Bir tüzel kişiye «bizzat kendisine» şeklinde yapılan tebligatın geçersiz olacağı, bu durumda muhatabın «tebligatı aldığını bildirdiği tarihin» tebliğ tarihi sayılıp itiraz süresinin buna göre hesaplanacağı–
Borçlulardan birine ait ödeme emrinin diğer borçlunun eşine tebliğ edilmiş olmasının usulsüz sayılacağı, bu durumda bu borçlunun bildireceği tebliğ tarihine göre itiraz süresinin başlayacağı–
Takas ve mahsup iddiasının, süreyle bağlı olmadan, takibin her aşamasında bildirilebileceği (BK. 118; şimdi; TBK. mad. 139)–
Borçlu mirasbırakanın (murisin) sağlığında sadece «imza inkârı»nda bulunduğu takipte, takibin yöneltildiği mirasçıların «zamanaşımı itirazı»nda bulunamayacakları, «senedin teminat senedi olduğunu» ileri süremeyecekleri–
Kambiyo senedine dayanılarak, genel haciz yolu ile takipte bulunulmuş olması halinde, borçlunun icra dairesine «yetki itirazı»nda bulunabileceği-
Ödeme emrine itirazın geçerli olabilmesi için, «itiraz sebebi»nin belirtilmesinin zorunlu olmadığı–
Şirket hakkında yapılan takibe ancak şirketi temsile yetkili kişinin itiraz edebileceği–
Borçlunun «senette imzası bulunmaması nedeniyle senetten sorumlu olmayacağını»nı bildirmesinin «imza itirazı» sayılmayacağı–
«Senette imzası bulunanların şirketi temsilen senet düzenlemeye yetkili olduğu ancak senetteki imzaların kendilerine ait olmadığı»nın ileri sürülmesinin «imza inkarı» sayılacağı–