İş kazası nedeniyle davacıda oluşan meslekte kazanma gücü kayıp oranı gördüğü tedaviler sonrası aradan geçen zaman içerisinde değişmemiş ola da, davacının zararının, -kayıp oranı ve  kontrol muayenesine gerek olmadığı bilgilerini içerir -SGK Maluliyet ve Sağlık Kurulları Daire Başkanlığı raporuyla kesin şekilde belli olduğu- İş kazasından dolayı talep edilecek maddi tazminatın sınırlarının belirlenmesi için meslekte kazanma gücü kayıp oranının gerekli olduğu ve zararın öğrenildiği tarih dikkate alındığında ıslah dilekçesi ile talep edilen maddi tazminatın zamanaşımına uğradığından söz edilemeyeceği- "Zararın öğrenilmesinin onun kapsamının değil, varlığının öğrenilmesi anlamına geldiği, zararın varlığı, niteliği ve esaslı unsurları hakkında bir dava açmaya, o davayı ciddi ve objektif bir şekilde desteklemeye, gerekçelerini göstermeye elverişli yeterli hâl ve şartların öğrenilmesinin, zararın öğrenilmiş sayılması için yeterli olduğu, davacıda oluşan meslekte kazanma gücü kayıp oranının zaman içinde değişmediği, gelişen ve değişen bir durum bulunmadığı, bu nedenle davacının zararı kaza tarihinde öğrendiğinin kabulü gerektiği" görüşünün, "29.05.2019 T. 8/3 s. içtihadı birleştirme kararına göre ıslah ek dava olmayıp dava dilekçesindeki miktarın düzeltilmesi mahiyetinde olduğundan, zamanaşımının dava tarihinde ıslah ile arttırılan miktar için de kesildiğinin kabulü gerektiği" görüşünün ve "zamanaşımının, davacının malûliyet oranının kesin olarak belirlendiği Adli Tıp Kurumu raporu tarihinden başlatılması gerektiği, bedensel zararın kesinleşmemesinin sonuçlarını davacıya yüklemenin hakkaniyete aykırı olduğu" şeklindeki değişik gerekçe içeren görüşün HGK çoğunluğunda benimsenmediği-
Zamanaşımı süresi dolmadan 16.03.2015 tarihinde icra takibi başlatılmış ise de, davalının icra dairesinin yetkisine ve borca itirazı üzerine açılan itirazın kaldırılması davasında 02.05.2017 tarihinde icra dairesinin yetkisiz olduğu gerekçesiyle tarafların yüzüne karşı yetki itirazının reddine karar verildiği, on günlük süresinde kararı istinaf eden davacının daha sonra 28.06.2017 tarihinde istinaf isteminden feragat etmesi üzerine de icra mahkemesince 14.07.2017 tarihinde verilen ek kararla davalının istinaf başvurusunun yapılmamış sayılmasına karar verildiği ve böylelikle istinaf başvurusu yapılmamış sayılmakla icra mahkemesi kararının tefhimden itibaren on günlük sürenin sonunda 13.05.2017 tarihinde kesinleşmiş olduğu anlaşıldığından yetkisizlik kararının istinaf süresinin sonunda kesinleşmiş olması halinde iki haftalık süre içinde dosyanın yetkili icra dairesine gönderilmesinin 24/10/2017 tarihinde talep edildiiği ve bu tarih itibarıyla iki haftalık süre davanın kesinleştiği tarihi itibarıyla geçmiş olduğu gibi, davacının istinaftan feragat ettiği tarih esas alınsa bile yine geçtiğinden takibin yapılmamış sayılması gerektiği bu nedenle takip ve bu takibe yapılan itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasındaki her yargısal işlemin de zamanaşımını kesmediğinin kabul edileceği-
Uyuşmazlık, alacağın tahsili istemine ilişkindir...
Uyuşmazlık, sözleşmeden dönme nedeniyle yapılmış olan ödemelerin iadesi istemine ilişkindir...
Taraflar arasında, davacının yıllık ücretli izin, kömür ücreti ile ilave tediye alacaklarına hak kazanıp kazanmadığı, hak kazanmışsa hesaplanması ile ödenip ödenmediği hususlarında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Kat Mülkiyeti Kanunundan kaynaklanan rücuen tazminat istemi ilişkin eldeki davada, ıslah edilen bölüm yönünden zamanaşımı süresinin dolup dolmadığı- İcra takibi yapılmasının zamanaşımını keseceği, zamanaşımının kesilmesi hâlinde yeni bir sürenin işlemeye başlayacağı, bu nedenle ıslah tarihi itibariyle iki yıllık zamanaşımı süresinin dolmadığı-
Davacı hem sigorta şirketine KTK'nın 97 .maddesi uyarınca zorunlu başvurusunu yapmış hem de arabuluculuk yoluna başvurmuş olup sigorta şirketine yapılan başvurunun TBK 154 uyarınca zaman aşımını kesen sebepler arasında sayılmadığından bu başvuru için geçen sürede zaman aşımı süresi işlemeye devam edeceği- Arabuluculuk yoluna başvuru ise 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 16/2 maddesinde zaman aşımını durduran bir sebep olarak belirtildiği-
TBK.’nun 156. maddesi uyarınca zamanaşımının kesilmesiyle yeni bir sürenin işlemeye başlayacağı- Borç bir senetle ikrar edilmiş veya bir mahkeme ya da hakem kararına bağlanmışsa yeni sürenin on yıl olduğu aynı maddenin 2. fıkrasında belirtilmiş ise de; dava konusu 'fark işçilik alacaklarının' bir senetle ikrar edilmediği, mahkeme veya hakem kararına da bağlanmadığı dikkate alındığında, sözü edilen kuralın somut uyuşmazlıkta uygulanmasının mümkün olmadığı- Zira 13.11.2014 tarihli yazı ve 21.02.2012 tarihli protokol uyarınca oluşturulan komisyon kararına göre belirlenen intibak derecesi kapsamında davaya konu ücret ve ücret dışı alacaklar belirlenebilir mahiyette olsa da açıkça borç miktarının gösterilmediği- Açıkça borç miktarının yer almadığı belgenin TBK.’nun 156. maddesinin 2. fıkrası anlamında senet olarak değerlendirilemeyeceği- Bu durumda dava konusu alacaklar için yeni sürenin, işçilik alacakları için öngörülen beş yıllık süre olması gerektiği- Sonuç itibariyle dava konusu fark işçilik alacaklarına uygulanması gereken zamanaşımı süresi beş yıl olup Milli Savunma Bakanlığının 13.11.2014 tarihli yazısı ikrar niteliğinde olduğundan zamanaşımı süresi bu yazı ile kesilmiş ve bu tarih itibariyle de yeni beş yıllık zamanaşımı süresinin yeniden işlemeye başladığı- Eldeki dava da 11.06.2019 tarihinde açıldığından beş yıllık zamanaşımı süresinin dolmadığı-
Ölü kişi hakkında yapılan icra takibinin zamanaşımı süresinin işlemesini kesmeyeceği- Murisin davacı banka ile 1998 yılında imzaladığı sözleşmenin vade tarihi olan 30.09.1999'da murisin borcunun muaccel hâle geldiği, 25.09.2003 yılında vefat eden murisin borcunun, on yıllık sürenin dolduğu 30.09.2009 tarihinde zamanaşımına uğramış olduğu ve 05.02.2009 tarihinde muris hakkında yapılan icra takibinin, ölü hakkında icra takibi yapılması dolayısıyla zamanaşımını kesmeyeceği- Mirasçılar hakkında usulüne uygun olarak ilk defa 12.02.2014 tarihinde takip talebinde bulunulduğundan, on yıllık zamanaşımı süresinin dolmuş olduğu-
Tapu kaydının mahkeme kararı ile iptal edilmesi nedeniyle uğranılan zararın 4721 sayılı TMK'nın 1007. maddesi uyarınca tazmini istemi- Borç ikrarı- Zamanaşımı-