Satışa esas alınan ve kesinleşen kıymet takdiri tarihi esas alındığında, ihale gününe kadar 2 yıllık sürenin geçmiş olması nedeni ile şikayetin kabulüyle ihalenin feshine karar verilmesi gerektiği-
Trafik sicilinin yasayla aleni olduğu kabul edilmiş sicillerden olmadığı ve bu sicilde güven ilkesinin de benimsenmediği- İyiniyetin tespitinde tacirler için ağırlaştırılmış kuralların da bulunmadığı- Tescil ve trafik belgelerinin de hak sahipliğini gösterdiğine dair yasal bir düzenleme bulunmadığı gibi bu belgeler üzerindeki rehin kayıtlarının da mutlak bir bağlayıcılığı olmadığı- Şikayet olunanın hapis hakkının, sarfedilen emek ve malzeme ile aracın servise gelmesi ile tamirinin tamamlanması arasında oluşacak değer farkı üzerinde önceliğinin bulunduğu- Şikayetçinin, şikayet olunanın alacağının tutarına itirazının bulunmadığı gözetildiğinde, aracın tamirden önceki değerlerinin İİİK. mad. 128/a kıyasen uygulanarak tespiti ile gerek muhammen değer ve gerek satış değerleri oranlanarak belirlenecek artı değer üzerinden şikayet olunan alacağına öncelik vermek gerektiği, bütün bedel üzerinde öncelik verilmesinin hatalı olduğu-
İhale tarihinden önce, taşınmazın imar durumunda olağanüstü değişiklikler yapıldığı ve değerinin önemli ölçüde değiştiği ileri sürülmüş olup; taşınmazda değer artırıcı unsurları etkileyeceğinden ve şikayetçinin menfaatine olacağından, bu hususun şikayet konusu yapılabileceği- Mahkemece, ihalesi yapılan taşınmazların, ihaleden önceki imar durumu sorularak, imar durumunda bir değişiklik olup olmadığı tespit edildikten sonra ve gelen yazı cevabına göre, bu durumun talep ve talibe etkisi de tartışılıp değerlendirilerek karar verilmesi gerektiği, taşınmazların imar durumundaki önemli değişikliğin ne şekilde olduğu belirtilmeden halenin feshi karar verilmesinin hatalı olduğunu-
İhalenin feshi davasında hasım yanlış gösterilse veya hiç gösterilmese bile davanın reddedilmemesi gerektiği, borçlunun açtığı halenin feshi davasında doğru hasım olan alacaklı ve ihale alıcısı davaya dahil edilerek yargılamaya devam edilmesi gerektiği- Kıymet takdirine itiraz üzerine mahkemece verilecek kararlar kesin olmakla beraber, süresinde şikayet hakkının kullanıldığı hallerde, icra mahkemesi kararının, ihalenin feshinin istenmesi sırasında incelenmesinin mümkün olduğu- Mahkemenin, bu halde ihale konusu taşınmazın kıymetini yaptıracağı keşif ve bilirkişi incelemesi ile tespit ettirdikten sonra oluşacak sonuca göre bir karar vereceği- Satışa esas alınan kıymet takdirinin yapıldığı tarih itibariyle tespit edilecek değerinin, ihalede esas alınan muhammen bedelin üzerinde olması halinde, ihalenin feshine, muhammen bedelin altında olması halinde ise, ihalenin feshi isteminin reddine karar verilmesi gerektiği-
Satışın kıymet takdirinin esas alındığı tarihten 2 sene sonra yapılmasının başlı başına ihalenin feshi sebebi sayılacağı- 2 yıllık sürenin başlangıcının bilahare kesinleşmesi kaydı ile kıymet takdirinin yapıldığı tarih olduğu- Muhatabın çarşıya gittiğini beyan eden komşunun ve haber bırakılan komşunun ismi alınmadan yapılan tebliğ işleminin usulsüz olduğu-Tebliğ memuru tanık olarak dinlense de tebligatın yazılı bildirim ve belgelendirme olmak üzere iki ana unsuru olduğundan ve tebligat savunma hakkı ile sıkı sıkıya bağlı olduğundan, tebliğ mazbatasında yazılı durumun aksinin ispat edilmiş sayılmayacağı- Taşınmaz satışlarında, hissedara gönderilen satış ilanı tebliğ işleminin usulsüz olması nedeniyle ve kıymet takdirinin yapıldığı tarih üzerinden iki yıldan fazla süre geçtiği gerekçeleriyle şikayetin kabulü ile ihalenin feshine karar verilmesi gerekeceği-
İİK 24. maddesine göre değer belirleme işlemine ilişkin şikayetlerin süresiz olarak yapılabileceği- Borçlu tarafından birtakım mallar gönderilmiş fakat alacaklı malların ilamda hüküm altına alınan mal ile aynı özellikleri taşımadıkları gerekçesiyle teslim almamış ve borçlunun talebi üzerine kıymet takdiri yaptırılmış olup, yapılacak inceleme ile teslim edilmek istenen diş koltuğu parçalarının ilamda belirtilen ayıplı diş koltuğunun ayıpsız misli olarak değerlendirilip değerlendirilemeyeceğinin belirlenmesi ve İcra Müdürlüğünce yaptırılan değer belirlemeleri ve alınan Ticaret Odası cevapları arasındaki çelişki gerektiğinde ilam mahkemesinde dinlenilen bilirkişi aracılığıyla giderilmesi suretiyle sonuca gidilmesi gerekirken eksik inceleme ile olayda uygulama yeri bulunmayan İİK 128. maddesinden bahisle şikayetin süreden reddinin hatalı olduğu-
K. takdirinin yapıldığı tarihten satış tarihine kadar iki yılı aşkın bir sürenin geçmiş olması sebebiyle şikayetin kabulüyle ihalenin feshine karar verilmesi gerektiği-
Borçluların kıymet takdiri tebliğ işleminden daha önce haberdar olduklarına ilişkin bir bilgi ve belge de bulunmadığına göre, kıymet takdirine itirazlarının süresinde olduğu, dolayısıyla, icra mahkemesince, kıymet takdirine ilişkin itirazın süre aşımı nedeniyle reddinin doğru olmadığı, o halde mahkemece, borçluların kıymet takdirine itirazları, konusunda uzman bilirkişiler marifeti ile mahallinde keşif ve bilirkişi incelemesi yapılmak suretiyle incelenerek, anılan taşınmazların satışa esas alınan kıymet takdirinin yapıldığı tarih itibariyle tespit edilecek değerlerinin, ihalede esas alınan muhammen bedellerin üzerinde olması halinde, ihalenin feshine, muhammen bedellerin altında olması halinde ise ihalenin feshi isteminin reddine karar verilmesi gerekeceği-
Taşınmaz kıymetinin, kıymet takdirine itiraz yargılamasından sonra şikayetin kabulüne karar verilip, icra müdürlüğünce alınan rapordan daha düşük değerin tespitine karar verilerek, mahkeme kararının gerekçesi ile hüküm kısmı arasında çelişki meydana getirildiği ve kararın gerekçesinin, hüküm kısmına açıkça aykırılık teşkil ettiği görülmekte olup, icra müdürlüğünce, bu kararda belirtilen değer esas alınarak satış yapılmasının hatalı olduğu- Şikayetçi borçlunun, süresinde kıymet takdirine itiraz etmediği düşünülse de, icra müdürlüğünce alınan kıymet takdirinin satışa esas alınmadığı, kıymet takdirine itiraz sonucu alınan raporun satışa esas alındığı, beyanı alınan komşunun imzasının alınmadan ve imzadan imtina etmişse bu husus tebliğ mazbatasına yazılmadan şikayetçi borçluya yapılan satış ilanı tebligatı usulsüz olduğundan, şikayetçi borçlunun, satışa esas alınan kıymet takdirinden, satış ilanı tebliği ile haberdar olmadığı- Borçlunun, bu hususlarla birlikte satışın durdurulması talebi ile icra mahkemesine şikayette bulunduğu da görüldüğünden, ihalenin feshine karar verilmesi gerektiği-
Menkul ihalelerinde satış ilanının borçluya tebliği zorunlu değilse de; icra müdürlüğünce satış ilanının borçluya tebliğine karar verilmesi halinde, satış ilanının tebliğ edilmemesi ya da usulsüz tebliğ edilmesinin ihalenin feshi sebebi olduğu (İİK. mad. 114)- İcra müdürlüğünce; "satış ilanının borçluya ve diğerlerine bilgi amaçlı gönderilmesine, gönderilen tebligatın bila tebliğ dosyaya gelmesi halinde satış işlemlerine bu haliyle devamına" karar verildiği ve borçluya çıkartılan satış ilanının adresten ayrıldığı gerekçesi ile iade edildiği görüldüğünden, borçluya satış ilanının tebliğ edilememiş olması fesih sebebi değil ise de, fiili haciz işleminden sonra düzenlenen ve ihaleye esas alınan kıymet takdir raporu borçluya tebliğ edilmediğinden, bu durumda, borçlunun kıymet takdirinden usulüne uygun şekilde haberdar edilmediği anlaşıldığından, kıymet takdirinin kesinleştiği kabul edilemeyeceği ve mahkemece, borçlunun kıymet takdirine itirazı incelenerek, anılan taşınırın tespit edilecek değerinin, ihalede esas alınan muhammen bedelin üzerinde olması halinde, ihalenin feshine, muhammen bedelin altında olması halinde ise, ihalenin feshi isteminin reddine karar verilmesi gerektiği-