Davacı asilin; davalı bankanın N. Şubesine 24.04.2017 tarihli yazılı başvurusunda, ... ada ... parselde kayıtlı taşınmazının üzerine konan ipotek borcunun bittiğini, üzerine konan ipoteğin üç gün içinde kaldırılması veya mevcut borç varsa bildirilmesini talep etmiş ise de, davacının taşınmazı üzerinde davalı banka lehine doğmuş ve doğacak nakdi ve gayri nakdi alacağı için 90.000,00 TL bedelle birinci derece, birinci sıra, fekki bankaca bildirilinceye kadar, süresiz olarak ipotek tesis edildiğinden ve özellikle de gayrı nakdi kredilerde kısa süre içerisinde borç miktarının tespiti mümkün olmadığından, Bölge Adliye Mahkemesince bu yazıya cevap verilmediğinden bahisle davalı bankanın yargılama giderlerinden sorumlu olması gerektiği gerekçesiyle verilen direnme kararının hatalı olduğu- Davalı bankanın davacıya borcunun olup olmadığını, var ise miktarını bildirmemek suretiyle davacının borcunu ödeme veya başka bir teminatla karşılama olanağını ortadan kaldırmak suretiyle davacıya dava ikame etme dışında bir çare bırakmadığı ve davalı bankanın bu pasif tutumuyla davanın açılmasına sebebiyet verdiği, bu nedenle yargılama giderlerinden sorumlu tutulması gerektiği görüşünün Kurul çoğunluğunca benimsenmediği-
Mirasın reddine ilişkin açılan davaların, itirazın iptali davasının açılmasından sonra karara bağlanması- Reddi miras beyanı, yetkili sulh mahkemesine sözlü veya yazılı olarak yapıldığı andan itibaren hüküm ve sonuçlarını doğuracağından, mahkemenin karar sonucunun beklenilmesine gerek olmadığı- Davalılar haklarında yapılan icra takibine itirazlarında "mirasın reddi istemine ilişkin sulh mahkemesinden talepte bulunduklarını" bildirdiğinden, davacı tarafın itirazın iptali davasını açarken, davalıların mirası reddettiğini bilmekte olduğu ve bu dava açıldığı an itibariyle reddi gereken bir dava olup, davanın açıldıktan sonra konusuz kalmayacağı- Davacı vekilinin "davanın konusuz kaldığı ve vekâlet ücreti ile yargılama giderinin davalılar üzerine bırakılması yönünde karar verilmesi gerekeceğine" ilişkin temyiz itirazlarının yerinde olmadığı-
Dava konusu borcun ödenmesi halinde davanın konusuz kalacağı-
Dava konusu haciz sırasında istihkak iddiasında bulunulmuş olmasına karşın yargılama sırasında verilen cevap dilekçesinde üçüncü kişi, aracın üçüncü kişiye de borçluya da ait olmadığını, malikinin Trafik sicil kayıtlarının getirtilmesi ile belirlenmesi gerektiğini belirttiğinden, mülkiyet iddiaları olmadığını istinaf dilekçesinde yinelediğinden, dava açıldığı sırada mevcut olan istihkak iddiasının cevap dilekçesi ile geçersiz hale geldiği kabul edilerek dava konusu araç yönünden konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilerek, yargılama gideri ile vekalet ücreti yönünden de 6100 sayılı HMK’nin 331. maddesinin 1. fıkrası uyarınca davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre karar verilmesi gerekeceği-
Dava açıldıktan sonraki bir tarihte sözleşme ile davacıya iadesi kararlaştırılan bedelin ödediği anlaşıldığından konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerektiği- Dava tarihinden sonra ödeme sebebiyle konusuz kalan talep miktarı için gerek vekalet ücretinin (karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 6. maddesi hükmü de gözetilerek) belirlenmesinde, gerekse de yargılama giderleri bakımından davacı taraf lehine değerlendirme yapılması gerektiği-
Şikayetin konusunu teşkil eden dayanak ilam şikayet tarihinden sonra bozularak ortadan kalktığına göre; Bölge Adliye Mahkemesince, şikayetin konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilerek 6100 sayılı HMK'nun 331. maddesinin 1. fıkrası uyarınca davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderleri takdir edilmesi gerekeceği-
İcra Müdürlüğü’nün ............ tarihli kararı ile dosyanın haricen tahsil nedeni ile hacizlerin fekkine karar verildiği anlaşıldığından, mahkemece bu bilgilere göre; istihkak davasının konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına, 6100 sayılı HMK'nin 331. maddesinin 1. fıkrası uyarınca davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderlerinin takdirine karar verilmesi gerekeceği-
Borçlu vekili adına işyeri adresine gönderilen gerekçeli karar tebligatının, "belli bir yerde mesleğini devamlı olarak icra eden gerçek kişiler" yönünden tebligatın yapılma usulünü düzenleyen Tebligat Kanunu'nun 17. ve Tebligat Yönetmeliği'nin 26. maddesi hükümlerinin uygulanması suretiyle tebliğ edilmesi gerektiği-
Takibe dayanak ilam mahkemeye başvuru tarihinden sonra bozularak ortadan kalktığı ve bozmaya uyularak Mahkemece verilen davanın reddine ilişkin kararın onandığı anlaşıldığından, mahkemece davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilerek davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderleri takdir edilmek gerektiği-
Mahkemece davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği takdirde HMK'nun 323., 326, 331/3 madde hükümlerine göre davalı taraf yararına karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 7. maddesi hükmüne göre maktu vekalet ücretine hükmedilmesinin gerektiği-