Borçlunun, hakkında yapılan -ilamsız- takibe itiraz etmiş ve alacaklı tarafından "itirazın iptali" davası" açılmış olması halinde, tasarrufun iptali davasında, itirazın iptali davasının kesinleşecek sonucunun "bekletici mesele" yapılması gerekeceği–
İcra dosyası içeriğinden (Tapu İdaresinden ve Trafik Bürosundan ve Bankalardan, haciz teskerelerine verilen cevaplardan), haciz tutanaklarının içeriğinden ve borçlunun mal beyanında belirttiği mallarının borcu karşılamaya yeterli olmadığının anlaşılması halinde, borçlunun aciz halinde olduğunun kabulü gerekeceği–
Davacının yargılama sırasında "davanın BK.'nun 18. maddesine (şimdi; TBK. mad. 19) göre incelenip hükme bağlanması" istemiş olmasına rağmen, HUMK. 83 vd. (şimdi; HMK. 176 vd.) göre davasının "ıslah" etmemiş olması halinde, davanın mahkemece İİK. 277. vd. dayalı "tasarrufun iptali davası" olduğu kabul edilerek sonuçlandırılması gerekeceği–
İcra takibinin dayanağı olan senedin düzenlenmesine neden olan borç ilişkisinin "genel kredi sözleşmesi" olduğu ileri sürüldüğünden, davacı alacaklı banka ile borçlu şirket kayıtları ve ticari defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak icra takibinin dayanağı senedin daha önce düzenlendiği bildirilen kredi sözleşmesi uyarınca düzenlenip düzenlenmediğinin belirlenmesi gerektiği-
İİK.nun 277 vd. göre açılan tasarrufun iptâli davalarının dinlenebilmesi için "alacağın sebebi olan hukuki ilişkinin, tasarrufun yapıldığı tarihten öncesine rastlaması" gerektiğinden ve çek bir ödeme vasıtası olduğundan, çeklerin, çekteki alacağın mutlaka keşide tarihinde doğduğunu göstermeyeceği, uygulamada çeklerin "ileri tarihli" olarak düzenledikleri sıkça görüldüğünden, "icra takibine koyduğu alacağın, çekte yazılı tarihten önce doğduğunu" iddia eden davacı-alacaklıya mahkemece süre verilerek, bu konudaki delilleri ibraz ettirilip, tasarrufun borcun doğumundan önce yapıldığının anlaşılması halinde, davanın reddedilmesi, aksi takdirde ise davanın kabul edilmesi gerekeceği-