K. takdirinin yapıldığı tarih üzerinden iki yıldan fazla süre geçtikten sonra yapılan ihalenin re’sen feshine karar verilmesi gerektiği-
Satışın durdurulması kararının kaldırılıp satışın devamına karar verilmesi üzerine icra müdürlüğünün yeniden satış günü belirlenmeden yaptığı ihalede, satışın durdurulma kararı talep ve tâlibi etkilediğinden ihalenin feshi sebebini oluşturduğu ayrıca ispatının gerekmediği- K. takdirinin yapıldığı tarih ile satış tarihi arasında iki yıldan fazla sürenin geçtiği anlaşıldığından ihalenin feshine karar verilmesi gerektiği-
Borçlunun kıymet takdirine itirazı üzerine verilen kararın doğru olup olmadığı değerlendirilerek, itirazın reddi kararının doğru olmadığının anlaşılması halinde ise; kıymet takdirine itiraz nedenlerinin yöntemince incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, mahkemece bu konuda olumlu veya olumsuz bir karar verilmemesinin isabetsiz olduğu-
Taşınmazların değeri, mahkemece 30.03.2012 tarihinde yapılan keşifle yeniden belirlenmiş ise de, 25.02.2013 tarihli haciz esas alınarak ihale yapıldığına göre, konulan son haciz nedeniyle yeniden kıymet takdiri yapılması gerekirken, 16.06.2006 tarihli hacze dayalı kıymet takdiri esas alınarak ihalenin yapılmasının usulsüz olduğu-
Şikayetçinin ihale tarihinden makul bir süre önce satışın durdurulmasını istediği, şikayetçiye yapılan satış ilanı tebliğ işlemi usulsüz olsa bile, en geç satışın durdurulmasını istediği tarihte haberdar olduğunun kabulü gerekeceğinden Teb.K. mad. 32 gereği tebliğin geçerli sayılacağı, şikayetçinin, İİK. mad. 128/a'ya uygun kıymet takdiri itirazında da bulunmadığı gibi, ihaleye katılıp pey sürmüş olması ve ihale bedeli dikkate alındığında, ihalenin sağlıklı koşullarda yapıldığının anlaşılması nedeniyle temyiz itirazlarının reddine karar verilmesi gerektiği-
Kesinleşen kıymet takdirinin yapıldığı tarihten itibaren iki yıl geçmedikçe yeniden kıymet takdiri istenemeyeceği, satışın kıymet takdirinin esas alındığı tarihten 2 sene sonra yapılmasının başlı başına ihalenin feshi sebebi sayılacağı bunun kamu düzenine ilişkin olup mahkemece re'sen gözetilmesi gerektiği-
Kıymet takdirine itiraz üzerine mahkemece verilecek kararlar kesin olmakla beraber süresinde şikayet hakkının kullanıldığı hallerde icra mahkemesince itirazın incelemesiz reddine ilişkin icra mahkemesi kararının, ihalenin feshinin istenmesi sırasında incelenmesinin mümkün olduğu, ancak, kıymet taktirine süresinde itiraz etmeyerek yasanın öngördüğü bu olanağı kullanmayanların, kıymet takdirine ilişkin hususları ihalenin feshi sebebi olarak ileri süremeyecekleri-
Borçlunun kıymet takdirine itiraz dilekçesini ibraz ederken 6100 Sayılı HMK'nun 120. maddesinin gerekçesinde belirtildiği üzere keşif ve bilirkişi ücretini de karşılamak üzere avans yatırdığı, mahkemece HMK'nun 115/2.maddesi gereğince noksan ücret ve masrafların miktarı da belirtilerek mahkeme veznesine yatırılması için kesin mehil verilmeden itirazın reddine karar verilmesinin doğru olmadığı, bu nedenle kıymet takdir raporunun usulüne uygun olarak kesinleştiğinin kabul edilemeyeceği-
Borçlunun kıymet takdirine ilişkin şikayetinin meskeniyet şikayeti olarak değerlendirilip, sonuca gidilemeyeceği-
İİK'nun 128a/III. maddesi uyarınca her ne kadar "icra müdürlüğünce takdir edilen kıymet- hem taşınırlarda ve hem de taşınmazlarda- 'kural olarak' iki yıl süre ile geçerli" ise de; taşınmazların haciz tarihinden itibaren 'bir yıl', taşınırların ise 'altı ay' içinde 'satışının istenmemesi' veya 'müşteri (alıcı) çıkmaması nedeniyle satılamaması' ve satış isteme süresinin geçmiş olması halinde konulmuş olan haczin düşmesinden sonra, aynı alacaklı tarafından yeniden haciz talep edilmesi üzerine, yeniden kıymet takdir edilerek satış talebinde bulunulması gerekeceği (yani; düşmüş olan haciz nedeniyle daha önce takdir edilmiş olan kıymet esas alınarak satışın yapılamayacağı)-