Mahkemece bozma ilamına uyulmasına karar verilmekle birlikte usuli kazanılmış hak oluşmayacağı- Dava konusu taşınmazdaki 2/4 pay, oğlu adına kayıtlı iken hükmen Vakıf adına tescil edildikten sonra, sulh hukuk mahkemesinin kararı ile ortaklığının giderilmesine karar verildiği, kararın kesinleşmesi neticesinde eldeki davanın yargılaması devam ederken cebri satış suretiyle dava dışı kişilere ihale edildiği, ihalenin kesinleşmesi ile birlikte tapu kütüğünde ihale alıcıları adına tescil edildiği, asıl ve birleştirilen davanın davacıları tarafından dilekçeler ile tapu iptali ve tescil isteminin bedele dönüştürüldüğü, ayrıca asıl dava davacılarına vekâleten sözleşme ile; birleştirilen davanın davacılarına vekâleten sözleşmeler ile dava neticesinde elde edilecek hakların belirli paylarını başkalarına temlik ettikleri gözetildiğinde, aynî bir hakkın bu şekilde devri mümkün değil ise de alacak hakkının devri mümkün olduğundan temlik alanlar lehine hüküm kurulmasında bir isabetsizlik görülmediği, bu nedenle, alacak istemi bakımından temlik alanların temlik edilen oranlarda davacılar yerine geçtiği (taraf sıfatı kazandıkları) kabul edilerek haklarında hüküm kurulmuş olmasının yerinde olduğu- “Çekişmeli payın, ortaklığın giderilmesi davası neticesinde satıldığı, davacılar tarafından istemin bedele dönüştürüldüğü, cebri satış nedeniyle davacılar arasındaki el birliği hâlinde mülkiyetin son bulduğu, bedel üzerinde el birliği mülkiyetinden bahsedilemeyeceği, davacıların satış bedeli üzerindeki haklarının miras payları oranında alacak hakkına dönüştüğü, direnme kararının bu gerekçeyle yerinde olduğu” ileri sürülmüş ise de bu görüşün Kurul çoğunluğu tarafından benimsenmediği-
1. Taraflar arasında birleştirilerek görülen alacak davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda, İstanbul 5. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen asıl ve birleştirilen 2015/253 Esas sayılı davalarda alacak istemlerinin kısmen kabulüne, birleştirilen 2 ...
İlgili bağlantılar