre saptanacak bakiye ömür süresi), aktif ve pasif dönem başlangıç ve bitiş tarihleri ile süreleri gösterilmek suretiyle (kararı yalnızca davalının temyiz ettiği ve rapordaki diğer hususlarda davalı yararına usuli kazanılmış hak oluştuğu için, hesabın 2020 verileriyle ve işlemiş/ işleyecek devre belirlemesinde 2020 yılı esas alınarak yapılması) daha önce rapor düzenleyen bilirkişiden denetime elverişli ek rapor alınıp, oluşacak sonuca göre hükmü temyiz eden davalı lehine oluşan usuli kazanılmış hak da dikkate alınmak suretiyle karar verilmesi gerekeceği- Uyuşmazlık Hakem Heyeti'nce davacılar lehine hükmedilecek vekalet ücretine ilişkin olarak Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik'in 16.maddesinin (13) numaralı fıkrasının uygulanması gerektiği gözönüne alınarak AAÜT'nin 13. maddesi ve AAÜT'nin 17. maddesi gereğince, maktu vekalet ücretinin altında kalmamak kaydıyla, hesaplanan vekalet ücretinin 1/5'i oranında vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, fazla vekalet ücretine karar verilmesinim doğru olmadığı-