Davacı, maliki bulunduğu binayı Kentsel Dönüşüm Projesi Kanunu ve buna bağlı yönetmelik ve belediye meclis kararına dayanarak davalıya devredip tüm yapı bedelinin ödenmesine ilişkin talebinin özel hukuk hükümlerine tabi kişisel hakka dayalı olduğu, uyuşmazlığın bu niteliği itibariyle görevli mahkemenin adli yargı mahkemesi olduğu-
Kusursuz sorumluluğa ilişkin kararların temyiz inceleme görevi Yargıtay Kanunu'nun 14. maddesi ve Başkanlar Kurulu kararı uyarınca Yargıtay 3. Hukuk Dairesine ait olduğu-
Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin feshi ve bu sözleşmeye dayalı olarak devredildiği ileri sürülen taşınmazın tapu kaydının iptali ve davacılar adına tescili ve kira bedelinin tahsili istemlerine ilişkin davanın, asliye hukuk mahkemesince görülmesi gerektiği-
Hayat sigorta poliçesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkin dava mutlak ticari niteliğinde olduğundan, uyuşmazlığın asliye ticaret mahkemesinde görülmesi gerektiği-
Trafik kazasında yaralanan üçüncü şahsa Güvence Hesabı tarafından ödenen maluliyet tazminatının rücuen tahsili istemine ilişkin davada davalı gerçek kişi olup uyuşmazlık haksız fiilden kaynaklandığından görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemesi olduğu-
Göreve ilişkin kurallar mahkemece kendiliğinden dikkate alındığı- Davalılar arasında zorunlu mali sorumluluk sigortacısı da bulunduğundan ve sigorta hukuku TTK. 1401 vd., zorunlu sorumluluk sigortası ise 1483 vd. maddelerinde düzenlenmiş olduğundan, trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin dava ticari dava olup görevli mahkemenin asliye ticaret mahkemesi olduğu-
Satışların muvazaalı olduğu iddiası ile iptali ve davalı eş adına tescili, bunun yanında davalı eşe dönecek tapu kaydının eşler arasındaki mal rejimi gereğince tasfiye edilerek yarı paya ait tapu kaydının iptali ile davacı adına tescili mümkün olmadığı takdirde alacak isteğinde bulunulduğu,  3. kişilere geçen taşınmazlara ait tapu kaydının iptali ile eski malikine yani davalı eşe dönüşünün sağlanması ile ilgili davayı açmakta davacının hukuki yararının bulunduğu; anılan taşınmazların tapu kaydının iptali ile eski malike dönüşü sağlandığında, açılan edinilmiş mallara katılma alacağının tahsili sağlanmış olacağı, davacının istekleri arasında yer alan taraflar arasında edinilmiş mallara katılma rejimi gereği yarı paya ait tapu kaydının iptali ve tescili; mümkün olmadığı takdirde alacak (katılma alacağı) isteği bakımından bu davaların çözüm yeri aile mahkemeleri olduğu, davacının diğer isteğinin ise, TBK’nun 19.maddesine dayalı şahsi hakka ilişkin muvazaa nedeniyle tapu iptali ve davalı eş adına tescili olup bu istek bakımından uyuşmazlığın çözüm yeri HMK’nun 1 ve devamı maddeleri uyarınca belirlenecek genel mahkemeler olduğu; her iki davanın birlikte Asliye Hukuk Mahkemesinde görülerek karara bağlanmasının hatalı olduğu-
Hakimin maddi veya hukuki açıdan belirsiz yahut çelişkili gördüğü hususlar hakkında, taraflara açıklama yaptırabileceği; soru sorup delil gösterilmesini isteyebileceği- Eksikliğin komşu parsellerden kaynaklandığının iddia edilmesi halinde ise davanın bu parsellere yönelik olduğu göz önünde bulundurularak tutanakların getirtilip kesinleşip kesinleşmediği saptanarak görev hususun buna göre belirlenmesi gerektiği-
Taraflar arasındaki katılma alacağı isteği bakımından davanın çözüm yerinin aile mahkemeleri olduğu, aile mahkemesi olmayan yerlerde ise, asliye hukuk mahkemelerinde davanın "aile mahkemesi" sıfatı ile görülüp karar bağlanması gerekeceği- Davacının diğer isteği ise TBK’nun 19. maddesine dayalı şahsi hakka ilişkin muvazaa nedeniyle iptal istemine ilişkin olduğundan bu istek bakımından uyuşmazlığın çözüm yerinin HMK’nun 1 ve devamı maddeleri uyarınca belirlenecek genel mahkemeler olduğu, görevin kamu düzenine ilişkin olup yargılamanın her aşamasında kendiliğinden göz önünde bulundurulacağı, mahkemece her iki davanın birlikte asliye hukuk mahkemesinde görülerek karara bağlanmasının doğru olmadığı- Aile mahkemesince, katkı payı alacağına hükmedilmesi durumunda hükmedilen katkı payı alacağı ile boşanma davasının kesinleşip kesinleşmediği, tenfiz edilip edilmediği de belirlenerek anılan dava sonucu hükmedilen alacaklar gözönüne alınarak, tasarrufların TBK’nun 19 maddesi gereğince iptale tabi olmadığının değerlendirilmesi, iptale tabi olması halinde davacı yararına hükmedilecek katkı payı alacağı ile boşanma davası ile tazminat ve fer’ileriyle sınırlı olarak İİK. mad. 283/1 kıyasen uygulanarak davacıya haciz ve satış yetkisi verilmesi gerektiği-
HMK. mad. 1 gereğince görevin kamu düzeni ile ilgili olup taraflarca ileri sürülmese dahi yargılamanın her aşamasında mahkemece re'sen gözetilmesi zorunlu bir usul kuralı olduğu-