Uyuşmazlık, davacı ile davalı arasında yapılan cep telefonu abonelik sözleşmesinden kaynaklanmış olup, aboneliğin tesisi sırasında davacıya ait nüfus cüzdanı ile birlikte avukat kimlik belgesinin de ibraz edildiği, ayrıca davacının dava dilekçesinde cep telefonunu mesleki amaçlarla edinip kullandığını belirttiği sabit olduğundan davacının kanunda tanımı verilen tüketici tanımına uymadığı, dolayısıyla taraflar arasındaki uyuşmazlığın 4077 sayılı kanun kapsamında kalmadığı; uyuşmazlığın çözümünün genel mahkemelerin görevi içerisinde olduğu-
Yargıtay bozma kararına uyulduktan sonra görülmekte olan davaya uygulama imkanı olan yeni bir İçtihadı Birleştirme Kararının çıkması ve hükmüne uyulan bozma kararından sonra görevle ilgili yeni bir yasal düzenlemenin getirilmiş olması hallerinin usuli kazanılmış hak müessesesinin istisnaları olduğu-
İhtiyati hacizde hangi mahkemenin görevli olduğu İcra ve İflas Kanunu'nun 258.maddesinde açıkça belirtilmeyip sadece genel olarak mahkemeden söz edildiğinden, görev konusunda Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun göreve ilişkin hükümlerinin uygulanacağı, ticari satıştan kaynaklanan alacağın tahsilinin temini amacıyla ihtiyati haciz isteminin Ticaret Mahkemesinde görüleceği, ihtiyati haciz isteminin görev yönünden reddine karar verilirken ayrıca dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesine karar verilmemesi gerektiği-
Avukat olan davacının, davalı sitede bulunan ve güvenliği de site yönetimi ile yapılan anlaşma gereği davalı şirket tarafından sağlanan bir daireyi kiralayıp "avukatlık bürosu" olarak kullanmakta olduğu ve avukatlık bürosunda meydana gelen hırsızlık olayı nedeniyle uğradığı zararın davalı site yönetimi ile davalı şirketten tazminini istediği davada, dava konusu yer avukatlık mesleğinin icrası için kullanıldığından, davaya bakmakta görevli olan mahkemenin Tüketici Mahkemesi olmadığı; görevin Asliye Hukuk Mahkemesinde olduğu-
Tedavi gideri alacağı davası açan davacının, memur statüsünde bulunduğu anlaşıldığından; sosyal güvenlik kurumunca tesis edilen işlem ve yapacağı muamelelerin “idari işlem” ve “idari eylem” niteliğini korumaya devam edeceği, bunların iptali için açılan davaların çözüm yerinin idari yargı yeri olduğu-
Nüfus kaydının düzeltilmesi davalarının asliye hukuk mahkemesinde açılması gerektiği dikkate alındığında mahkemece, asliye hukuk mahkemesinde bakılmak üzere görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, davaya aile mahkemesi sıfatıyla bakılarak hüküm kurulmasının usul ve yasaya aykırı olduğu-
Üniversitesi Rektörlüğü ve Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı 3533 Sayılı Yasada belirtilen kamu kurumlarından olmayıp; 5018 Sayılı Yasaya ekli genel bütçe kapsamındaki kamu idarelerini gösteren ( 1 ) sayılı cetvelde de gösterilmemiş olduğundan, taraflar mecburi hakem yargılamasına da tabi olmayıp, genel mahkemelerin görevli olması gerekeceği-
5846 sayılı SK'dan kaynaklanan bir hak veya tescilli bir sınai hakkın uyuşmazlık konusu yapılmadığı, dolayısıyla Franchise sözleşmesinden doğan uyuşmazlığın genel hükümler dairesince genel mahkemelerce çözüleceği-
Mirasçılık belgesinin iptali davalarının hasımlı olarak açıldığı ve sonucunun tarafları açısından kesin hüküm oluşturduğu dikkate alındığında çekişmeli yargı kapsamında kalan davalardan olduğu, bu nedenle -HMK'nun yürürlüğe girdiği 01.10.2011 tarihinden sonra açılan- mirasçılık belgesinin iptali davalarına bakmakla görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu-
01.10.2011 tarihine kadar olan dönemde, bankalarca, kredi kartı hamilleri aleyhine davalarda görevli mahkemenin, dava değerine göre genel mahkemeler sıfatıyla sulh veya asliye hukuk mahkemesi olduğu; bu tarihten sonraki davalarda ise 6100 sayılı HMK’nun 2/1. maddesi uyarınca dava değerine bakılmaksızın asliye hukuk mahkemelerinin görevli olacağı-