Vakfedilen malların vakıf mülkiyetine geçmesinin, ancak, vakfın kanun ve tüzük hükümlerine uygun biçimde tescili işlemi ile birlikte söz konusu olabileceği- Vakfın tesciline ilişkin karara yapılan ilaveyle vakfa ait taşınmazların kuru mülkiyeti yanında intifa haklarının da vakfa devredildiği gözetildiğinde tasarruf tarihinin borcun doğumundan sonra olduğu- Borçlu ile borç ilişkisine girerken alacaklı yönünden hukuken vücut bulmuş ve öğrenebilecek nitelikte, tescil ve ilan olunmuş bir tasarruf bulunmadığından, tasarruf tarihinin karar tarihi olarak kabul edilemeyeceği-
İİK. 277 vd.'na göre tasarrufun iptali istenebilmesi için, borcun tasarruf tarihinden önce doğmuş olması gerektiği-
"Aciz hali"nin gerçekleşmesi, tasarrufun iptâli davasının "dava şartı" olduğundan, mahkemece davacı-alacaklıya, "kesin aciz vesikası" ya da "geçici aciz vesikası yerine geçecek haciz tutanağı" ibraz etmesi için mehil verilerek, sonucuna göre hüküm kurulması gerekeceği– Tasarrufun iptali davasının dinlenme koşullarından birisinin de, borçlu hakkında alacaklı davacının yapmış olduğu icra takibinin kesinleşmiş olması gerektiği-
"Geçici aciz vesikası"na dayanılarak (İİK. 105/II) açılan iptâl davalarının, takip (ve dava) konusu alacağın bağlı olduğu zamanaşımını kesmeyeceği-
"Borçlunun hacze değer malı bulunmadığını" belirten haciz tutanağının "geçici aciz belgesi" niteliğinde olduğu ve tasarrufun iptali davası devam ederken ibraz edilmesiyle birlikte dava şartının gerçekleşmiş olacağı- "Borçlunun haczi sırasında hazır olmaması nedeniyle belgenin yetersizliği ya da geçersizliği" olgusu, ayrıca ilgilisince icra hakimliği önünde itiraz ve şikayete konu edilmemişken; tasarrufun iptâli davasına bakan mahkemece konunun re'sen ele alınıp tartışılmasının mümkün olmadığı- 
«Geçici aciz belgesi»ne dayanılarak açılan tasarrufun iptali davasının, davacı-alacaklının alacağının bağlı olduğu zamanaşımını kesmeyeceği—
Tasarrufun iptali davası»nın davacı-alacaklı lehine sonuçlanarak «tasarrufun iptaline» karar verilmesinden sonra; borçlunun -dava konusu taşınmazı üçüncü kişiye satmakla, mesken ihtiyacından vazgeçmiş ve mülkiyet hakkı sona erdiğinden- icra mahkemesinde «haczedilmezlik şikayeti»nde bulunamayacağı–