Taraflar arasında yazılı olarak yapılmış bir cari hesap sözleşmesi bulunmadığı, TTK. mad. 87/2 uyarınca, cari hesap sözleşmesinin yazılı olarak yapılması gerektiği ve bu nedenle tarafların tuttukları borç-alacak kayıtlarının "açık hesap" niteliğinde olduğu, davacı birlik üyesi olan davalıdan alacağını talep etmesi için ortaklıktan çıkarılmanın zorunlu olmadığı, birlik anasözleşmesinin 15. maddesinin ortaklıktan ayrılmanın sonuçları ile ilgili olduğu, davacının ortağını çıkarmadan da alacağını talep etmesinin mümkün olduğu, dava tarihinde yürürlükte bulunan 818 s. BK. mad. 133/1'de borçlunun borcunu ikrar etmesi veya kısmi ödeme yapması yahut kefil göstermesi halinde zamanaşımının kesileceğinin hüküm altına alındığını, aynı düzenlemenin TBK. mad. 154'de de yer aldığı, davalı yönetim kurulunun kararı ile 01.08.2000-28.02.2010 dönemine ilişkin olarak, davacıya olan borcunun .... TL olduğunun belirtildiği ve bunun davacıya bildirildiği, bu nedenle zamanaşımının kesildiği, davalının zamanaşımının itirazının yerinde olmadığı, 4572 s. Yasa'da 6455 ve 6456 s. Yasa'larla yapılan değişikliğin somut olayda uygulanma imkanının olmadığı, davacının alacaklı olduğu miktardan fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere ... TL talep ettiği gerekçesi ile taleple bağlılık ilkesi gereği davanın bu miktar üzerinden kabulüne, dava tarihinden itibaren avans faizi yürütülmek üzere davalıdan tahsiline karar verilmesinin isabetli olduğu-
Davacı aynı dönem kira alacağının tahsili için açtığı davanın yargılaması sonucunda görevsizlik kararı verilmiş olduğu ancak hükmün taraflara tebliğ edilmeyerek verilen görevsizlik kararının kesinleşmediği anlaşıldığından halen derdest nitelikte olan Eskişehir 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin dosyası ile zamanaşımı kesilmiş olup, zamanaşımının kesilmesi halinde daha önce işleyen zamanaşımı süresi silinmiş ve yeni bir zamanaşımı süresi başlamış olacağından davacının daha önce açmış olduğu dava nedeniyle zamanaşımı süresi kesilmiş ve son davaya ilişkin dava tarihi itibariyle yeniden başlayan zamanaşımı süresi henüz dolmamış olduğundan mahkemece işin esasının incelenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği-
Alacaklının icra müdürlüğünden yetki alarak açtığı ortaklığın giderilmesi davasının, 6762 Sayılı TTK'nun 662. maddesinde öngörülen nitelikte zamanaşımını kesen bir dava olmadığı, o halde, borçlu-davacının isteminin kabulü ile İİK'nun 71/2. ve 33/a maddeleri gereğince icranın geri bırakılmasına karar verilmesinin gerekeceği-
E. yazılı senetlere dayalı icra takiplerinde icra dairesine gelen borçlunun yazılı ve imzalı ikrarı ile zaman aşımının kesildiği, bu tarihten itibaren işlemeye başlayacak zaman aşımı süresinin Türk Ticaret Kanunu hükümlerine göre üç yıl olduğu, bu durumda yalnızca adi muamelelerde uygulama yeri olan 818 sayılı Borçlar Yasasının 135.maddesinin 2.fıkrasının uygulanamayacağı-
TBK. mad. 154/2 uyarınca icra takibinin zamanaşımını keseceği-
İcra takibinde dosyanın işlemden kaldırılması halinde takip derdest kalmaya devam edeceğinden, takibin yapıldığı tarihte işlemekte olan zamanaşımı süresinin kesilmiş olduğu- Zamanaşımının alacak hakkının belli bir süre kullanılmaması yüzünden alacağın dava edilebilme niteliğinden yoksun kalmasını ifade ettiği- Borcun zamanaşımına uğramasıyla borcun (alacağın) sona ermeyeceği, sadece alacaklının alacağını dava yoluyla elde etme olanağının ortadan kaldıracağı, zamanaşımına uğramış bir borcun ifa edilebilen fakat dava edilemeyen eksik bir borç haline geleceği- TBK. 146'da (BK. 125'de) öngörülen zamanaşımı süresinin genel bir süre olup aksine bir hüküm bulunmadığı hallerde bütün alacaklar için geçerli olduğu- TBK. 149'a göre sözleşmeden doğan alacaklarda zamanaşımının, alacağın muaccel olduğu tarihten itibaren işlemeye başlayacağı- Zamanaşımının durması halinde, o ana kadar işlemiş olan zamanaşımı süresinin işlediği noktada duracağı, buna yol açan sebebin ortadan kalktığı andan itibaren kaldığı yerden işlemeye devam edeceği- Zamanaşımının kesilmesi halinde ise borçlunun veya alacaklının ya da hakimin belli fiilleri sonucu olarak işlemiş bulunan zamanaşımı süresinin yanması ve kesilmeye neden olan olaydan itibaren yeni bir zamanaşımı süresinin işlemeye başlayacağı- Zamanaşımını durduran ya da kesen sebeplerin TBK.'da sayılarak belirtilmiş olduğu- Alacaklının borçlu hakkında dava açması veya icra takibinde bulunması ile zamanaşımının kesileceği, zamanaşımı kesilince kesilmeden itibaren yeni bir zamanaşımı süresi işlemeye başlayacağı-
Alacaklının yaptığı, takibin devamını sağlayıcı nitelikte her takip işlemi ile de zamanaşımının kesileceği ve yeni bir süre işlemeye başlayacağı- Takip talebinde bulunulması halinde zamanaşımının kesileceği- Takip icra mahkemesince iptal edildiğinden artık zamanaşımının takip tarihinde kesildiğinin kabul edilemeyeceği- Yetki itirazının kabulüne ilişkin kararın kesinleşmesinden itibaren HMK.nun 20. maddesinde öngörülen iki haftalık sürede gönderme talebinde bulunulmadığından yetkili icra müdürlüğündeki takip daha önce başlatılan takibin devamı niteliğinde olmadığından, zamanaşımını kesmeyeceği ve bu durumda, takip konusu çeke ilişkin zamanaşımı yeniden harç yatırıldığı tarihite kesilmiş olacağı-
Zamanaşımını kesen sebeplerin “dava açılması, takip talebinde bulunulması, davanın ihbar edilmesi veya alacağın iflas masasına bildirilmesi” ile sınırlı olduğu-
Borçlunun takibe itirazı giderilmeden alacaklının icra takip işlemi yapması mümkün olmadığı; bu nedenle borçlunun itirazı alacaklıya tebliğ edilmediği sürece hak düşürücü süreler ve zamanaşımı sürelerinin işlemeyeceği- TBK.' nun 154. maddesine göre, alacaklının icra takibine geçmesi ile zamanaşımının kesileceği ve zamanaşımının kesilmesi tarihinden itibaren yeni bir zamanaşımı süresinin işlemeye başlayacağı ve TBK. 156 uyarınca da icra takibi ile kesilen zamanaşımının takibe ilişkin her işlemden sonra yeniden işlemeye başlayacağı-
Borçluya çıkartılan ödeme emri tebligatı tebliğ edildikten sonra, icra  takibi, hacze kadar zamanaşımına uğramışsa da, şikayetçi borçlu, haciz tutanağında borcu ikrar ettiğinden zamanaşımı def'inden zımnen feragat etmiş olacağı-