İhalenin feshi talebinin reddine karar verilmesi halinde mahkemenin davacıyı feshi istenilen ihale bedelinin yüzde onu oranında para cezasına mahkum edeceği, Yasa'nın bu hükmünün emredici nitelikte olup kamu düzenine ilişkin bulunduğundan mahkemece re’sen uygulanması gerekeceği-
Taşınmaz satışlarında, borçluya satış ilanının tebliğ edilmemiş olması veya usulsüz tebliğ edilmesinin başlı başına ihalenin feshi sebebi olduğu- Satış ilanının tebliğ tarihi itibariyle borçlunun adrese dayalı nüfus kayıt sisteminde adresi olup olmadığı araştırılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, bu hususta bir araştırma yapılmaksızın sonuca gidilmesi isabetsiz olduğu- İİK. mad. 129/1 gereğince, şikayete konu ihale için yapılan masraflar belirlenerek, satış bedelinin taşınmazın muhammen değerinin % 50'sini ve satış masraflarını karşılayıp karşılamadığının tartışılması gerektiği-
Borçlunun İİK'nun 134/2. maddesinde öngörülen yasal 7 günlük süreden sonra icra mahkemesine başvurarak, ihalenin feshini istediği anlaşıldığından, mahkemece (temlik alan alacaklı yönünden) istemin, süre aşımı nedeniyle reddi yerine esasının incelenmesinin doğru olmadığı, İİK'nun 134. maddesinin ikinci fıkrasının son cümlesine göre, işin esasına girilmeden ihalenin feshi talebinin reddi halinde, şikayetçinin borçlu aleyhine para cezasına hükmedilemeyeceği-
İpotek alacaklısının, satışın, ipotek bedelinden daha aşağıya yapılmasına muvafakat etmesi halinde ihalenin, rüçhanlı alacak olan ipotek alacağının altında bir bedelle yapılmasının mümkün olduğu-
Satış bedelinin muhammen bedelin yüzde yüzünün üstünde olması halinde zarar unsuru oluşmayacağından, ihalede zarar unsurunun gerçekleşmediğinin kabulü gerekeceği, bu durumda şikayetçilerin anılan taşınmaz yönünden ihalenin feshini istemekte hukuki yararının olmadığı- İşin esasına girilmeden ihalenin feshi talebinin reddi halinde şikayetçi aleyhine para cezasına hükmedilemeyeceği-
KDV muafiyetinin satış şartnamesinde gösterilmemesi, satış öncesi döneme ilişkin bir şikayet olup, satış ilanı tebliğ edildiği halde süresinde şikayet edilmeyen satış öncesi işlemler kesinleştiğinden, artık bu hususa dayalı olarak ihalenin feshi istenemeyeceği- KDV muafiyetinin satış şartnamesinde gösterilmemesi hususu borçlu tarafından açıkça ileri sürülmediği ve ihalenin feshi yargılamasında mahkemece re'sen bakılacak hususlardan olmadığı halde mahkemece bu hususun fesih nedeni olarak kabul edilmesinin isabetsiz olduğu- Satış ilanı tebligatının usulsüzlüğü nedeniyle ihalenin feshini isteme hakkının sadece "kendisine tebligat yapılmayan" ilgilisine şikayet hakkı vereceği- Satışı yapılan taşınmazın özellikleri dikkate alındığında, her yöreden alıcısı çıkabilecek otel, fabrika veya benzeri nitelikte bir mal olmaması, değeri itibariyle de ulusal bir gazetede ilanın zorunlu olmaması karşısında, satış kararında ulusal veya yerel gazete olduğu belirlenmeden yerel gazetede ilan yapıldığı gerekçesi ile ihalenin feshine karar verilmesinin hatalı olduğu-
2499 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu'nun 38/A maddesinin birinci fıkrasında tanımlanan konut finansmanından kaynaklanan alacaklar ile Toplu Konut İdaresi Başkanlığının rehinle temin edilmiş alacaklarının takibinde, ikinci fıkrada yer alan oranın yüzde yirmi olarak uygulanacağı, Yasa'nın para cezasına ilişkin bu hükmünün emredici nitelikte olup;kamu düzenine ilişkin bulunduğundan mahkemece re’sen uygulanması gerekeceği-
Borçlunun, icra mahkemesinden ihalenin feshini talep ettiği, mahkemenin, icra müdürlüğünce ihalenin feshedildiğinden bahisle konusuz kalan istem hakkında karar verilmesine yer olmadığına hükmettiği, gelinen aşama itibariyle, ihale alıcısının, temyizde hukuki yararının olmadığı-
Mahkemece ihalenin feshi istemi, husumet, süre veya hukuki yarar yokluğu nedenlerinden biriyle değil, işin esası incelenerek reddedilmiş olup istemi esastan reddedilen davacının para cezasına mahkum edilmesi gerekeceği-
Taşınmaz satışlarında, borçluya satış ilanının tebliğ edilmemiş olması veya usulsüz tebliğ edilmesinin, başlı başına ihalenin feshi sebebi olduğu- Borçlu şirket avukatına gönderilen satış ilânının; tebliğ memuru tarafından, muhatabın adreste bulunup bulunmadığının araştırılıp tespit edilmeden, aynı adreste çalışan sekreterine tebliğ edilmesi haline, tebliğ işleminin, usulsüz olacağı- Şikayetin aktif husumet yokluğu nedeniyle reddi halinde, işin esasına girilemeyeceğinden, şikayetçi aleyhine %10 oranında para cezasına hükmedilemeyeceği-