Dava, davalı yönetim kurulu üyeleri ve çalışanların usulsüz olarak verdikleri kredi nedeniyle davacı bankanın zarara uğradığı iddiasına dayalı tazminat istemine ilişkindir...
Uyuşmazlık, dava dışı A.Ş.'nin, davalı şirkete ait hisselerinin davacı tarafça devralındığı hususunun pay defterine kaydı isteminin yerinde olup olmadığı ve davacının davalının ortağı sayılıp sayılmayacağına ilişkindir...
Dava, sigorta prim alacağının tahsili istemine ilişkindir...
Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine göre yapılmakta olan bir inşaattan bağımsız bölüm satın alan üçüncü kişilerin, inşaatın tamamlanması hâlinde temliken tescil kurallarına göre taşınmazın kendi adlarına tescilini isteyebilmeleri için yazılı temlik sözleşmesinin varlığının yeterli olduğu- Temliken tescil ile 30.09.1988 T. 2/2 sayılı İBK kapsamında tescilin birbirinden tamamen farklı müesseseler olduğu- İnşaatın getirildiği seviye davalı arsa sahipleri tarafından reddedilemeyecek bir seviyede olduğundan, mahkemece TBK 97 gereğince "birlikte ifa kuralının" gözetilmesi gerektiği-
Uyuşmazlık, eldeki davanın zorunlu dava şartı olan arabuluculuğa tabi olup olmadığı noktasında toplanmaktadır...
Dava, davacı bankanın, dava dışı şirketlere usulsüz kredi verilmesi nedeniyle zarara uğratıldığı iddiasına dayalı olarak yönetim kurulu üyeleri ile eski çalışanları hakkında açılan tazminat istemine ilişkindir...
Kat karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince yükleniciye bırakılan bağımsız bölümün temlikine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkin eldeki davada; davacı ile davalı yüklenici ve .. arasında imzalanan 30.11.2005 tarihli satış sözleşmesinin davalı arsa sahibine karşı ileri sürülüp sürülemeyeceği-
Somut olaya gelindiğinde, "iş bu nama yazılı senedin" ibaresini ihtiva eden takibe konu senetlerin nama yazılı olarak düzenlendiğinin anlaşıldığı, ayrıca muteriz borçlunun keşidecisi olduğu, senetlerin lehtar tarafından "İş bu alacağımı T. Borçlar Kanununun 183/194 madde hükümleri gereğince, tediye makamına kaim olmak üzere ............. T.A.Ş. ........... Ticari Şubesine devir ve temlik ettim/ettik." açıklaması ile takip alacaklısına cirosu ve alacaklının cevap dilekçesinde alacağın temliki yoluyla elde edilen takip konusu senetlerde yetkili hamil olduğunu ileri sürmesi karşısında, takip dayanağı bonoların nama düzenlendiğinin açıkça anlaşıldığı, bu durum karşısında senet hamiline karşı keşidecinin her türlü def’ilerini ileri sürebileceği, o halde, borçlunun, takibe konu senetlerin lehdarına karşı ileri sürebileceği senetlerin bedelsiz olduğuna yönelik şahsi def'iyi senetleri alacağın temliki yoluyla alan takip alacaklısına da karşı ileri sürebileceğinden, borçlunun bu yöndeki iddiaları incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Anayasa Mahkemesinin iptal kararlarının kesin hüküm hâlini almamış derdest dosyalar yönünden uygulanması zorunlu olduğundan, borçlunun temliknameye dayalı olarak alacağını babasına temlik etmesi işleminin İİK 278/III-1 gereği bağışlama hükmünde kabul edilemeyeceği- Borçlunun temliknameye dayalı olarak alacağını temlik ettiği babası (üçüncü kişi), İİK m. 279/son borçlu oğlunun vaziyetini bilmediğini ispat edemediğinden iptal davasının kabulü gerektiği- Alacağın temliki işlemi, dava dışı şirketlerle yapılmadığından, ticari örfe dayalı ödeme olgusunun somut olayda uygulanmasının mümkün olmadığı, dava dışı şirketlerin ticari defterleri üzerinde inceleme yapılarak temlik işleminden öncesinde ve sonrasında devam eden bir ilişki olup olmadığının incelenmesinin gerekmediği- Temlik işleminin tarafı dava dışı şirket ile davalı üçüncü kişi olmadığından, bu yönde bir araştırma yapılmasına yer olmadığı ve temlik işleminin İİK m. 280/1 ve 3 gereği de iptale tabî olduğu-
Davalı iş sahibi, sözleşmenin 25. maddesinde kararlaştırılan devir yasağı nedeniyle temlik alacaklısı yeni davacının kendisinden talep edebileceği alacağın bulunmadığını kanıtladığından, mahkemece sözleşmede temlik yasağı olduğu gerekçesiyle davanın aktif husumet ehliyeti yokluğundan reddine dair verilen direnme kararı usul ve yasa hükümlerine uygun olduğu-