Davacı dava dilekçesinde, babasının emekliliğine kısa bir süre kala vefat ettiğini, babasının askerlik hizmetini borçlanmak suretiyle sigortalılık süresine ekletip emekli işlemleri yaptırarak kendisinin babasının maaşından yararlanacağını, ancak, babasının baba adının nüfus kayıtlarında, askerlik bilgilerindekinden farklı olduğunu, bildirerek Milli Savunma Bakanlığı Arşivler Müdürlüğü kayıtlarındaki bu yanlışlığın düzeltilmesini istemiş olup davanın bu niteliğine göre iş mahkemesinin görevli olacağı-
Mükerrer kaydın iptalinde, sonradan yapılan tescilin iptali esas ise de, kaydı iptal edilecek olan kişinin sosyal yaşamını sürdürdüğü kaydın iptali durumunda oluşacak karışıklıkların önlenmesi açısından bu kaydın bırakılarak 1. kaydın iptal edilebileceği-
Yaşının düzeltilmesi istenene ait mernis doğum tutanağının incelenmesinden; adı geçenin doğumunun salt sağlık personelinin yardımı ile gerçekleştiğinin yazıldığının, hastanede doğduğuna dair herhangi bir belgeden söz edilmediğinin anlaşıldığı, bu durum karşısında mahkemece sağlık kurulu raporu da dikkate alınarak yaşının düzeltilmesi istenenin doğum kaydının düzeltilmesine karar verilmesinin gerekeceği-
Nüfus kayıtlarında iki tane öz adın yazılması mümkün olmasına rağmen iki ismin aralarında virgül bulunmamasının gerekeceği-
Kişilerin yerleşim yeri adreslerinin nüfus aile kütüklerinde bulunmasının zorunlu olduğu-
Ad üzerindeki hakkın şahsa sıkı sıkıya bağlı bir temel kişilik hakkı olduğu bir kimsenin ölümünden sonra adının değiştirilmesine imkan olmasa da dosyada mevcut nüfus kayıt örneğinde; davacının hanesinde anne adı “Asye” olarak geçtiği, davacı, anne adının düzeltilmesini istediğine göre, çoğun içinde azı da vardır kuralı uyarınca düzeltme isteminin tespiti de kapsayacağı dikkate alınarak, her ne kadar ölü kişinin ismi değiştirilemez ise de; dosyada bulunan ve toplanacak kanıtlara göre koşulları oluştuğu takdirde davacının kendi nüfus hanesinde annesi olarak görünen ile diğer A.’nin aynı kişi olduğunun tespitine ve kayıtlar arasında bu şekilde bağ kurulmasına karar verilmesinin gerekeceği-
Çocuğu doğuran kadının, annesi olduğu, dolayısıyla anne yönünden açılacak davanın soybağı değil, doğuran kadının tespitine ilişkin olacağı, bu yönleri itibariyle istemlerin nüfus davası olduğu- İzmir İl Sağlık Müdürlüğü'nün ihbarı üzerine davalı nüfusa kaydedilmiş ve ihbara konu olay idari yönden düzeltilmiş olup somut olayda, ilgili resmi dairenin gösterdiği bir lüzum bulunmadığından Cumhuriyet Savcısının böyle bir davayı açma yetkisinin olamayacağı-
Dava, soybağının reddi değil, gerçeğe aykırı beyana dayalı oluşturulan nüfus kaydının düzeltilmesi (tescile itiraz) istemine ilişkin olup, nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme davalarının düzeltmeyi isteyen şahıslar tarafından yerleşim yeri adresinin bulunduğu yerdeki görevli asliye hukuk mahkemesinde açılacağı-
Nüfus kayıtlarındaki düzeltme davaları kamu düzeni ile yakından ilgili olup mahkemelerin hiç bir kuşku ve duraksamaya neden olmaksızın doğru sicil oluşturmak zorunda olduğu-
Nüfus Hizmetleri Yasası’na göre açılan kayıt düzeltme davalarında, diğer kamu düzenine ilişkin olarak açılan davalarında olduğu gibi hakimin taleple bağlı kalmayarak doğrudan doğruya yapacağı araştırma sonucu elde edeceği bulgulara göre karar vermek zorunda olduğu-