Diğer eşin, açık rızası olmadan aile konutuna ilişkin tasarrufta bulunulamayacağı bu nedenle davacı eşin rızası alınmadan tesis edilen ipoteğin geçersiz olduğu gerekçesiyle, aile konutu üzerindeki ipoteğin kaldırılacağı-
Mahkemece; taşınmazın vasfının tapu kaydına kargir ev olarak gözüktüğü hususu da nazara alınarak, dava konusu taşınmazda usulünce keşif yapılıp, ipotek tesis tarihinde ve halen tarafların aile konutu olarak kullandıkları bağımsız bölümün belirlenmesi, uzman bilirkişilerden "Aile konutu" olarak kullanılan bölümün kroki ve harita üzerinde işaretlenmesinin istenmesi, aile konutu olarak kullanılan bu bölümün değerinin belirlenip, bu bölümle sınırlı olacak şekilde ipoteğin kaldırılmasına karar verilmesi gerekeceği-
Uzman bilirkişilerden "Aile konutu" olarak kullanılan bölümün kroki ve harita üzerinde işaretlenmesinin istenmesi, aile konutu olarak kullanılan bu bölümün değerinin belirlenip, bu bölümle sınırlı olacak şekilde ipoteğin kaldırılmasına karar verilmesi gerektiği-
Aile konutu şerhi konulmasına yönelik davada davalı, taşınmazın maliki bulunan eş olduğundan, aile konutu şerhi davası sebebiyle davacı tarafından yapılan yargılama giderleri ve davacı lehine hükmedilen vekalet ücretinin davalı eşten tahsiline karar verilmesi gerekirken, davalılardan müştereken ve müteselsilen alınmasına hükmedilmesinin doğru olmadığı-
Somut olayda, taşınmazın icra dosyasındaki kıymet takdiri olan 830.000 TL dava değeri olarak belirtilip nispi harç bu bedel üzerinden alınsa da dava konusu ipotek bedeli 2.000.000 TL olduğundan ve ipoteğin kaldırılmasına ilişkin istemler nispi harca tabi olup, davanın değeri ipotek miktarı olduğundan bu bedel üzerinden nispi harç tamamlattırılmadan müteakip işlemlerin yapılamayacağı-
Eşlerden birinin ölmesi halinde sağ kalan eşin taşınmazın aile konutu olup olmadığının tespitini istemekte hukuki yararı olduğu-
Satış karar tarihi itibariyle lehine aile konutu şerhi bulunan şikayetçiye satış ilanının tebliğ edilmesi gerektiği-
2. HD. 26.02.2019 T. E: 2018/2543, K: 1643-
Evlilik, karar tarihinden önce boşanma ile sona erdiğine göre, dava konusu taşınmazın aile konutu olmaktan artık çıktığı, bu husus gözetilerek konusuz kalan dava hakkında "karar verilmesine yer olmadığına" seklinde karar verilmesi ve davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumlarına göre yargılama giderleri ile vekalet ücreti yönünden hüküm kurulması gerekeceği-
Mahkemece tapu kayıtları dahi getirtilmeden eksik inceleme ile karar verilmesi doğru olmadığı gibi taşınmazın hisseli olduğu gözetilmeden taşınmazın satışının iptali ile taşınmazın davalı ......... adına kayıt ve tesciline demek suretiyle infazda tereddüt edilecek şekilde karar verilmesinin doğru olmadığı- Mahkemece yapılacak işin, karar tarihinden sonra taşınmazı satın alan kişinin de davaya dahil edilmesi, gösterdiği takdirde delillerinin toplanması ve hasıl olacak sonucuna göre karar vermekten ibaret olduğu-