Trafik kazasından kaynaklanan yaralanma nedeniyle manevi tazminat istemi-
Tarafların baba kız oldukları; davacının Üniversite 1.sınıf öğrencisi olduğu, davalı babanın emekli olup aylık 2.000,00 TL emekli maaşı olduğu, davalının bakmakla yükümlü olduğu eşi ve iki çocuğu daha bulunduğu, davacının annesinin ise ekonomik ve sosyal durumunun tespit edilmediği anlaşıldığından, mahkemece; tarafların ekonomik ve sosyal durumları değerlendirilerek davacının giderleri ile nafaka yükümlüsünün geliriyle orantılı şekilde, dava dışı annenin de ekonomik ve sosyal durumu da araştırılarak davacının masraflarına katlanma yükümlülüğü dikkate alınarak hakkaniyet ilkesi de gözetilerek uygun bir nafakaya hükmetmedeilmesi gerektiği-
Trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin davada, mahkemece birleşen dava yönünden tefrik kararı verilmiş ise de birleşen davanın konusu asıl davanın konusu ile aynı olup aynı kaza nedeni ile açıldığı; birleşen dava yönünden de mahkeme davaya bakmaya görevli olup bu açıdan da tefriğin usul ekonomisine aykırı olduğu-
Trafik kazası 2004 'de meydana gelmiş olup, ıslâh dilekçesi ise 2013 tarihinde verildiğinden kazanın meydana geldiği tarihten itibaren ıslâh tarihine kadar 5 yıllık zamanaşımı süresi dolmuş olup, ıslâh ile artırılan talebin zamanaşımı nedeniyle reddi gerektiği- Kaza tarihi 2004 yılı olduğundan emsal ücret araştırmasında belirtildiği üzere araştırmanın yapıldığı 2006 yılı itibari ile değil, kaza tarihi olan 2004 yılı itibari ile gerçek gelirinin araştırılarak davacının alması gereken ücret belirlenip bu miktar üzerinden iş göremezlik zararının hesaplanması gerektiği- Manevi tazminat, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşıdığından tazminatın sınırının onun amacına göre belirlenmesi gerektiği ve fazla olduğu-
Boşanmada manevi tazminata hükmedilirken kişilik haklarını ihlal eden fiille, tazminat miktarı arasında makul bir oranın bulunması gerektiği-
Tarafların iradelerini etkileyip sözleşmeyi (boşanma protokolünü) yapmalarına neden olan şartlar daha sonra önemli surette, çarpıcı, adaletsizliğe yol açan olayların gerçekleşmesi ile değişmişse, tarafların artık o akitle (boşanma protokolüyle) bağlı tutulmayacağı ve değişen bu koşullar karşısında TMK.'nun 2. maddesinden yararlanılarak sözleşmenin (boşanma protokolünün) yeniden düzenlenebileceği- Mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumları gözetilip, delilleri toplanıp, iddia ve savunmaları değerlendirilip, nafaka takdir edilirken taraflar arasında mevcut olan denge durumu da dikkate alınarak, hakkaniyet ilkesi (TMK. mad. 4) gereğince nafakanın artırılıp artırılmayacağının değerlendirilmesi gerektiği-
Her dava açıldığı tarihe göre değerlendirileceğinden, kadın tarafından dava tarihinden sonra gerçekleştirilen sadakat yükümlülüğüne aykırı ey-lemin kadına kusur olarak yüklenemeyeceği- Evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda tazminat isteyen davalı-davacı erkeğin ağır ya da eşit kusurlu olmadığı ve yaşanan olayların kişilik haklarına saldırı teşkil ettiği anlaşıldığından, mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile hakkaniyet kuralları dikkate alınarak erkek yararına uygun miktarda manevi tazminata hükmedilmesi gerekeceği-
İki taraflı trafik kazası nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminatı istemi-
Trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemi-
Mal rejiminin sona erdiği, boşanma davasının açıldığı tarih itibariyle mevcut olmadığı gibi mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacağı karşılıksız bırakmak için davalı tarafından elden çıkarıldığı kanıtlanamadığından söz konusu taşınmaz nedeniyle talep edilen alacağın reddine karar verilmesi gerekirken diğer alacaklara eklenerek fazla alacağa hükmedilmesinin isabetsiz olduğu-