Limited şitket yöneticisi davalının şirketi iyi yönetememesi, ana sözleşmenin kendisine yüklediği görevleri yapmaması sebebiyle şirketin borca batık hale geldiği sebebiyle davacının zarara uğradığına yönelik açılan davanın dolaylı zarara ilişkin TTK 309. maddesine dayalı olarak açıldığının kabulü gerekip, davacının dava sonunda hükmedilecek tazminatı şirket yararına istemiş olması gerektiği hususu da değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği-
11. HD. 10.04.2018 T. E: 2016/6771, K: 2551-
Ticari işletme müdürünün haksız eyleminden kaynaklanan tazminat istemi-
Dava dışı limited şirketin müdürü olan davalının, davacı şirketi zarara uğrattığı iddiasına dayalı tazminat istemi-
Anonim şirket ile davalılar arasındaki ilişki TTK’mizce ticari dava olduğu belirtilmiş, aksine hüküm bulunmadıkça tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerinin Asliye Ticaret Mahkemesinde görüleceği öngörülmüştür. Bu durumda, uyuşmazlığa konu taleplerin de bu kapsamda değerlendirilmesi ve davada asliye ticaret mahkemesinin görevli olduğu nazara alınarak işin esastan incelenip, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirmeye dayalı, yazılı şekilde görevsizlik kararı verilmesinin bozma nedeni olduğu-
11. HD. 26.02.2018 T. E: 2016/8320, K: 1396-
Davacı limited şirketin eski müdürü olan davalının şirketi zarara uğrattığı iddiasına dayalı icra takibine itirazın iptali istemi-
11. HD. 16.01.2017 T. E: 2016/15085, K: 285-
Hâkim şirketin zaman içerisinde bağlı şirketi özenle yönetmediği ve kâr edemez duruma düşürdüğü ileri sürerek TTK. 202'eye dayalı denkleştirme tazminatı talebi- TTK 202/1- (e) uyarınca, hâkim şirket merkezinin yurtdışında, dava dışı bağlı şirket merkezinin ise İstanbul Kadıköy ilçesinde bulunduğundan davaya bakmakla yetkili mahkemenin İstanbul Anadolu Adliyesi Asliye Ticaret Mahkemesi olduğundan bahisle yetkisizlik kararı verilmiş ise de, dosya içerisinde bulunan ticaret sicil kaydına göre bağlı şirketin merkezinin İstanbul Şişli ilçesinde olduğu anlaşılmakla, yetkisizlik kararı verilmesi doğru görülmediği-
Şirket alacaklılarının dava açma hakkı doğrudan doğruya zarar ve dolaylı zarar durumuna göre farklılıklar içerdiği- Yönetim ve denetim kurulu üyelerinin ortaklığın mal varlığını azaltan veya kötüleştiren yasa ve ana sözleşme hükümlerine aykırı davranışları, ortaklar ve alacaklıların dolaylı zararının oluşmasına sebep olduğundan, ortaklığın doğrudan doğruya zarar görmesi, şirket alacaklılarının dolaylı zararı olduğu ve şirket alacaklısının dolaylı zararları nedeniyle açtığı davada hükmedilecek tazminatın kendisi adına değil, ortaklığa verilmesi yönünde talepte bulunabileceği- Yöneticilerin veya denetçilerin eylemleri sonucunda şirket alacaklılarının ortaklığın zararından müstakil olarak gördükleri zararlar doğrudan zararlar olup, ortaklığın zarar görüp görmemesinin bir önemi bulunmadığı, alacaklıların ise, talep ettiği tazminatın kendisi adına hükmedilmesini isteyebileceği-