Kıdem ve ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti,fazla mesai, hafta, genel tatil ile milli bayram alacaklarının tahsilini istemiyle kısmi eda külli tespit amaçlı belirsiz alacak davasında, davalı vekili cevap dilekçesinde zamanaşımı def’ini ileri sürmemiş, ıslaha karşı da süresinde zamanaşımı itirazında bulunmuş olup, cevap dilekçesinde zamanaşımı defi ileri sürülmemiş ya da süresi içince cevap dilekçesi verilmemişse ilerleyen aşamalarda, HMK. mad. 141/2 maddesi uyarınca zamanaşımı definin davacının açık muvafakati ile yapılabileceği- Davacının açık muvafakati yokken ilerleyen aşamada davalının ıslaha karşı ileri sürdüğü zamanaşımı itirazının dinlenmesinin hatalı olduğu-
TBK. mad. 133'te zamanaşımını kesen sebeplerin açıklandığı ve bunlar arasında “ceza davasına şahsi hak istemeksizin müdahale edilmesi” olmadığı- Davacıların ceza davasına şahsi hak talep etmeden sadece müdahil olmalarının davacılar yönünden zamanaşımı süresi kesmeyeceği- Davacının iddia ettiği üzere,davalının saldırarak yumruk attığı, üzerinde taşıdığı kelebek tabir edilen bıçağı sol omzuna sapladığı, sol omuz bölgesindeki sinirlerin kesildiği, sol akciğerinde kesi oluşmasına sebep olan haksız eylemin 21/05/2005 tarihinde gerçekleştiği, eldeki davanın ise 27.12.2011 tarihinde açıldığı- Dava açıldığı tarihte davalının eylemlerinden ötürü nitelikli yaralama suçu nedeniyle hakkında açılan ceza davası da devam etmediğinden uzamış ( ceza ) zamanaşımı süresinin olay tarihinden hesaplanması gereği de göz önüne alındığında beş yıllık zamanaşımı süresi dolduğundan, davanın reddine karar verilmesi gerektiği-
İcra ve İflas Kanunda taşınmaz üzerine konulan haczin yenilenmesi diye bir müessese mevcut olmayıp, aynı takip dosyasından olsa da konulan her haczin yeni bir haciz olup borçlunun her hacze yönelik olarak şikayet hakkı olduğu-
Asgari miktar belirtilerek açılan belirsiz alacak davasında mahkemece yapılan araştırma esnasında alacağın miktarının veya değerinin tam ve kesin olarak belirlenebilmesinin mümkün olduğu anda davacının, iddianın genişletilmesi yasağına ( m.141, 319 ) tabi olmaksızın davanın başında belirtmiş olduğu talebini arttırabileceği, bu arttırımın zamanaşımına tabi olmadığı-
Kooperatif ile ortağı arasındaki ilişkinin ticari ilişki olmadığından ticari temerrüt faizine hükmedilemeyeceği-
Alacaklı taraf, borçlunun menfi tespit davası açtığını ve davanın borçlular tarafından açılan menfi tespit davası ile birleştirildiğini, mahkemece, birleşen davada karar verildiğini, kararın Yargıtay ilamı ile onandığını ileri sürdüğünden, bu davada; davalı alacaklı tarafından istemin reddinin talep edilmiş olması halinde, bu davanın zamanaşımını keseceğinin kabulü gerektiği- Mahkemece, anılan menfi tespit davasına ilişkin dosya celp edilip incelenerek sonucuna göre icranın geri bırakılması istemiyle ilgili karar verilmesi gerektiği-
Davaya konu trafik kazası 13.10.2009 tarihinde meydana geldiği; 19.09.2011 tarihinde davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhinde icra takibi yapıldığı- Mahkemece, icra takibinin 2 yıllık zamanaşımı süresi içinde yapıldığı icra takibi ile zamanaşımının kesildiği, davalının itirazı üzerine işbu itirazın iptali davasının süresi içinde açıldığı hususları gözetilerek işin esasına girilip sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği- 
Dernek yönetim kurulu üyeleri arasında temsil ve ilzam yetkisi olanların, derneğin prim borcundan dolayı dernekle birlikte müteselsilen sorumlu olacakları, ancak temsil ve ilzam yetkisi bulunmayan diğer üyelerin icrai yetkilerinin bulunmaması hususunun "haklı neden" oluşturduğu bu nedenle temsil ve ilzam yetkileri bulunmayan dönemde tahakkuk etmiş prim borçlarından dolayı müteselsil sorumluluklarının olmadığının kabulü gerekeceği-
Bordroda ödemesi yapılan tutarları aşan bir çalışma tespit edilemez ise; fazla çalışma, hafta tatili ve ulusal bayram genel tatil ödemesi bulunan aylar bakımından gerekli ödemelerin yapıldığı kabul edilerek hesaplamada bu ayların dışlanması suretiyle alacak miktarlarının belirlenmesi gerektiği- İşçiye ödenecek aylık işçilik ücreti 30 günlük tutar üzerinden hesaplanmakta olup hafta tatili hesabında bordrolar incelenirken bu hususa ayrıca dikkat edilmesi gerektiği- Mahkemece sadece tanık ifadelerine itibar edilerek alacak kalemlerine dair bordrolarda gösterilen tutarların saat 18.00'den sonraki çalışmalara ilişkin olduğunun kabulü ile bordro kayıtlarının dikkate alınmamasının isabetsiz olduğu- Fazla çalışma, hafta tatili ve ulusal bayram genel tatili ücretlerinin uzun bir süre için hesaplanması ve miktarın yüksek çıkması halinde, hakkaniyet indirimi yapılması gerektiği, mahkemece tanık ifadelerine göre mesai saatlerinin belirlenmesine karşın, taktiri indirime gidilmemesinin hatalı olduğu- Kıdem tazminatı ve ihbar tazminatına ilişkin davaların, hakkın doğumundan itibaren, on yıllık zamanaşımına tabi tutulduğu (TBK. mad. 146)- Tazminat niteliğinde olmaları nedeni ile sendikal tazminat, kötüniyet tazminatı, işe başlatmama tazminatı, 4857 s. İş K. mad. 5 'deki eşit işlem borcuna aykırılık nedeni ile tazminat, mad. 26/2'deki maddi ve manevi tazminat, mad. 28'deki belgenin zamanında verilmemesinden kaynaklanan tazminat ve mad 31/son uyarınca askerlik sonrası işe almama nedeni ile öngörülen tazminat isteklerinin on yıllık zamanaşımına tabi olduğu- Zamanaşımı başlangıcına esas alınan kıdem tazminatı ve ihbar tazminatı hakkının doğumunun ise, işçi açısından hizmet aktinin feshedildiği tarih olduğu- Davalı vekili, ıslah dilekçesine karşı süresinde zamanaşımı definde bulunmuş olduğundan, mahkemece ıslaha karşı zamanaşımı definin değerlendirilmemesinin hatalı olduğu- İbranamede miktarı belirtilen fazla çalışma ücretinin mahsubu hususunun değerlendirilmemesinin isabetsiz olduğu- Hüküm altına alınan alacakların net mi yoksa brüt mü olduğunun belirtilmemesinin infazda tereddüde yol açacağı-
Eser sözleşmesinden kaynaklanan alacakların 5 yıllık zamanaşımının tabi olduğu- İcra takibi ile kesilen zamanaşımı alacağın takibine ilişkin her işlemden sonra yeniden başlayacağı-