İhalenin feshine ilişkin icra mahkemesince tarafların vekillerinin yüzlerine tefhim edilen red kararı üzerine, şikayetçilerin, yasal sürede temyiz süre tutum dilekçesi verdiği ve temyiz masrafı yatırılması için çıkartılan ihtarlı davetiyenin tebliğ edilmesi üzerine temyiz harcının 7 günlük yasal süre içerisinde yatırıldığı anlaşıldığından, "temyiz talebinin reddine" karar verilmesinin isabetsiz olduğu-
Davanın satıştan önce açıldığı gerekçesiyle süre aşımı nedeniyle "ihalenin feshi"ne yönelik şikayetin reddine karar verilmişse de, satış dosyası içeriği ve icra müdürlüğü yazılarından, taşınmazların daha önce 1. açık artırmada ihale edildiği ve şikayetin yasal süresinde yapıldığı görüldüğünden, mahkemece,TMK'. mad. 462 de dikkate alınarak şikayet için vesayet makamının iznine dair usuli eksiklik tamamlandıktan sonra, işin esasının incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerektiği-
Satış isteyen alacaklı, borçlu, tapu sicilindeki ilgililer ve pey sürmek suretiyle ihaleye iştirak edenlerin ihalenin feshini isteyebileceği-
İcra dosyasına, ayrıca vekaletname sunulmamışsa da, kıymet takdirine itiraz hakkındaki ilamın dosya arasında mevcut bulunması karşısında, borçlunun icra evresinde vekille temsil edildiği ve takibin vekille sürdürüldüğünün kabul edileceği- Satış ilanının vekil yerine asile tebliği usulsüz olup, İİK. mad. 127 gereğince, bu hususun, başlı başına ihalenin feshi sebebi olduğu-
Her ne kadar satış kararında İİK'nun 133. maddesinden bahsedilmiş ise de yapılan ihalenin İİK'nun 133. maddesine göre yapılan bir ihale olmayıp İİK'nun 134. maddesine göre normal ihale prosedürü içerisinde, yapılan yeni bir ihale olduğu ve İİK'nun 133. maddesinde yazılı usule uyulmadan ikinci kez ihaleye çıkarılması nedeniyle davacının iki ihale bedeli arasındaki farktan sorumlu tutulamayacağı-
Takip dosyasına ayrıca vekaletname sunulmamış olmasının, ihalenin feshi hakkındaki kararın dosyaya ibraz edilmiş olması karşısında artık borçlunun takipte vekille temsil edildiği gerçeğini ortadan kaldırmayacağı, emredici nitelikteki bu düzenlemelerden kaynaklanan yasal zorunluluğa aykırı olarak, vekili varken asile gönderilen satış ilanı tebligatının yok hükmünde olup sonuç doğurmayacağı- Taşınmaz satışlarında, satış ilanının bir örneğinin borçluya (varsa vekiline) tebliğ edilmemiş olması veya usulsüz tebliğ edilmesinin başlı başına ihalenin feshi sebebi olduğu-
İhalenin feshi isteminin, borçlunun yurt içinde bir adres göstermemiş olması sebebiyle reddine karar verilmesi halinde, borçlu aleyhine %10 para cezasına hükmedilmesinin isabetsiz olduğu-
Şikayet dosyasında dinlenen tanık beyanlarında; darp olayının 901 parsel sayılı taşınmazın ihalesi sırasında gerçekleştiği feshi istenen 902 parsel sayılı taşınmazın ihalesi sırasında herhangi bir olay yaşandığına ilişkin delil sunulmadığı, 901 sayıl taşınmazın ihale sırasında gerçekleşen olayların 902 parsel sayılı taşınmazın ihalesine bir etkisinin olmadığı, şikayetçinin 902 parsel sayılı taşınmazın ihalesine katılmış ve pey sürmüş olması karşısında borçlunun fesat iddiasının gerçeği yansıtmadığının kabulü gerekeceği-
Ticaret sicilden terkin edilen borçlu şirket hakkında, alacaklı tarafından ihya kararı alınmadan, borçlu hakkında takip işlemlerine devam edilerek satış işleminin yapılması, hukuken geçersiz ve yok hükmünde olup, mahkemece ihalenin feshine karar verilmesi gerekeceği-
Kendisine tebligat yapılacak şahıs, adresinde bulunmazsa tebliğin, aynı konutta oturan kimselere veya hizmetçilerden birine yapılacağı- Tebligat parçasında yazılı olan hususun aksinin her türlü delille ispatlanabileceği- Taşınmaz satışlarında, borçluya satış ilanının tebliğ edilmemiş olması veya usulsüz tebliğ edilmesinin başlı başına ihalenin feshi sebebi olduğu-