Borçluya satış ilanının “aynı konutta oturan damadı .... imzasına tebliğ edildi” şerhiyle tebliğ edildiği, tebligat parçasında muhatabın bulunup bulunmadığının belirtilmediği, tebliğ memurunun adı ve soyadının bulunmadığı, dolayısıyla tebligatın usulsüz olduğu-
Şikayetçinin, taşınmaz eski maliki olup, taşınmazını ipotekle birlikte diğer şikayetçiye sattığından tapu sicilindeki ilgili sıfatına haiz olmadığı, ayrıca şikayetçinin, ipoteğe esas kredi sözleşmesinde müşterek borçlu ve müteselsil kefil olarak bulunmakta olmasına karşın bu takipte borçlu sıfatının olmadığı, İİK.nun 134. maddesinde ihalenin feshini isteyebilecek ilgililer sınırlı olarak sayılmış olup, şikayetçinin takibe konu ipoteğe esas kredi sözleşmesinde kefil olmasının kendisine ihalenin feshini talep hakkı vermeyeceği-
Borçlu şirketin, kıymet takdiri ile satış ilanı tebliğ işleminin yapıldığı tarih itibariyle, ticaret sicilinde kayıtlı yeni ilan edildiği halde, bu adresi yerine borçlu şirketin eski adresinde yapılan kıymet takdiri ile satış ilanı tebliğ işleminin usulsüz olduğu- İİK'nun 127. maddesi gereğince, satış ilanının borçluya tebliği zorunlu olup, borçluya satış ilanının tebliğ edilmemesi veya usulsüz tebliğ edilmesi başlı başına ihalenin feshi sebebi olduğu-
İİK'nun 134/2. maddesi uyarınca ihalenin feshi isteminin hukuki yarar yokluğu nedeniyle reddi halinde ise, işin esasına girilmemiş olunacağından borçlu aleyhine para cezasına hükmedilmesinin isabetsiz olduğu-
6183 sayılı Kanun’un 99. maddesi gereğince, bu kanuna göre yapılan ihalelerden gayrimenkule ilişkin ihalenin feshi istemlerinde gayrimenkulün bulunduğu yer icra mahkemesinin görevli ve yetkili olduğu-
Satış bedelinin muhammen bedelin yüzde yüzünün üstünde olması halinde zarar unsuru gerçekleşmeyeceğinden, şikayetçinin İİK'nun 134/8. maddesi uyarınca ihalenin feshini istemekte hukuki yararının olmadığı, bu nedenle İİK'nun 134. maddesinin ikinci fıkrasının son cümlesinde işin esasına girilmeden ihalenin feshi talebinin reddi halinde şikayetçi aleyhine para cezasına hükmedilemeyeceği-
İhalenin feshine ilişkin şikayet, görevsiz veya yetkisiz icra mahkemesi veya mahkemeye yapılırsa, icra mahkemesince veya mahkemece evrak üzerinde inceleme yapılarak başvuru tarihinden itibaren en geç on gün içinde görevsizlik veya yetkisizlik kararı verileceği, bu kararların kesin olduğu-
İhalenin feshi talebi üzerine icra mahkemesinin takip tarihinden itibaren yirmi gün içinde duruşma yapacağı ve taraflar gelmeseler bile icap eden kararı vereceği; icra mahkemesince HMK. nun 150.maddesi uygulanarak “dosyanın işlemden kaldırılması” ve sonra “davanın açılmamış sayılmasına” karar verilmesinin isabetsiz olduğu-
İhalenin feshi talebi üzerine icra mahkemesinin takip tarihinden itibaren yirmi gün içinde duruşma yapacağı ve taraflar gelmeseler bile icap eden kararı vereceği-
Borçluya "kıymet takdiri raporu" ile "satış ilanı"nın tebligat kanununa aykırı olarak tebliğ edilmiş olması halinde borçlunun ihalenin feshi davasında taşınmazın kıymetinin düşük takdir edilmiş olduğunu ihalenin feshi sebebi olarak ileri sürebileceği, bu durumda mahkemece konusunda uzman bilirkişiler marifetiyle keşif yapılarak taşınmazın tespit edilecek değerinin ihalede esas alınan muhammen bedelin üzerinde olması halinde ihalenin feshine karar verilmesi, muhammen bedelin altında olması halinde ise -" zarar unsuru" oluşmuş olmayacağından- ihalenin feshi isteminin reddine karar verilmesi gerekeceği-