Tüm mirasçılar davada davacı ve davalı sıfatıyla yer almışlarsa da, iptali istenen dava konusu taşınmaz mirasçı sıfatını taşımayan davalı adına kayıtlı olduğundan, davacıların kendi miras payları oranında davayı açmaları davanın kabulü halinde kalan payın davada davalı sıfatıyla yer alan diğer mirasçı üzerinde bırakılması sonucunu doğurmayacağı, o halde, eldeki davanın mirasçılar arasında görülen bir dava olarak kabul edilmesine ve pay oranında istekle açılabileceği kuralının uygulanmasına yasal olanağın olmadığı, hal böyle olunca, tereke adına açılması gerekirken davacıların payına yönelik olarak açılan eldeki davanın görülebilirlik koşulunu taşımadığı gözetilerek kabul edilmesinin isabetsiz olduğu-
Elbirliği mülkiyete konu taşınmaz hakkında düzenlenen sözleşmeden kaynaklanan taleplerden feragat edilmesi ancak elbirliği ile mümkün olduğu, mahkemenin bu yöndeki kararı doğru ise de bu hususun yargılama sırasında tamamlanabileceği üzerinde durulmaması, bunun yanı sıra kısıtlı hakkında ise vasi tayini ve husumete izin kararlarının getirilerek feragata değer verilip verilmeyeceği üzerinde durulmadan davanın reddine karar verilmesi doğru olmadığı- husumet ehliyeti nedeniyle davanın reddine karar verildiğinde maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken nispi vekalet ücretine hükmedilmesi doğru görülmediği-
Kaydı düzeltilmesi istenen maliklerin soyisminin ............. olarak nüfus kayıtlarına uygun şekilde düzeltilmesi gerekeceği-
Tapu kaydında düzeltim davalarında taşınmazların, kadastro tespiti ya da tapuya tescili sırasında mülkiyet hakkı sahibinin adı, soyadı, baba adı gibi kimlik bilgilerinin kayda eksik ya da hatalı işlenmesinin, kayıt düzeltme taleplerinin kaynağını oluşturacağı, bu tür işlerde kimlik bilgileri düzeltilirken, taşınmaz malikinin değişmemesi, diğer bir anlatımla mülkiyet aktarımına neden olunmaması gerekeceği, bu tür işlerde mahkemece sağlıklı bir inceleme yapılması ve kayıt maliki ile ismi düzeltilecek kişinin aynı kişi olduğunun kuşkuya yer vermeyecek şekilde saptanması gerekeceği-
Usul hukukunda davaya dahil şeklinde bir müessese yer almayıp, bir kimseye dahili dava yolu ile taraf sıfatı verilemeyeceği, bu nedenle adı geçen paydaşın sonradan davaya dahil edilerek yargılamanın sürdürülmesinin doğru olmadığı- Davanın .............. Tapu Müdürlüğü hasım gösterilmek suretiyle payların düzeltilmesi istemiyle açıldığı,bu tür davaların taşınmazın tüm paydaşlarının hasım gösterilmesi sureti ile açılacak davada çözümlenmesi gerekeceği hususunun göz ardı edilmesinin doğru olmadığı, hal böyle olunca, belirtilen şekli ile görülebilirlik koşulu bulunmayan davanın reddine karar verilmesi gerekeceği-
Elbirliği (iştirak) halinde mülkiyetin bu özelliği itibariyle ortaklar arasında zorunlu dava arkadaşlığının bulunduğu, şayet yasa veya elbirliği (iştirak) halinde mülkiyeti oluşturan anlaşmada ortaklık adına hareket etme yetkisinin kime ait olacağı belirtilmemişse, ortaklığın tasfiyesini isteme hakkı dışındaki tüm işlemlerde ortakların (iştirakçilerin) oybirliği ile karar almaları ve birlikte hareket etmeleri zorunluluğunun olduğu, nitekim, TMK'nın 702/2. maddesinin de bu yönde açık hüküm getirdiği, ancak, açıklanan kuralın yargısal uygulamada kısmen yumuşatıldığı, bir ortağın tek başına dava açabileceği, ne var ki, davaya devam edebilmesi için öteki ortakların olurlarının alınması veya miras şirketine atanacak temsilci aracılığı ile davanın sürdürülmesi gerektiğinin kabul edildiği-
Tapu kaydına yanlış yazılan kimlik bilgilerinin düzeltilmesi isteğine ilişkin davada, ........ parsel yönünden dava reddedildiği halde, reddedilen talep yönünden davalı lehine avukatlık ücretine hükmedilmemesinin doğru olmadığı-
Mülkiyet nakline neden olmamak için Nüfus Müdürlüğü'nden gelen kayıtlarda gözüken şahıs sağ ise kendisi, ölmüş ise mirasçıları duruşmaya çağrılarak dava konusu taşınmazlarda mülkiyet hakkı iddiası bulunup bulunmadığı sorulmalı, mülkiyet hakkı iddiası var ise davanın kayıt düzeltilmesi yolu ile değil tapu iptali tescil davası ile çözümlenmesi gerektiği dikkate alınarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Yolsuz tescil hukuksal nedenine dayalı tapu iptali-tescil isteğine ilişkin davada dava dışı kalan mirasçıların davaya muvafakatlerinin alınması ya da miras şirketine TMK. mad. 640 uyarınca atanacak temsilci aracılığı ile yargılamanın sürdürülmesi gerektiği-
Terekeye ilişkin tüm tasarruf işlemlerinin, tüm mirasçılar tarafından birlikte yapılması zorunlu olup, davanın da tüm mirasçılar tarafından birlikte yürütülmesi gerekliyse de, mirasçıların aynı zamanda davalı olması sebebiyle menfaat çatışması bulunduğundan, mahkemece, terekeye temsilci tayin ettirilerek taraf teşkilinin sağlanması gerektiği-