Kıymet takdirine itiraz edenin, gerekli masraf ve bilirkişi ücreti olarak ifade edilen miktarı mahkemenin tespiti olmaksızın ilgili dosyaya yatıramayacağı, dolayısıyla uygulamada da kıymet takdirine itiraz şikâyetinin "masraf bulunmaması nedeniyle esasa girilmeksizin usulden reddedilebilmesi" için İİK. m.128/a-1'de de "gerekli masraf ve ücretin mahkemece belirlenip itiraz edene bildirilmesi" nin arandığı - Mahkemece gerekli masraf ve bilirkişi ücretinin belirlenerek şikâyette bulunana bildirilmesine rağmen yatırılmaması hâlinde İİK. m. 128/a maddesinin işlerlik kazanacağı - Kıymet takdirine itiraz eden ilgilinin, "eksik masrafın mahkemece tamamlatılması yoluyla ne kadar miktarı hangi süre içinde yatırması gerektiğini" bilebilecek durumda olduğu ve yeniden bilirkişi incelemesi talep eden ilgilinin masrafı ve bilirkişi ücretini yatırmaması durumunda kıymet takdirine itirazın kesin olarak reddedilmesinde bir isabetsizlik ve Anayasanın 13 ve 36. maddelerine bir aykırılık bulunmadığı -
İhale konusu geminin sicil kaydı ilgili Başkonsolosluktan istenmişse de, "sicil kaydı" yerine sicil kaydındaki bilgiler bildirildiğinden, sicil kaydının denetlemesinin mümkün olmadığı ve geminin sicil kaydının takip dosyasına sunulduğunun kabul edilemeyeceği- TTK 1384/2 ve 3 uyarınca, bildirimin muhataba ulaştığını doğrulayan elektronik iletişim araçlarıyla satış ilanının gemi sicilini tutmakla yükümlü olan makama gönderilmesinin zorunlu olduğu- Satış ilanının geminin sicile kayıtlı malikine de gönderilmesi gerektiği, takip dosyasında ise satış ilanının gemi malikine ulaşıp ulaşmadığı denetlenemediği- Satış ilanının yurt dışında dünya çapında dağıtımı yapılan denizcilikle ilgili günlük bir gazetede yayınlanması gerektiği (TTK 1385)-  Satış ilanı, "Trade Winds" adlı gazetede yapılmışsa da, maddenin gerekçesinde belirtilmiş olan bu gazetenin, Kanun taslağının hazırlandığı dönemde günlük basılmaktayken, satış ilanının yapıldığı tarihte "günlük" değil, "haftalık" basıldığı ve bu durumda yapılan ilanın kanuna aykırı olduğu- Geminin satışında TTK 1384 ve 1385'deki düzenlemelere uyulmadığı anlaşıldığından ihalenin feshine karar verilmesi gerektiği-
12. HD. 25.05.2023 T. E: 2022/13740, K: 3725
İİK'nın 128/a-2. maddesinde yer alan kesinleşen kıymet takdirinin üzerinden iki yıl geçmedikçe yeniden kıymet takdiri yapılamayacağına dair düzenlemenin, icra müdürlüğünce alınan kıymet takdir raporuna ilişkin olup, meskeniyet şikayetinde mahkemece belirlenen haline münasip ev değerinin şikayet yoluyla güncellenmesinde kıyasen uygulanmasının mümkün olmadığı- İnceleme sırasında takip konusu borcun ödenmesi ve şikayete konu taşınmazdaki haczin kaldırılması nedeniyle iş bu şikayetin konusuz kaldığı görülmüş ise de, şikayette borçlu haksız olduğundan yargılama giderleri ve vekalet ücretinin yine borçlu aleyhine hükmedilecek olması ve İlk Derece Mahkemesi kararında bu giderlerin borçluya yükletilmiş olması nedeniyle bu hususun bozma nedeni yapılmamasına göre yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olduğu-
Kesinleşen kıymet takdirinin 14.02.2019 tarihinde yapıldığı, ihalenin ise iki yıldan fazla süre geçtikten sonra 08.07.2021 tarihinde gerçekleştiği, İİK'nın 128/a-2 maddesinde geçen 2 yıllık sürenin geçtiği, bu hususun kamu düzeni nedeni ile re'sen gözetilmesi gerektiğinden şikayetin kabulü ile taşınmaz ihalelerinin feshine karar verilmesi gerekeceği-
İİK.'nin 128/a madddesi uyarınca kıymet takdirinin tebliğ edildiği ilgililer raporun tebliğinden itibaren 7 gün içinde raporu düzenleten icra dairesinin bulunduğu yerdeki icra mahkemesinde şikayette bulunabileceği- Kıymet takdir raporu borçluya usulüne uygun tebliğ edilmediği ve takip dosyasında da borçlunun kıymet takdirine muttali olduğuna dair herhangi bir işlem bulunmadığı için, kıymet takdirine ilişkin hususların ihalenin feshi davası sırasında mahkemece değerlendirilmesi gerekeceği- Yerleşik Yargıtay uygulamasına göre; satış bedelinin muhammen bedelin yüzde yüzünün üstünde olması halinde ihalede zarar unsurunun gerçekleşmediğinin kabulü gerekeceği- Buna göre, her ne kadar somut olayda, feshi istenilen ihaleye konu olan taşınmazların satış bedelleri muhammen bedellerinin yüzde yüzünün üzerinde olsa da, satış ilanı ve kıymet takdiri tebliğlerinin usulsüz olması ve borçlunun kıymete yönelik itirazlarının bulunması karşısında, bu aşamada zarar unsurunun bulunmadığından söz edilemeyeceği-
İhale bedelinin muhammen bedelin üzerinde olması ve şikayet edenin taşınmazın belirlenen değerine karşı süresinde bir itirazının bulunmamış olması, fesat iddiasının ileri sürülmemesi karşısında ihalenin feshi isteminin reddi gerektiği-
Zarar unsurunun gerçekleşmemiş olması halinde, şikayetçinin süresinde veya usulüne uygun olarak ileri sürülen kıymet taktirine itirazı ya da fesat iddiası var ise işin esasının incelenmesi gerektiği- Satış ilanının şikayetçiye bizzat tebliğ edilmesine rağmen süresinde kıymet takdirine itiraz edilmediği, ihalenin şeffaf ortamda yapılmadığı iddia edilmiş ise de şeffaflığı ortadan kaldıran sebeplerin açıklamadığı, fesat iddiasının ispatlanamadığı, ihale bedelinin muhammen bedelin üzerinde olması nedeniyle borçlunun ihalenin feshini istemekte hukuki yararının bulunmadığı- Mahkemece davanın usulden reddine karar verilmesinde hukuka aykırılık bulunmadığı, ancak şikayetçi aleyhine para cezasına hükmedilmesinin usulsüz olduğu-
Önceki hacze dayalı olarak belirlenen kıymet takdirinin herhangi bir hüküm ve sonuç doğurmayacağı ve bu hususun icra mahkemesince re'sen nazara alınması gerektiği- Bu durumda, feshi istenilen ihalelere konu olan taşınmazlar, muhammen bedellerinin üzerinde satılsa da, ihalenin feshi gerektiği-
7226 Sayılı Kanunla getirilen durma sürelerinin, İİK'nın 128/a-2. maddesinde düzenlenen 2 yıllık süreyi kapsamadığı, kıymet takdirinin icra müdürlüğünce 17.09.2019 tarihinde yapıldığı, davalı alacaklı tarafından kıymet takdirine itiraz edildiği, bu davanın yapılan yargılamasında alınan 02.03.2020 ta2rihli bilirkişi raporunda ve 16.06.2020 tarihli ek raporda tarihli ek raporda taşınmazın değerinin 1.650.000,00 TL olarak bildirildiği, ancak bu tespitin hangi tarih esas alınarak yapıldığına ilişkin bir açıklamaya yer verilmediği, ......... İcra Hukuk Mahkemesinin .............. sayılı kararı ile de 1.650.000,00 TL değerin tespitine karar verilmekle birlikte yine kıymetin hangi tarih esas alınarak belirlendiğine yönelik tespit ve hüküm bulunmadığı, bu durumda İİK 128/a-2 maddesinde öngörülen 2 yıllık sürenin başlangıcı olarak sonradan kesinleşmesi koşulu ile kıymet takdirinin fiilen yapıldığı keşif tarihi olacağından ve fiili kıymet takdiri 17.09.2019 tarihi olup dava konusu ihale 14.10.2021 tarihinde yapıldığından 2 yıllık sürenin geçtiği, kamu düzeninden yapılan incelemeye göre ihalenin bu nedenle feshine karar verilmesi gerektiği-