Kadastro Müdürlüğü tarafından 3402 s. Kadastro Kanunu'nun 41. maddesi uyarınca yapılan yüzölçümü düzeltilmesi işleminin iptali istemi ile açılan davanın sulh hukuk mahkemesinde görülmesi gerektiği-
Dava konusu taşınmazın yüzölçümünün büyük olması dikkate alındığında gözlem çukurlarının taşınmazın hangi kısmında açıldığının çok önemli olması nedeniyle kıyı kenar çizgisinin belirlenmesi gerekeceği-
Taşınmazın ihdasen Hazine adına tescil edildiği tarihten geriye doğru davacı lehine kazanma koşullarının gerçekleştiği, taşınmaz bölümünün 1980 yılına ait hava fotoğraflarına göre imar ihyası tamamlanmış yerlerden olduğu, nitelik itibarı ile arpa, buğday ekilmek suretiyle tasarruf edilen kuru tarım arazisi vasfında olduğu-
El atmanın önlenmesi davasında; tapu kayıtlarına kapsam belirlenmesi gerekeceği, böyle bir harita ve kroki yoksa infaza elverişli rapor ve kroki alınmasının zorunlu olduğu-
Davacıların dayandığı tapu kayıtlarının mahalline uyup uymadığının belirlenebilmesi için komşu köylerden çevreyi iyi bilen yaşlı ve tarafsız bilirkişilerin temini ile çevredeki taşınmazların varsa tapu ve vergi kayıtları da getirtilerek mevkii ve sınırları ayrı ayrı sorularak beyanlarının alınması, buna göre ayrıntılı ve gerekçeli bilirkişi raporu ve krokisi düzenlettirilerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Mera, yaylak ve kışlak davalarında, tahsise dayanıldığında, dayanak belgelerin, ayrıca karşı tarafın savunmasında ileri sürdükleri kayıtların tüm geldileri ile birlikte merciinden getirtilmesi, kadimlik iddiası varsa bu hususun araştırılması, gerektiğinde köyün kuruluş tarihinin İçişleri Bakanlığından sorulması ve köyün kadim ya da muhdes olup olmadığının saptanması gerekeceği-
Mera komisyonu kararının iptali isteminde, davacıların dayandığı tapu kayıtlarının mahalline uyup uymadığının belirlenebilmesi için davacıların köyünden, çevreyi iyi bilen yaşlı ve tarafsız bilirkişilerin temini ile çevredeki taşınmazların varsa tapu ve vergi kayıtları da getirtilerek mevkii ve sınırları ayrı ayrı sorularak beyanlarının alınması, buna göre ayrıntılı ve gerekçeli bilirkişi raporu ve krokisi düzenlettirilerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerektiği-
İdare tarafından belirlenen taraf köyler arasındaki idari sınırın tespiti davalarının adli yargıda değil, idari yargıda görülmesi gerektiği-
Yürürlüğün durdurulması kararının verildiği 17.03.2011 tarihinden önce açılmış bulunan eldeki dava bakımından maliki 20 yıl önce ölmüş ve o tarihten dava tarihine kadar diğer kazanma koşulları yanında 20 yıllık kazanma süresi de dolmuş ise, kazanılmış (müktesep) hakkın kabulü gerekeceğinin gözden uzak tutulmamasının gerekeceği-
TMK'nun 713/1. maddesi uyarınca açılan tescil davaları kamu düzeni ağırlıklı davalar olarak nitelendirildiğinden kazanma koşullarının oluşup oluşmadığının mahkemece kendiliğinden araştırılıp belirlenmesinin zorunlu olduğu, bu nedenle birlikte dinlenilen iki Yerel Bilirkişi ile re’sen dinlenen bir tespit bilirkişisinin beyanıyla yetinilerek hüküm kurulmasının belirtilen ilkeye aykırı düştüğü-