Borçlunun, dosya borcunun ödendiğini ileri sürerek hacizlerin kaldırılması talebinin icra müdürlüğünce reddedilmesi üzerine, memurluk kararının iptali ile belediyelerdeki alacakları üzerine konulan hacizlerin kaldırılması istemiyle icra mahkemesine yaptığı başvuruda, şikayet tarihine kadar ki, borç ödemelerinin esas alınması gerektiği- Yapılan ilk ödeme tarihine kadar, alacağa işleyecek faizden, TBK'nun 100. maddesi gereği, öncelikle faiz kaynaklı alacağın düşülmesi ve bu hesaplamanın her bir ödeme tarihine göre ayrı ayrı yapılması gerektiği halde, dönemsel ödemeler yapıldığı gözetilmeksizin ve alacaklının alacağına faiz işletilmeden hesaplama yapılmasının hatalı olduğu-
Takibin kesinleşmesinden sonraki ödemeye ilişkin itfa itirazının süreye tabi olmadığı-
Takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde zamanaşımının gerçekleşmesi halinde mahkemece “takibin iptaline” değil “icranın geri bırakılmasına” karar verilmesi gerekeceği-
Takibin kesinleşmesinden sonraki döneme ilişkin “zamanaşımı şikayeti”nin (kanımızca; “zamanaşımı itirazı”nın) süreye bağlı olmadığı-
Borçlunun takibin kesinleşmesinden sonraki döneme ilişkin zamanaşımı itirazının İİK.nun 170/b maddesi göndermesi ile -kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takipler hakkında da uygulanması gereken- İİK.nun 71 ve 33/a maddelerine göre incelenmesi gerektiği-
Başvurunun bu hali ile İİK'nun 71/1 ve 33/a maddelerine dayalı takibin kesinleşmesinden sonraki döneme ilişkin zamanaşımı itirazı olduğu, çekin ibraz süresinin bitim tarihi 6273 Sayılı Yasa'nın yürürlüğe girmesinden önce olduğundan, anılan çeke (6) aylık zamanaşımı süresinin uygulanması gerekeceği, takip dosyasında takip kesinleştikten sonra son işlem tarihinden itibaren 1 yıl süreyle dosya takip edilmediğinden müdürlük kararıyla 31/12/2008 tarihinde icra dosyasının işlemden kaldırıldığı ve alacaklı tarafından yenilemenin talep edildiği 03.03.2015 tarihine kadar zamanaşımını keser nitelikte hiçbir işlem yapılmadığı ve altı aylık zamanaşımı süresinin geçtiği, aradan geçen süreçte altı aylık zamanaşımına uğradığı-
İİK'nun 71/1. maddesi uyarınca borçlunun, “takibin kesinleşmesinden sonraki devrede” borcun ve fer’ilerinin itfa edildiğini yahut alacaklının kendisine bir mühlet verdiğini noterden tasdikli veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat ederse, takibin iptal veya talikini “her zaman” icra mahkemesinden isteyebileceği, bu istemin kabul edilebilmesi için, itfa şikayetinin İİK'nun 71. maddesinde açıklanan nitelikte bir belge ile veya alacaklının kabul beyanıyla kanıtlanmasının zorunlu olduğu-
Mahkemece, takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde lehtar konumunda olan muteriz borçlu hakkında 3 yıllık zamanaşımının gerçekleşmediği anlaşıldığından, şikayetin reddine karar verilmesi gerekeceği-
İİK'nun 71/1. maddesine dayalı olarak takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde borcun ödendiği nedenine dayalı itfa itirazına ilişkin borçlunun icra mahkemesine başvurusunda, İİK.nun 71. maddesinde itirazın kabul veya reddi halinde, inkar tazminatına hükmedileceğine ilişkin yasal bir düzenleme bulunmadığı halde, istemi reddedilen borçlu aleyhine inkar tazminatına hükmedilmesinin isabetsiz olduğu-
Çekler yönünden zamanaşımı süresinin başladığı tarihte hangi yasa yürürlükte ise o yasada öngörülen zamanaşımı süresinin uygulanması gerektiği- Çek hakkındaki zamanaşımı süresi, ibraz süresinin bitmesi ile başlayacağına göre, çekin ibraz süresinin sona erdiği tarihte geçerli olan zamanaşımı süresinin nazara alınması gerektiği ve bu nedenle  6762 s. TTK.'nun 726. maddesini değiştiren 6273 Sayılı Kanun'un 7. maddesinin yürürlüğe girdiği 03.02.2012 tarihinden önce ibraz süresi dolan çeklerde  zamanaşımının 6 ay, ibraz süresi bu tarihten sonra dolan çeklerde ise 3 yıl olduğu-