Tasarrufun iptali davasının dinlenme koşullarından birisinin de “takip konusu alacağın kesinleşmiş olması” gerektiğinden, takip konusu borca itiraz edilmiş olması ve alacaklı tarafından “itirazın iptali davası” açılmış olması (ya da; icra mahkemesinden “itirazın kaldırılması”nın talep edilmiş olması) halinde, mahkemece bunların sonucunun (kesinleşmesinin) “bekletici mesele” yapılması gerekeceği –
Satış ile 3. kişiye geçen mülkiyet tasarrufun iptaline karar verilmesi ile borçluya geri dönmeyeceğinden, taşınmazın mülkiyeti 3. kişiye ait olup, borçlunun kendisine ait olmayan taşınmaz üzerine konulan haciz nedeniyle İİK. mad. 82/12 uyarınca haczedilmezlik şikayetinde bulunmasının mümkün olmadığı-
Borç, kredi sözleşmelerinin düzenlendiği tarihlerde doğmuş, iptâle konu şerh işlemi ise, borcun doğumundan önce gerçekleştirilmiş olduğundan, karşı dava olarak açılan tasarrufun iptâli davasının reddi gerektiği- Borçlu ile Banka arasında imzalanan kredi borçlanma sözleşmesinin, alacaklı ve borçlu arasında ileriki yıllarda doğacak borçları kapsamayacağı, sadece ipotekle teminat altına alınan borçla ilgili olduğu kabul edilmek ve satış vaadi sözleşmesine dayalı olarak tescil isteminin gözetilmesi gerektiği-
İİK. 277 vd.'na göre tasarrufun iptali istenebilmesi için, borcun tasarruf tarihinden önce doğmuş olması gerektiği-
Muvazaalı işlemler (haciz, satış, ipotek vs.) hakkında iptâl davası açılabileceği-
İİK.nun 277 vd. göre açılan tasarrufun iptâli davalarının dinlenebilmesi için "alacağın sebebi olan hukuki ilişkinin, tasarrufun yapıldığı tarihten öncesine rastlaması" gerektiğinden ve çek bir ödeme vasıtası olduğundan, çeklerin, çekdeki alacağın mutlaka keşide tarihinde doğduğunu göstermeyeceği, uygulamada çeklerin "ileri tarihli" olarak düzenledikleri sıkça görüldüğünden, "icra takibine koyduğu alacağın, çekte yazılı tarihten önce doğduğunu" iddia eden davacı-alacaklıya mahkemece süre verilerek, bu konudaki delilleri ibraz ettirilip, tasarrufun borcun doğumundan önce yapıldığının anlaşılması halinde, davanın reddedilmesi, aksi takdirde ise davanın kabul edilmesi gerekeceği–