Kıyılar kamunun yararlanacağı yerlerden olup buralarda yukarda belirtilen nitelikte tapu kay­dı oluşturulmuş ise tapunun iptalinde, Anayasanın 43, tapu Kanununun 33, Kadastro Kanununun 16. maddesi göz önüne alınarak, kamu yararının bulunduğunun ka­bulü gerekeceği-
Harita ve krokisi bulunan tapu kayıtlarına Me-deni Kanunun 719, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 20. maddesi uyarınca kapsam belirleneceği ; ancak böyle bir harita ve kroki yoksa veya uygulanabilir nitelik taşımıyorsa öncelikle tapu kaydının ilk tesisinden itibaren tüm gittileri ile birlikte Tapu Sicil Müdürlüğünden istenilmesi, gitti kayıtlarının yüzölçümlerinde veya sınırlarında bir değişiklik varsa dayandığı belgelerin incelenip, doğru ve yasal bir nedenin bulunup bulunmadığının araştırılması, doğru esasa dayanmıyorsa, ilk tesisindeki sınırlara itibar edilmesi, ayrıca uygulamada yararlanmak üzere varsa komşu taşınmaz kayıtlarının getirtilmesi, böylece yanların dayandığı, usulüne uygun olarak çıkarılmış tüm belgeler toplandıktan, dosya öteki yönlerden de keşfe hazır hale geldikten sonra yöreyi iyi bilen yaşlı ve yansız yerel bilirkişi veya bilirkişiler aracılığı ile uygulama yapılması, kayıtlardaki her sınır yerel bilirkişi veya bilirkişilerden sorulup arazi üzerinde tespit edilmesi; g
Dava konusu taşınmazın dayanağı ileri sürülen tapu kaydından başka, komşu taşınmazların varsa dayanak tapu veya vergi kayıtlarının tüm tedavülleri ile birlikte getirtilmesi, yüzöl­çümü ve sınırlarında bir değişiklik varsa dayandığı belgelerin incelenmesi doğru ve yasal bir nedeninin olup olmadığının araş­tırılması, doğru esasa dayanmıyorsa ilk tesisindeki sınırlarına itibar edilmesi ve taşınmaz başında yöntemine uygun keşif yapıl­dıktan sonra karar verilmesi gerekeceği-
Toplulaştırma işlemi sonucu oluşan parsellerin sicil kayıtları idari bir işlemle oluştuğundan, başka bir ifade ile sicilin illeti idari işlem olduğundan anılan işlem iptal edilmedikçe, kayıt miktar fazlasına ilişkin tapu kaydının iptali ile Hazine adına tescili isteğine ilişkin davanın dinlenmesine olanak bulunmayacağı-
TMK. mad. 719 uyarınca sözü edilen taksim davası sonucunda oluşan taksim planının, ilamın dayanağı olduğundan tarafları bağlayacağı, taraflara ait parsellere ilişkin çapların da bu plana uygun olarak oluşturulmasının, mahkemece de uygulamaya esas alınmasının zorunlu olacağı-
Binada kat mülkiyeti veya kat irtifakı kurulmadığına göre, taşınmaz üzerinde bulunan yapı arzın tamamlayıcı parçası olup, arzın mülkiyetine tabi olduğu-
Sağlık Bakanlığı’nca Hazine’ye devredilen hastanenin lojman olan kısmının davacı adına tescili mümkün ise ifraz yolu ile, mümkün değil ise davacı idarenin taşınmazda paydaş kılınarak gerçekleşeceği-
Taşınmazın krokisi arz üzerinde nereyi kapsıyor ise kaydın miktarı o bölümle sınırlı olup, böylesine çapa bağlanan bir taşınmazın yüzölçümünün Tapu Kanununun 31. maddesine dayanılarak düzeltilmesi olanaklı bulunmamaktadır; çünkü, Tapu Kanununun 31. maddesi uyarınca kayıttaki yüzölçüm miktarı bir taşınmaz malın gerçek yüzölçü­münün Tapu Sicilindekiden daha az veya fazla olması gerçeğin Tapu Sicilinde yazılı yüzölçümüyle örtüşmemesi, dava konusu ta­şınmazın da sınırdaki taşınmazlarla bir çe­kişmesinin bulunmaması halinde mümkün olduğu-
Çapa bağlanan bir taşınmazın yüzölçümünün 5520 sayılı Kanun ile değişik Tapu Kanununun 31. Maddesine dayalı olarak düzelmesinin istenemeyeceği-
Sınırları dağ, tepe gibi istikamet gösteren veya değişken nitelikli olan taşınmazların kayıtta yazılı miktarı esas olup düzeltme kararı verilemeyeceği-