İhtiyaç nedeniyle kiralanan taşınmazın tahliyesi istemine ilişkin davada, HMK.’nin 362. maddesinin 1. fıkrasının b bendinde kira ilişkisinden kaynaklanan alacak davaları dışındaki davalardan, üç aylık kira tutarı temyiz sınırının altında kalan davalarda verilen kararlar hakkında temyiz yoluna başvurulamayacağının belirtildiği-
Bozma kararında, "önceden paydaş olan kişinin sonradan tam hisse edinmesiyle TBK. 351'de yeni malike tanınan tahliye hakkından istifade edemeyeceğine ilişkin Mahkeme gerekçesine karşı görüş belirtilmemiş, açılan davanın süresinde olduğunun, işin esasının incelenmesi gerektiğinin" belirtilmesiyle yetinildiğinden, bozma kararında belirtilen nedenden başka gerekçeye dayanıldığı belirtilerek direnme kararı verilmesinin yerinde olduğu- "Murisin vefatıyla taşınmazın elbirliği hâlinde mülkiyete dönüştüğü, davacının hem ihtarnamesinde hem dava dilekçesinde TBK.’nin 351. maddesine dayandığı, oysa önceden paydaş olan kişinin bu maddeye dayanmak suretiyle yeni malik sıfatıyla tahliye davası açamayacağı, açılan davanın reddinin gerektiği, bu durumun dava şartı olarak değerlendirilmesi suretiyle davanın reddine karar verilmesinin yerinde olduğu ve direnme kararının onanması gerektiği"  şeklindeki görüşün HGK. çoğunluğunca benimsenmediği-
Konut ya da çatılı işyeri niteliğindeki bir taşınmazı iktisap eden kimse dilerse eski malik ile kiracı arasında yapılmış sözleşmeye dayanarak sözleşmenin sonunda bir ay içinde, dilerse TBK.’nun 351. maddesi uyarınca edinme günü de dahil olmak üzere edinme tarihinden başlayarak bir ay içinde durumu kiracıya yazılı olarak bildirmek koşuluyla edinme tarihinden itibaren altı ay sonra ihtiyaç nedeniyle tahliye davasını açabileceği; davanın altı ayın sonunda hemen açılması şart olmayıp sözleşme sonuna kadar açılmasının mümkün olduğu; ancak edinmeyi izleyen bir ay içerisinde bildirimin tebliği zorunlu olup bunun sonradan giderilmesinin mümkün olmadığı-
İhtiyaç iddiasına dayalı davalarda tahliyeye karar verilebilmesi için ihtiyacın gerçek, samimi ve zorunlu olduğunun kanıtlanması gerektiği; devamlılık arzetmeyen geçici ihtiyaç tahliye nedeni yapılamayacağı gibi henüz doğmamış veya gerçekleşmesi uzun bir süreye bağlı olan ihtiyaç da tahliye sebebi olarak kabul edilemeyeceği- Davanın açıldığı tarihte ihtiyaç sebebinin varlığı yeterli olmayıp, bu ihtiyacın yargılama sırasında da devam etmesi gerektiği-
Konut ve çatılı iş yerleri kiralarında ihtiyaç iddiasına dayalı olarak tahliye davası açılabileceği, genel hükümlere tabi olan taşınmazlar için ise tahliye nedeni olarak ihtiyaç iddiasına dayanılamayacağı- Konut ya da çatılı işyeri niteliğindeki bir taşınmazı iktisap eden kimse dilerse eski malik ile kiracı arasında yapılmış sözleşmeye dayanarak sözleşmenin sonunda bir ay içinde, dilerse TBK’nun 351. maddesi uyarınca edinme günü de dahil olmak üzere edinme tarihinden başlayarak bir ay içinde durumu kiracıya yazılı olarak bildirmek koşuluyla edinme tarihinden itibaren altı ay sonra ihtiyaç nedeniyle tahliye davası açabileceği; davanın altı ayın sonunda hemen açılması şart olmayıp sözleşme sonuna kadar açılmasının mümkün olduğu; ancak edinmeyi izleyen bir ay içerisinde bildirimin tebliği zorunlu olduğu-
Mesken ihtiyacı nedeniyle kiralananın tahliyesi istemi-
Faal bir işi bulunan ve o işi bırakmayan kişinin başka bir iş yerine zorunlu ihtiyacı olduğu kabul edilemeyip, bir şirketin hissedarı ve münferit imzası ile şirketi temsile yetkili müdürü olup işi bırakmadığı da anlaşılan davacının ihtiyacının zorunlu ve samimi olduğu kabul edilemeyeceğinden iş yeri ihtiyacı sebebiyle kiralananın tahliyesi isteminin reddi gerektiği-