İhtiyari dava arkadaşı olan davacılar yönünden temyiz sınırı her dava arkadaşının davası için ayrı ayrı belirleneceği, temyize konu edilen miktarlar, asıl ve birleşen davada her bir davacı için temyiz kesinlik sınırının altında kaldığından, davacılar vekilinin temyiz dilekçesinin reddi gerektiği- Temyiz yoluna başvuranın temyiz talebi Yargıtay tarafından esasa girilmeden reddedilirse, katılma yolu ile başvuranın temyiz talebi de reddedileceğinden, asıl ve birleşen davada davacılar vekilinin temyiz dilekçesinin reddine karar verildiğine göre, katılma yolu ile kararı temyiz eden davalı vekilinin de temyiz dilekçesinin reddine karar verildiği-
Eldeki dava malvarlığına ilişkin bir dava olduğundan, gerek HMK'nun 341/2 gerekse HMK'nun 362/1-a maddesi uyarınca yasa yollarına başvurabilmek için dava değerinin belirlenmesi gerekeceği- Dava, genel hukuk mahkemesinde açılmakla birlikte kadastro tespitine itiraz davasına dönüştüğünden, davanın kısmen kabulüne karar verildiği halde, itiraza konu orman kadastrosunun iptaline yönelik hüküm kurulmamış olunmasının isabetsiz olduğu-
Kesinlik sınırının iş mahkemelerinde verilen kararlarda da uygulanması gerektiği, grup halinde açılan davaların salt iş mahkemelerine özgü bir dava türü olmadığı, bu nedenle seri olarak açılan davalarda her dosya için kesinlik sınırına bakılması gerektiği-
Bölge Adliye Mahkemesi Kararı kabul edilen miktar itibariyle kesin nitelikte olup kesin olan kararların temyizinin istenilmesi halinde, mahkemece bir karar verilebileceği gibi, Yargıtay'ca da temyiz isteminin reddine karar verilebileceği-
Görev hususunu inceleyen bölge adliye mahkemesi kararına karşı temyiz yoluna başvurulmasının mümkün olmadığı-
Davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin reddine ilişkin ilk derece mahkemesinin ara kararına yönelik temyiz başvurusunun, söz konusu karara temyiz başvuru imkânı bulunmadığından temyiz isteminin reddine karar verilmesi gerektiği-
İşçilik alacağına ilişkin davada kararın verildiği tarih itibariyle dava konusu miktarın temyiz edilebilirlik sınırı altında olduğundan temyize gidilemeyeceği-
Alacağı temlik edenin, temlikle birlikte borçlu ile hukuki ilişkisi kesildiğinden, alacağın tahsiline ilişkin hakların temellük edene geçmesi alacağın temlikinin doğal bir sonucu olup temlik alanın davaya katılma talebinin kabulü ile temliknamede belirtilen miktarın temlik alana, kalanın da mirasçılarına ödenmesi gerektiği-
Trafik kazası sonucu oluşan araç değer kaybı ve ikame araç bedelinin tahsili istemiyle açılan davada, davacı tarafça, davada araç hasarı talep edilmediği, ancak kaza nedeniyle araçta oluşan değer kaybı istendiği, hükümde esas alınan bilirkişi raporunda belirlenen araç değer kaybının yanlış hesaplandığı- Mahkemece aracın kaza öncesi hasarsız ikinci el piyasa rayiç değeri ile kaza meydana geldikten ve tamir edildikten sonraki ikinci el piyasa rayiç değeri arasındaki farka göre değer kaybının yeniden hesaplanması gerektiği-
Borca ve yetkiye itiraz eden borçlunun öncelikle yetki itirazı hakkında bir karar verilmesi, yetki itirazının yerinde görülmemesi halinde diğer itiraz nedenlerinin değerlendirilmesi gerektiği-