Takip dayanağı ipotek, limit (üst sınır) ipoteği niteliğinde olup, alacaklı ve borçlular arasında cari hesap veya kısa, orta ve uzun vadeli kredi şeklinde işleyen nakdi veya gayrinakdi bir kredi ilişkisi bulunmadığı gibi, alacaklının da kredi veren kuruluş(banka) niteliğini haiz olmadığı, dolayısıyla, taraflar arasında İİK'nun 150/ı maddesinde açıklanan koşullarda cari hesap ve kredi ilişkisi söz konusu olmadığından icra emri gönderilmesine olanak tanıyan anılan maddenin olayda uygulanma yeri bulunmadığından, diğer taraftan, takip konusu ipoteğin, İİK'nun 149. maddesinde düzenlenen kesin borç ipoteği mahiyetinde olmadığından, alacaklı tarafından sözü edilen maddelere dayanılarak ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı icra takibi yapılması mümkün olmayıp, yapılan takibin usulsüz olduğu, bu hususun İİK'nun 16/2. maddesine göre süresiz şikayete tâbi olup, mahkemece re'sen gözetilmesi gerekeceği-
Alacaklı bankanın nakdi kredi alacağının tahsiline ilişkin olarak usulüne uygun olarak başlattığı ipotekli takipte, ipotekle teminat altına alınmış kontragaranti sözleşmesi kapsamında verilen meri teminat mektubu bedellerinin (teminatsız kalmaması için) depo edilmesinin de istenebileceği, ancak nakdi kredi borcunun tahsiline ilişkin olarak İİK’nun 149 ve 150/I. maddesi çerçevesinde bir ipotekli takip yapılmadan, yani, nakde çevrilmemiş teminat mektuplarının teminatsız kalma riski olmayacağından yalnızca, meri teminat mektubu bedellerinin depo edilmesi talep edilerek, ipoteğin paraya çevrilmesi istenemeyeceği-
Borçlu şirkete gönderilen hesap kat ihtarına borçlular tarafından 8 günlük yasal süresi içinde itiraz edildiği, ihtarname borçlulara tebliğ edildiğine göre ipoteğin limit ipoteği olmasının ve ihtarnameye süresi içinde itiraz edilmesinin, borçlulara icra emri gönderilmesine engel teşkil etmeyeceği, ancak borçlular hesap özetine 8 günlük süre içerisinde itiraz ettiklerine göre, hesap katında bildirilen alacak ve faiz miktarı kesinleşmediğinden, alacaklı bankadan İİK'nun 150/ı ve 68/b maddelerinde yazılı belgeler istenip, bilirkişi incelemesi yaptırılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Yöntemine uygun hesap kat ihtarı tebliği bulunmadığından, şikayetçi borçlu hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla icra emri gönderilmek suretiyle takip yapılması mümkün olmadığından, mahkemece, şikayetin bu yönden kabulü ile icra emrinin iptaline karar verilmesi gerekeceği-
Krediyi kullanan borçlunun noter marifetiyle 8 gün içinde hesap özetine itiraz ettiği ispat edildiği takdirde, krediyi kullandıran tarafın İİK.'nun 68/b maddesi çerçevesinde alacağını diğer belgelerle kanıtlamasının zorunlu olduğu-
Mahkemece, alınan bilirkişi raporunda TBK'nun 88 ve 120. maddeleri de dikkate alınarak avans faiz oranları esas alınmak suretiyle belirlenen faiz oranlarına göre yapılan hesaplama hükme esas alınarak karar verildiğinin görüldüğü, ancak uygulanacak akdi ve temerrüt faiz oranının taraflar arasındaki kredi sözleşmesi hükümlerine göre belirlenmesi gerekip, avans faiz oranlarına göre hesaplama yapılması ve alacak ticari nitelikte olmakla ticari işlerde 6098 sayılı TBK'nun faiz ve temerrüt faizine ilişkin 88. ve 120. maddeleri uygulanamayacağından, anılan madde hükümlerinin dikkate alınması doğru olmadığından, mahkemece, taraflar arasında düzenlenen kredi sözleşmeleri ve ipotek akit tablolarına göre uygulanacak akdi ve temerrüt faiz oranları belirlenerek, bu oranlar üzerinden hesaplama yapılmak suretiyle oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekeceği-
Alacağın varlığı ve miktarı 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun kapsamında yargılama yapılmasını zorunlu kıldığından, bu tür tüketici kredisi alacaklarıyla ilgili olarak ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı icra takibine geçilip borçluya İİK. mad 150/ı 'ya göre icra emri gönderilemeyeceği- Alacağın tüketici kredisinden kaynaklanması halinde, borçlunun temerrüde düşüp düşmediği, alacağın muaccel olup olmadığı, ne kadar miktarının tahsil edilebilir olduğu, faiz miktar ve oranlarının tespiti, Tüketici Yasası koşullarında yargılama yapılmasını gerektirmekte olup, İİK'nun 68/b ve İİK'nun 150/ı. maddesinin tüketici kredilerinde uygulanma olanağının bulunmadığı- İpoteğin paraya çevrilmesi yolu ile yapılan ilâmlı icra takiplerinde bu hususun mahkemece re'sen dikkate alınması gerektiği ve bu konuda yapılan şikayetin süreye tâbi olmadığı-
Yöntemine uygun hesap kat ihtarı tebliği bulunmadan, yani TMK. mad. 887 anlamında ihbar (muacceliyet ihtarı) koşulları oluşmadan, ipotek veren 3. kişiler hakkında icra emri gönderilmek suretiyle ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapılmasının mümkün olmadığı-
İpotek tüketici kredisi niteliğinde olan konut kredisi alacağının teminatı olarak düzenlenmiş olup, alacağın tüketici kredisi niteliğindeki konut kredisi olması ve ipotek alacağının varlığı, miktarı ve muaccel olup olmadığı Tüketici Kanunu'na tabi olmakla kayıtsız şartsız para borcu ikrarını içermediğinden, bu tür bir ipoteğe dayalı olarak ilamlı takip yapılamayacağı, ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamsız takip yapılabileceği ve borçluya İİK. mad.149/b uyarınca ödeme emri gönderilebileceği- Tüketici kredisi niteliğinde olan konut kredisi alacağına dair ipotek akit tablosu kesin borç ikrarı içermediğinden, süresiz şikayete tabi olarak re'sen dikkate alınması gereken bu husus sebebiyle mahkemece, icra emrinin iptaline karar verilmesi gerektiği- İpotekli taşınmaz maliki üçüncü kişiye hesap özetinin tebliği zorunlu değilse de; TMK. mad. 887 gereğince hakkında takip yapılabilmesi için kendisine ihtarat yapılmasının takip koşulu olduğu- İİK'nun 150/ı maddesine göre ise hesap özetinin, tazmin talebinin veya ihtarın ipotekli taşınmaz maliki üçüncü kişiye tebliğ edilmesi veya tebliğ edilmiş sayılmasının ödeme istemi (TMK mad 887) yerine geçeceği- TMK. mad. 887 uyarınca asıl borçluyla beraber borçtan şahsen sorumlu olmayan ipotekli taşınmaz malikine ihbar yapılmadıkça, ipotek borçluları bakımından borcun muaccel hale gelmeyeceği-
Kredi veren kuruluşlar dışındaki diğer gerçek ya da tüzel kişilerin, İİK. mad. 150/ı uyarınca, ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı icra takibi yapmalarının mümkün olmadığı, buna ilişkin şikayetin süresiz yapılabileceği ve mahkemece re'sen gözetilmesi gerektiği-