Her ne kadar şikayetçi borçlu tarafından kıymet takdirine itiraz edilmiş ve icra mahkemesince aldırılan bilirkişi raporunda parsel uygulaması sonucu taşınmazın iki ayrı parsele ayrıldığı tespit edilmiş ve satış ilanında yer almışsa da, kıymet takdirine itiraz üzerine verilen kararlar kesin olmakla birlikte kıymet takdirine ilişkin ileri sürülen hususların ihalenin feshi talebinde değerlendirilmesinin mümkün olduğu- Yapılan parsel uygulaması sonucu oluşan taşınmazların ayrı ayrı ekonomik değerleri belirlenip, birlikte satışlarına engel bulunup bulunmadığı değerlendirilerek satışın yapılması gerekirken, gerçekte mevcut olmayan eski 897 parsel numarası ve bu parsele ilişkin yapılan kıymet takdiri esas alınarak satış yapılmasının doğru olmadığı-
Tebligatta, muhatabın adresten geçici olarak ayrılıp ayrılmadığı, tevziat saatinden sonra adrese dönüp dönmeyeceği, bilgi alınan komşunun imzadan imtina edip etmediği belirtilmeden ve haber verilen komşunun ismi alınmadan tebliğ işlemi yapıldığından yasa ve yönetmelik hükümleri uyarınca tebligatın usulsüz olduğunun kabulü gerekeceği-
Mahkemece, 7 günlük yasal süre içerisinde ihalenin feshi talebinin yapılmış olması nedeniyle işin esasına girilerek oluşacak sonuca göre olumlu veya olumsuz bir karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile istemin süreden reddinin isabetsiz olduğu-
K. takdirine ilişkin raporun, borçluya, haciz koydurmuş alacaklılara ve diğer ipotekli alacaklılara tebligatın yapıldığı icra dosyasındaki, ayrıca bildirilmiş bulunması hali müstesna olmak üzere, tapudaki mevcut adresleri esas alınmak suretiyle tebliğ edileceği- Borçlunun, haczedilen limited şirketteki hisselerinin, uzman bilirkişi tarafından usulünce kıymet takdiri yapılarak reel değerleri tespit edilmeksizin, ilgili ticaret sicil müdürlüğünden hacze ilişkin olarak verilen cevap yazısında belirtilen sermaye değeri esas alınarak ihale yapıldığı ve ihaleye esas alınan bu değerin, borçluya tebliğ edilmeyip şikayet hakkı tanınmadığından, borçlunun ihaleye esas alınan kıymetin düşük olduğunu ihalenin feshi sebebi olarak ileri sürebileceği- Fesih nedeni olarak ileri sürülen kıymet takdirine ilişkin itirazın, konusunda uzman bilirkişi marifeti ile incelenerek ihaleye konu hisselerin değerleri tesbit edildikten sonra, tespit edilen değerin, ihalede esas alınan muhammen bedelin üzerinde olması halinde ihalenin feshine, daha düşük olması halinde ise şikayetin reddine karar verilmesi gerektiği-
Yolsuz tescil hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkin davada; hakimin tarafların talep sonuçlarıyla bağlı olduğu ve ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremeyeceği- Davada ihale bedelinin ödenmesi konusunda bir talep olmadığı halde bu yönde hüküm kurulmasının doğru olmadığı-
İhalenin feshini, Borçlar Kanununun 226 ncı maddesinde yazılı sebepler de dahil olmak üzere yalnız satış isteyen alacaklı, borçlu, tapu sicilindeki ilgililer ve pey sürmek suretiyle ihaleye iştirak edenlerin yurt içinde bir adres göstermek koşuluyla icra mahkemesinden şikayet yolu ile ihale tarihinden itibaren yedi gün içinde isteyebileceği- Aile konutu ile ilgili sınırlamanın, 3. kişilere karşı hüküm ifade etmesi için, şerh lehtarı tarafından tapuya kaydının sağlanması gerektiği-
İhale konusu taşınmaz 1.942,50 TL muhammen bedel ile satışa çıkarılıp 3.500,00 TL üzerinden ihale edildiğinden bu durumda zarar unsuru gerçekleşmemiş olup, şikayetçinin, İİK'nun 134/8. maddesi kapsamında kendi menfaatinin muhtel olduğunu ispatlayamadığı, dolayısıyla ihalenin feshini istemekte hukuki yararının bulunmadığı-
İhalenin feshi isteminin esastan reddine karar verilen şikayet konusu taşınmazın satış bedelinin, muhammen bedelin üzerinde olduğu, bu durumda, borçlu tarafından kıymet takdirine itiraz edilmediği de gözetildiğinde, zarar unsuru gerçekleşmemiş olup, borçlunun ihalenin feshini istemekte hukuki yararının bulunmadığı-
6183 sayılı Yasa uyarınca yapılan taşınmaz ihalesinin feshine yönelik şikayeti inceleme görevi taşınmazın bulunduğu yer icra mahkemesine ait olup, mahkemece şikayetin esasının incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekeceği-
2499 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu'nun 38/A maddesinin birinci fıkrasında tanımlanan konut finansmanından kaynaklanan alacaklar ile Toplu Konut İdaresi Başkanlığı'nın rehinle temin edilmiş alacaklarının takibinde, ikinci fıkrada yer alan oranın yüzde yirmi olarak uygulanacağı, Yasa'nın bu hükmünün emredici nitelikte olup kamu düzenine ilişkin bulunduğundan mahkemece re’sen uygulanması gerekeceği-