Şikayete konu edilen taşınmazların tamamının, muhammen bedellerinin üzerinde satıldıkları, bu durumda zarar unsuru gerçekleşmediğinden borçlunun ihalenin feshini istemekte hukuki yararının olmadığı-
İhalenin feshini, Borçlar Kanunu'nun 226. maddesinde yazılı sebepler de dahil olmak üzere yalnız satış isteyen alacaklı, borçlu, tapu sicilindeki ilgililer ve pey sürmek suretiyle ihaleye iştirak edenlerin yurt içinde bir adres göstermek koşuluyla icra mahkemesinden şikayet yolu ile ihale tarihinden itibaren yedi gün içinde isteyebilecekleri-
Yapılacak tebliğ işleminde muhatap adreste bulunmaz ise, adreste bulunmama nedeninin araştırılarak komşu (kapıcı, yönetici) beyanının alınmasının, beyanda bulunan komşunun mutlaka adı ve soyadının ve komşu olduğunun tebligat parçasına yazılmasının gerekeceği, aksi halde yapılan tebliğ işleminin geçersiz olacağı- Taşınmaz satışlarında, satış ilanının bir örneği borçluya, alacaklıya ve taşınmazın tapu siciline kayıtlı bulunan ilgililerine tebliğ edilmemiş olması veya usulsüz tebliğ edilmesinin başlı başına ihalenin feshi sebebi olduğu-
2499 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu'nun 38/A maddesinin birinci fıkrasında tanımlanan konut finansmanından kaynaklanan alacaklar ile Toplu Konut İdaresi Başkanlığının rehinle temin edilmiş alacaklarının takibinde, ikinci fıkrada yer alan oranın yüzde yirmi olarak uygulanacağı, Yasa'nın bu hükmünün emredici nitelikte olup kamu düzenine ilişkin bulunduğundan mahkemece re’sen uygulanması gerekeceği-
Şikayetçi İİK'nun 134/2. maddesinde sayılan ihalenin feshini isteyebileceklerden olmadığından mahkemece isteminin aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerekeceği-
Satış bedelinin, taşınmazın muhammen bedelinin üzerinde olduğu, bu durumda zarar unsuru gerçekleşmediğinden borçlunun ihalenin feshini istemekte hukuki yararının olmadığı, ancak İİK'nun 134/2. maddesi uyarınca ihalenin feshi isteminin hukuki yarar yokluğu nedeniyle reddi halinde ise işin esasına girilmemiş olunacağından borçlu aleyhine para cezasına hükmedilmesinin isabetsiz olduğu-
İhalenin feshi istemi, İİK.'nun 134. maddesi kapsamında şikayet niteliğinde olup; anılan şikayete ilişkin kararlarda; 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun Yargı Harçları ile ilgili (1) Sayılı Tarifesi'nin, Karar ve İlam harcı başlıklı (III) numaralı bölümünün maktu harçlarla ilgili 2/a maddesi uyarınca maktu harç alınması gerekeceği-
İstihkak iddia eden 3. kişinin ihalenin feshi davası açmasına yasal imkanın olmadığı, şikayetçinin isteminin aktif husumet yokluğundan işin esasına girilmeden reddine karar verilmesi nedeniyle para cezasına hükmedilmemesi gerekeceği-
Davadan feragatin, geniş kapsamlı bir beyan olup; HMK'nun 311. maddesi gereğince kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğuracağı, feragatin geçerliliğinin, karşı tarafın muvafakatine de bağlı olmadığı, feragat beyanının etkisini, onu yapanın tek yönlü irade beyanı ile göstereceği-
Şikayet dilekçesinde kıymet takdirine usulünce yapılmış bir şikayetin de bulunmadığı ve satış bedelinin taşınmazın muhammen bedelinin üzerinde olduğu anlaşıldığından zarar unsuru gerçekleşmemiş olup, borçlunun ihalenin feshini istemekte hukuki yararının bulunmadığı, mahkemece ihalenin feshi isteminin bu nedenle reddi ile işin esasına girilmemiş olacağından İİK. mad. 134/2 borçlu aleyhine para cezasına hükmedilmemesi gerektiği-