Mahkemece, davacı vekilinin talebi karşılanarak .......... Bank A.Ş hisselerinin Hollanda'da mukim .......... Bank NV isimli şirkete 18.06.2007 tarihinde satışına ilişkin sözleşmenin taraflardan istenilerek veya bu satış Türk kamu otoritesinin onayına tabi olduğundan Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumundan talep edilerek tarafların tüm delilleri eksiksiz olarak toplandıktan sonra yeni bir bilirkişi heyetinden tüm delillerin ve önceki bilirkişi raporunun da incelendiği bir rapor aldırılarak davanın gereği gibi aydınlatılıp elde edilen sonuca göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Bilirkişi raporuna göre uyumsuzluğun, davacı ticari defterlerinde yer alan fakat davalı ticari defterlerinde kayıtlı olmayan 5.400,00 USD bedelli ve davalı adına ........'e yapılan ödeme dekontu ile davacı defterlerinde kayıtlı olmayan; ancak davalı defterlerinde kayıtlı olan 10.11.2014 tarih, ......... ve ....... nolu davalı faturalarından kaynaklandığı, davacı, davalı adına dava dışı ............'e yaptığı 5.400,00 dolarlık ödemeyi açık hesapta davalı borcuna kaydetmiş ise de bu ödemenin davalıya yapıldığını, ödeme yapılan ...........'in davalı adına ödeme almaya yetkili olduğunu ispatlayamadığı, davalının defter kayıtlarında yer alan ve davacının defterlerinde kayıtlı olmayan, davacı tarafça ihtarname ile kabul edilmeyerek iade edilen .......... ve .......... nolu davalı faturaları içeriği malların sevk irsaliyesi ile davacının çalışanı olarak beyan edilen ...........'a teslim edildiğinin davalı tarafça dosyaya sunulan sevkiyat formları ile ispatlandığı, faturanın sonradan düzenlenmesinin somut olaya etkisinin bulunmadığı, davalının açık hesap ticari ilişkisinde takibe itiraz ettiği miktar kadar borcu olmadığını ispatladığı-
Delil avansına yönelik ara kararında mahkemece, hangi delil için ne miktarda avans yatırılacağı açıkça belirtilmeli ve avansın kesin süre içinde yatırılmaması halinde bu delilin ikamesinden vazgeçildiğinin kabulü ile dosya kapsamındaki delillere göre karar verileceğinin ihtar edilmesi gerekeceği, HMK'nın ilgili hükümlerince çıkarılan muhtıranın re'sen yapılan incelemesinde, yerel mahkemece 1 nolu celsede ilgili hususlar belirtilmişse de, delil avansının yatırılacağı yerin ve keşif harcının ayrıca ve açıkça gösterilmediği, bu durumda kesin sürenin hukuki sonuçlarını doğurur mahiyette usulüne uygun olarak verilmiş bir süreden bahsedilemeyeceği, o halde mahkemece, keşif ve bilirkişi masrafları ve harçlar ayrı ayrı gösterilerek ve yatırılacak yer belirtilerek usulüne uygun ihtar ile delil avansını yatırılması için şikayet eden-borçluya kesin süre verilmesi, usule uygun ihtara ve kesin süreye rağmen yatırılmaması halinde İİK'nın 82/1-12. maddesine dayalı haczedilmezlik şikayetinin keşif ve bilirkişi incelemesi yapılmaksızın sonuçlandırılması mümkün olmadığından ispat edilemeyen şikayetin esastan reddine karar verilmesi, aksi halde bilirkişi incelemesi yaptırılarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekeceği-
Çekteki imzanın davacı şirket yetkilisine ait olmadığına dair net tespit içeren bu nedenlerle de hükme esas alınmaya elverişli ve yeterli olduğu kanaatine varılan bilirkişi raporu uyarınca, takibe konu çekteki ciranta imzasının davacı şirket yetkilisine ait olmadığının kabulü gerektiği, davalı alacaklının takibe konu çeki davacıdan ilk elden alması karşısında, alacaklının takip yapmakta ağır kusurlu olduğunun kabulü gerektiği, bilirkişi incelemesi neticesinde çekteki keşideci imzasının davacı borçluya ait olmadığı da belirlenmiş olup, İİK. 'nun 170/5. maddesi uyarınca, davalı alacaklı aleyhine tazminata ve para cezasına hükmedilmesi için gerekli yasal koşulların da oluştuğu, davalı alacaklı tarafça davacıya ödeme emri tebliğ edilmeden ve itiraz hakkı doğmadan yapılan itirazın reddi gerektiği ileri sürülmüş ise de davacının ödeme emri kendisine tebliğ edilmeksizin dava açmasında hukuka aykırılık bulunmadığı, davalı tarafça ileri sürülen sair hususların sınırlı inceleme yetkisine sahip icra hukuk mahkemesinde tartışma konusu yapılamayacağı-
Bilirkişi incelemesi yaptırılmaksızın senette tahrifatın olduğu ya da olmadığı sonucuna varılamayacağı- Davacı tarafa usulüne uygun olarak kesin süre süre verilmesine rağmen bilirkişi ücretinin kesin süre içinde yatırılmadığından bilirkişi deliline dayanmaktan vazgeçilmiş sayılmasına karar vermek gerektiği- Borç ipotek ile temin edilmiş olsa bile elinde kambiyo senedi bulunan alacaklının, kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapabileceği, alacaklının tercih hakkını bu takip türünden yana kullandığı, senedin teminat senedi olduğu iddia edilmiş ise de senet metninde açıkça teminat ilişkisine dair bir ibare bulunmadığı gibi bu hususta ayrı bir yazılı delil de sunulmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi gerekeceği-
Bilirkişi kurulundan gerekçeli ve denetime elverişli rapor alarak karar verilmesi gerekirken, yüklenici lehine olan karine değerlendirilmeden yüklenicinin edimini yerine getirmediğinden bahisle davanın reddine karar verilmesinin doğru olmadığı; bu nedenle mahkemece yapılacak işin; aşamalı devir öngörüldüğünden inşaatın %90'ının davacı tarafından yapıldığı kabul edilerek ve buna göre davacının talep ettiği tapulara sözleşmenin 5. maddesindeki aşamalı devir düzenlemesine göre hak kazanıp kazanmadığı konusunda yeniden oluşturulacak konusunda uzman teknik bilirkişi kurulundan denetime elverişli rapor alınıp değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerektiği-
6. HD. 29.12.2022 T. E: 1153, K: 6179
6. HD. 28.12.2022 T. E: 40, K: 6142
Yapılan yargılama sonunda alacak iddiasının ispatı için teknik bilirkişi incelemesinin gerekli olduğu, ancak davacı yanın verilen kesin sürede bilirkişi raporu aldırılması için masraf yatırmadığı, bilirkişi ücretinin delil avansı niteliğinde olduğu, bu suretle bilirkişi deliline dayanmaktan vazgeçmiş sayıldığı, dosya kapsamına göre davacının davasını ispat edemediği gerekçeleri ile, davacının davasının reddine karar verilmesi gerekeceği-
6. HD. 28.12.2022 T. E: 3071, K: 6160