Davacının kıymet takdirine yönelik ihalenin feshi sebepleri haricindeki sebeplerin taşınmazların muhammen bedelinin üzerinde satılması nedeniyle zarar unsurunun istisnalarından olmadığı- Davacı vekili tarafından icra dosyasına vekalet sunulduğu ve satış ilanının aynı vekile e-tebliğ yoluyla tebliğ edildiği, 7 günlük süre içerisinde kıymet takdirine yönelik itiraz ve sair hazırlık işlemleri şikayet yoluyla mahkeme önüne getirilmediğinden artık ihalenin feshi davasında bu hususların dinlenilmesinin mümkün olmadığı, yapılan ihalede kamu düzenine aykırı herhangi bir husus bulunmadığı, taşınmazların ipotek bedelinin üzerinde satıldığı, kaldı ki, ipotek alacaklısı tarafından ipotek bedelinin altında satışa muvafakat edildiği, kıymet takdirinden itibaren 2 yıllık süre içerisinde ihalenin gerçekleştirildiği, taşınmazların muhammen bedelin üzerinde satılması nedeniyle mahkemece zarar unsuru gerçekleşmediğinden davanın hukuki yarar yokluğu nedeniyle reddine ilişkin kararda isabetsizlik bulunmadığı-
Davacı borçlu vekili tarafından 07.02.2020 tarihinde bilirkişi raporuna itiraz edilmesi üzerine mahkemece 20.10.2020 ek rapor alındığı ve davacının itirazları doğrultusunda raporda taşınmazın değeri artmakla, icra müdürlüğü keşif tarihi itibariyle 517.000,00 TL, mahkeme keşif tarihi itibariyle 618.000,00 TL olarak tespit edildiği, söz konusu ek rapor davacı vekiline 25.10.2020 tarihinde tebliğ edilmiş olmasına rağmen davacı borçlu tarafından HMK 281 maddesi uyarınca yasal süresi içerisinde ek bilirkişi raporuna itiraz edilmediğinden davalı alacaklı lehine usulü müktesep hak olarak raporun kesinleştiğinin anlaşıldığı, ............. .İcra Hukuk Mahkemesinin ............. sayılı dosyasında yapılan yargılamada ek rapora itiraz etmeyerek yasanın öngördüğü bu olanağı kullanmayan davacının, kıymet takdirine ilişkin hususları ihalenin feshi sebebi olarak ileri süremeyeceği, Yargıtay uygulamasına göre satış bedelinin, muhammen bedelin üstünde olması halinde zarar unsuru oluşmayacağından, anılan taşınmaza ilişkin davada hukuki yarar koşulunun gerçekleşmediği-
950.000 TL muhammen bedelli taşınmazın 1.309.000 TL’ye ihale edildiği, borçlunun şikayet dilekçesinde fesih nedeni olarak ileri sürdüğü kıymet takdirine ilişkin itirazları değerlendirilerek mahkemece alınan raporda taşınmazın ........... tarihi itibariyle değerinin 1.266.944,43 TL olarak belirlendiği anlaşıldığından, Bölge Adliye Mahkemesince, mahkeme tarafından aldırılan bilirkişi raporunda belirlenen taşınmazın değerinin, kıymet takdirine itiraz davası sonucundan belirlenerek ihaleye esas alınan muhammen bedelin üzerinde olması nedeniyle ihalenin feshine karar verilmesi gerekeceği-
Satış ilanı tebligatının usulsüzlüğü nedeniyle ihalenin feshini isteme hakkının, sadece kendisine usulüne uygun tebligat yapılmayan ilgilisine ait olduğu- Satış ilanının tebliğinden itibaren 7 günlük süre içerisinde kıymet takdirine veya satış ilanının içeriğine itiraz edildiğine yönelik borçlu vekilinin iddiası bulunmadığından ihaleden sonra kıymet takdirinin usulsüz tebliğ edildiği dolayısıyla taşınmaza düşük kıymet takdir edildiği yönündeki iddiasının dinlenilemeyeceği- KDV oranının yüksek gösterildiği iddiasının yedi günlük sürede mahkemede ileri sürülmediğinden fesih sebebi olarak dikkate alınamayacağı- İhale konusu taşınmazla ilgili kamu düzenine aykırı bir durum olmadığından ihalenin feshi talebinin reddinin yerinde olduğunu ancak Anayasa’nın 13. maddesinde düzenlenen ölçülülük ilkesi nazara alınarak şikayetçi borçlu aleyhine ihale bedelinin %5 oranında para cezasına takdir edilmesi gerektiği-
Mahkemece, fesih nedeni olarak ileri sürülen kıymet takdirine ilişkin itirazlar nazara alınarak konusunda uzman bilirkişi marifeti ile keşif yapılmak ve rapor aldırılmak suretiyle, taşınmazın tespit edilecek değerinin ihalede esas alınan muhammen bedelin üzerinde olması hâlinde düşük değer üzerinden satışa başlandığı anlaşılacağından ihalenin feshine karar verilmesi, muhammen bedelin altında ya da aynı olması hâlinde ise ihalenin feshi isteminin reddine karar verilmesi gerekeceği-
Somut olayda, ihaleye konu taşınmazın kıymet takdiri işleminin, icra müdürlüğünce yaptırıldığı, kıymet takdirine itiraz üzerine, icra hukuk mahkemesinin şikayetin kabulüne karar verildiğinin görüldüğü, mahkemece hükme esas alınan raporda bilirkişiler tarafından hangi tarih itibari ile değerleme yapılmış olduğunun açıkça belirtilmemiş olduğu, icra müdürlüğünce alınan rapora itiraz edildiğinden iki yıllık sürenin, icra müdürlüğünce aldırılan rapordaki değerleme ve keşif tarihinden başlayacağından, satış tarihi itibariyle İİK'nun 128/a-2. maddesinde öngörülen iki yıllık sürenin geçmiş olduğu, bu durumda, kesinleşen kıymet takdirinin yapıldığı tarihten itibaren iki yıldan fazla süre geçtikten sonra ihale gerçekleştirilmiş olmakla ve bu hususun re'sen gözetilmesi gerektiğinden, şikayete konu ihalenin bu gerekçe ile de feshi gerektiği-
İhale konusu taşınmazların kıymet takdirine yönelik şikayetin karara esas alınan 25.11.2020 tarihli bilirkişi raporunda açıkça taşınmazların değerinin 07.12.2019 tarihi itibariyle tespit edildiğinin yazıldığı, 07.12.2019 tarihinin icra keşif tarihi olduğu, ihalelerin 08.12.2021 ve 09.12.2021 tarihlerinde yapıldığına göre, İİK.’nin 128/a-2 maddesinde yazılı iki yıllık sürenin aşıldığı, ilk derece mahkemesince tüm taşınmazlar yönünden ihalenin feshine karar verilmesi gerekeceği-
Mahkemece görevlendirilen bilirkişi tarafından düzenlenen raporda veya mahkeme kararında değerlemenin yapıldığı tarih açıkça belirtilmediği sürece, kıymet takdirine itiraz davasındaki keşif tarihinin, İİK’nın 128/a-2 maddesinde düzenlenen 2 yıllık sürenin başlangıç tarihi olarak kabulü mümkün olmadığı gibi, bu yöntemin şikayet işleminin ruhuna da uygun düşmeyeceği, borçlular tarafından icra müdürlüğünce alınan rapora itiraz edildiğinden iki yıllık süre, icra müdürlüğünce aldırılan rapordaki değerleme tarihi olan 12.12.2018 tarihinden başlayacağından, satış tarihi olan 16.02.2021 günü itibariyle İİK'nın 128/a-2. maddesinde öngörülen iki yıllık sürenin geçtiği, o halde, İİK’nın 128/a-2. maddesinde düzenlenen 2 yıllık sürenin 7226 sayılı Kanun’un Geçici 1. maddesinde yer alan durma hükümlerine tabi olmadığı ve bu hususun kamu düzeni nedeniyle re'sen gözetilmesi gerektiği de nazara alınarak asıl ve birleşen davada şikayetin kabulü ile ihalenin feshine karar verilmesi gerekeceği-
TTK . m. 1366/2 uyarınca, geminin kıymet takdirinin icra mahkemesince saptanması gerektiği ve İİK 128/a-2 'de öngörülen 2 yıllık sürenin başlangıcı gemiler yönünden bilirkişi raporunda veya mahkeme kararında açıkça değerleme tarihi belirtilmemiş olsa bile icra mahkemesince geminin değerinin fiilen tespit edildiği tarihte başlayacağı-
Her ne kadar somut olayda, feshi istenilen ve ihaleye konu olan taşınmazın, muhammen bedelinin üzerinde satıldığı, dolayısıyla satış bedelinin, taşınmazın muhammen bedelinin üzerinde olduğu anlaşılmış olsa da, satış ilanı ve kıymet takdiri tebliğlerinin usulsüz olduğunun ve borçlunun kıymet takdirine itiraz ettiğinin görüldüğü, o halde, Bölge Adliye Mahkemesince, borçlu şirketin, fesih nedeni olarak ileri sürdüğü kıymet takdirine ilişkin itirazı konusunda uzman bilirkişi ya da bilirkişi kurulu marifeti ile keşif yapılarak taşınmazın tespit edilecek değerinin, ihalede esas alınan muhammen bedelin üzerinde olması halinde ihalenin feshine, muhammen bedelin altında olması halinde ise zarar unsuru oluşmayacağından ihalenin feshi isteminin reddine karar verilmesi gerekeceği-