Bölge Adliye Mahkemesince, "HMK. mad. 353/1-a-6 gereğince dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine" karar verildiğine göre, bu karara uygun şekilde işlem yapılması gerekirken, bir kısım talepler yönünden işin esasına da girilerek, şikayetçi borçlu vekilinin istinaf başvurusunun reddi, alacaklı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile çelişkili şekilde hüküm kurulması mümkün olmadığından, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması gerektiği-
Krediyi kullanan borçlu, noter aracılığı ile 8 gün içinde hesap özetine itiraz ettiğini ispat ettiği takdirde, krediyi kullandıran tarafın, İİK. mad. 68/b çerçevesinde alacağını diğer belgelerle ispat edebileceği, bu kuralın, mahkemece bilirkişi incelemesi yaptırılarak denetlenmesi zorunlu olduğu- Kredi kuruluşunun talebi üzerine ilgili noterlikçe ihtarname borçluya tebliğ edildiğine göre, ipoteğin limit ipoteği olması ya da ihtarnameye süresi içinde itiraz edilmesinin, borçluya icra emri gönderilmesine engel teşkil etmeyeceği. ancak, borçlunun hesap özetine 8 günlük süre içerisinde itirazda bulunmuş olması sebebiyle, hesap kat ihtarnamesinde bildirilen alacak miktarının kesinleşmemiş olduğu ve bu durumda, alacaklı bankadan İİK'nun 150/ı ve 68/b maddelerinde yazılı belgeler istenip, bilirkişi incelemesi yaptırılarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiği-
İİK. mad. 150/ı uyarınca; krediyi kullandıran tarafça, noter aracılığıyla krediyi kullanan tarafın kredi sözleşmesinde yazılı ya da ipotek akit tablosunda belirtilen adresine gönderilen hesap özetine, borcun ödenmesine ilişkin ihtara ya da gayrinakdi kredi nedeniyle tazmin talebine, tebliğ edildiği veya 68/b maddesi gereğince tebliğ edilmiş sayıldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde itiraz edilmemesi halinde ihtardaki borç miktarının kesinleşeceği, ancak, böyle bir durumda, borçlunun ihtarnamede kesinleşen borç miktarı için takip tarihine kadar işletilen faiz miktarına ve faiz oranına itiraz edebileceği- Mahkemece, icra emrindeki asıl alacak miktarı için, itiraz edilmeksizin kesinleşen hesap kat ihtarnamesinin düzenlendiği tarihten, borçlunun temerrüde düştüğü tarihe kadar işleyen akdi faiz ile bu tarihten takip tarihine kadar işleyen temerrüt faizi miktarı ve işleyecek faiz oranı, ipotek akit tablosundaki %35 akdi faiz, %52,5 temerrüt faizi oranları esas alınmak suretiyle bilirkişi incelemesi yaptırılıp oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, hesap hareketlerinden tespit edildiği belirtilen %18 akdi faiz oranının uygulanması ile bulunan akdi faiz miktarının ana paraya eklenip, çıkan miktar üzerinden hatalı temerrüt faizi oranı ile temerrüt faizi hesaplayarak mürekkep faiz uygulanması sonucunu doğuran bilirkişi raporuna göre hüküm kurulması isabetsiz olduğu-
Yöntemine uygun hesap kat ihtarı tebliğ edilmemesi halinde borçlu hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla icra emri göndermek suretiyle takip yapılmasının mümkün olmadığı- Şikayetçi ipotek borçlularına, icra emri gönderilebilmesi için, alacaklı tarafından, kredi sözleşmesinde yazılı ya da ipotek akit tablosunda belirtilen adreslerine, noter aracılığı ile hesap kat ihtarının gönderilmesi gerektiği, kamu düzenine ilişkin ve takip şartı olan bu hususun süresiz şikayete tâbi olduğu ve mahkemece re'sen gözetilmesi gerektiği- Bölge Adliye Mahkemesi kararında; "üst limit ipoteklerine ilişkin icra emri gönderilebilmesi için takip talebinde hesap özetine ilişkin ihtarın noter aracılığıyla tebliğ edildiğine dair noter tasdikli bir suretinin icra müdürlüğüne ibraz etmesi gerektiğine" dair belirleme yapıldığı, izah edilen gerekçenin usul ve yasaya uygun olduğu görülmüşse de, alacaklı bankanın temyiz dilekçesi ekinde şikayetçi borçluya hesap kat ihtarının tebliğ edildiğine ilişkin tebliğ evrakını sunmuş olduğu görüldüğünden, sunulan belge nazara alınarak Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması cihetine gidildiği-
Kredi sözleşmeleri ve bunlarla ilgili süresinde itiraz edilmemiş hesap özetleri ile ihtarnameler ve krediyi kullandıran tarafından usulüne uygun düzenlenmiş diğer belge ve makbuzların, İİK. mad. 68/1'de belirtilen belgelerden sayılacağı- Borçlunun, hesap özetinin gerçeğe aykırılığını ancak borcu ödedikten sonra genel mahkemede açacağı bir dava ile ileri sürebileceği- İİK.nun 150/ı. maddesi kapsamında ipotekli takiplerde, tebligatın İİK.nun 68/b koşullarında yapılmış sayılması ve itiraz edilmemiş olması halinde, ilamlı takip kesinleşmiş kabul edileceğinden, icra mahkemesinin incelemesi, ancak borcun sona erdiği veya ertelendiği iddiaları yönünden olabilecek, borçlu yetkili mercilerce re'sen düzenlenmiş veya usulüne göre tasdik edilmiş yahut icra dairesinde, icra mahkemesinde ya da mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle tevsik edebildiği takdirde borcundan kurtulabileceği- İİK'nun 150/ı maddesinden yararlanarak takip yapabilme şartı olan alacaklının "banka veya kredi veren kuruluş olma" niteliğini taşıması zorunluluğu ile takip konusu "ipoteğin geçerliliği" için alacaklının bu tür bir kuruluş olmasına gerek bulunmadığı hususları tamamen farklı konular olup, mahkemece uyulmasına karar verilen bozma ilamına aykırı olacak şekilde, BDDK'nun cevabi yazısına itibar edilmeksizin bilirkişi raporundaki ipoteğin geçerli olup olmadığı yönündeki tespit hükme esas alınarak sonuca gidilmesinin hatalı olduğu- Mahkemece yapılan araştırma neticesinde alacaklının İİK'nun 150/ı maddesinde sayılan kuruluşlardan olmadığı belirlendiğine göre; icra emrinin iptaline karar verilmesi gerektiği-
Asıl borçlu hakkında iflasın ertelenmesi davası kapsamında verilen tedbir kararının, hem söz konusu kararın niteliği gereği, hem de zorunlu takip arkadaşlığı nedeniyle ipotekli taşınmaz maliki yönünden de sonuç doğuracağı- İflasın ertelenmesi davasında verilen tedbir kararı kapsamında İİK. mad. 179/b gereğince, ipotek konusu taşınmazın satışı gerçekleştirilemeyeceği, mahkemece, iflasın ertelenmesi ve ihtiyati tedbir kararları incelenerek ve ihale tarihinde borçlu şirket hakkındaki tedbirin devam edip etmediğinin tespiti gerektiği-
İİK. mad. 150/ı uyarınca, ipotekli takip yapılabilmesi ve icra emri gönderilebilmesi için, asıl borçlu ve ipotek veren taşınmaz malikleri 3. kişilere, ihtarnameye ilişkin tebligatın İİK. mad. 68/b koşullarında yapılmış sayılması gerektiği- Asıl borçlu Ltd. Şti.'ne takipten önce ihtarname tebliğ edilmediğinden, anılan borçlu yönünden İİK'nun 150/ı maddesinde belirtilen koşulların oluşmadığı- İpotek veren taşınmaz maliki 3. kişinin ipotek akit tablosunda belirtilen adresine çıkarılan ihtarnamenin, adres yetersiz olduğundan iade edildiği, bu durumda ihtarnamenin adrese ulaştığından söz edilemeyeceğinden, TMK'nun 887. maddesinde öngörülen koşulun oluşmadığının kabulü gerektiği- O halde mahkemece, asıl borçlu Güçsan D.çelik San. Tic. Ltd. Şti. ve ipotek veren taşınmaz maliki 3. kişi Veli Ünlü yönünden icra emrinin iptaline karar verilmesi gerekirken, şikayetin tümden reddi isabetsizdir.
Mahkemenin, bozma kararına direnilmeyerek uyma kararı verdiğinin, ancak, sonuçta yine bozma ilamında belirtilen gerekçe aynen tekrarlanmak suretiyle sonuca gidildiğinin, ancak bozma ilamında belirtildiği üzere borçluların ileri sürdüğü şikayet sebepleri incelenmeksizin hüküm kurulduğunun görüldüğü, mahkemece yapılacak işin, uyduğu bozma kararında gösterilen esas çerçevesinde inceleme yapmak ve oluşacak sonuca göre hüküm kurmaktan ibaret olduğu-