Davalılara yönetilen isnatlar, davalıların şirketteki görevleri kapsamında şirketi zarara uğrattıkları iddiasına dayalı olarak 6762 s. TTK m. 342 (6102 s. TTK m. 552) çerçevesinde sorumluluklarına ilişkin olduğundan, davalılar aleyhine açılan davanın niteliği itibariyle mutlak ticari dava olduğu ve bu davanın asliye ticaret mahkemesinde görüleceği, davalılardan bir kısmı ile şirket arasındaki işçi-işveren ilişkisinin mevcudiyetinin, açılan davanın niteliği ve kanunî dayanağı itibariyle iş mahkemesini görevli hâle getirmeyeceği-
Şirket içi düzenlenen teftiş raporu ile davalıların görev aldıkları şirkette dava dışı kişilere kaynak aktarımı suretiyle şirketi zarara uğrattıklarının tespit edildiği iddiasıyla davalıların dava niteliği itibariyle mutlak ticari dava olduğu- Şirket yönetiminde görev alanlar kanundan ve esas sözleşmeden doğan yükümlülüklerini kusurlarıyla ihlal ettikleri takdirde, hem şirkete hem pay sahiplerine hem de şirket alacaklılarına karşı verdikleri zarardan sorumlu olduğu-
Şirket yöneticisi veya mirasçılarına karşı sorumluluk davası açılabilmesi için limited şirket ortaklar kurulu tarafından verilen kararın bulunması gerektiği, sorumluluk davası için ortaklar kurulu kararının özel dava şartı olduğu, dava şartı mevcut olup olmadığının yargılamanın her aşamasında resen araştırılması gerektiği, dava açılırken dava şartının eksik olması nedeniyle davacı tarafa dava şartı eksikliğini tamamlaması için kesin süre verildiği, kesin süre içerisinde davacı tarafça yönetici kayyım kararının sunulduğu, yönetici kayyım kararının ortaklar kurulu kararı olmadığı, kesin süre içerisinde dava şartı eksikliğinin tamamlanmadığı gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmesi gerekeceği- Davanın şartlarının tamamlanması için davacı taraf verilen süre içerisinde davacı vekilince .............. tarihli yönetim kayyımı kararı ibraz edildiği, kararın yasada dava şartı olarak düzenlenen yönetici hakkında sorumluluk davası açılması yönünde alınmış bir ortaklar kurulu niteliğinde olmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekeceği-
Dava, anonim şirket yöneticilerinin sorumluluğu nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir...
Dava, 6102 sayılı Kanun'un 553 üncü maddesine dayalı olarak açılmış tasfiye memurunun sorumluluğundan kaynaklanan alacak istemine ilişkindir...
Uyuşmazlık, yöneticinin sorumluluğu ve tazminat istemine ilişkindir...
Davalıların yanıltıcı açıklamaları nedeniyle yöneticileri olduğu şirket hisselerini satın alan davacının uğradığı maddi zararın tazmini istemi- Davacının hisse senedini almadan önce şirket hakkında bilgileri edindiği ve buna göre yatırım yapmış olduğu, davacı tarafça davalıların Kanundan ve esas sözleşmeden kaynaklanan yükümlülüklerini kusurları ile ihlal etmelerinden ötürü zarar ettiğinin somut bilgi belgelerle ispatlanamadığı- Şirket yöneticisinin sorumluluğundan kaynaklanan tazminat istemine ilişkin davanın reddi halinde maktu vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiği-
Dairemizin 02.06.2020 tarihli ve 2019/4984 E., 2020/2545 K. sayılı ilamında, davacı tarafın, dava dilekçesinde iddiasını, tahsil kabiliyeti olmayan satışlar nedeniyle girilen zarar, bu zararları kapatmak adına alınan krediler nedeniyle ödenen faizler ve davalılar murisinin şirket malvarlığından yaptığı şahsi harcamalar olmak üzere üç temel unsura dayandırdığının belirtildiği, bozmaya uyularak alınan bilirkişi raporunda, tahsil kabiliyeti olmayan satışlar nedeniyle girilen zararın 2006-2014 dönemi 2.054.632,18 TL olduğu, ancak oluşan zararın doğrudan tahsil kabiliyeti olmayan satışlardan kaynaklandığına ilişkin somut bir veri tespit edilemediği, bu zararları kapatmak adına alınan krediler ve ödenen faizlerin, şirket bilançosundaki ticari alacakların sürekli artış eğiliminde olduğu da dikkate alınarak sadece tahsil kabiliyeti olmayan alacakların finansmanında kullanılmasından dolayı şirketin zarar ettiği iddiasını desteklemeye yeterli olmadığı, davalıların murisinin şirket mal varlığından yaptığı kişisel harcama olabilecek kalemler tutarının 209.283,46 TL olduğu belirtilmiş olmasına rağmen, bilirkişi raporundaki bu tespitlere göre Mahkemece, iki kalemden dolayı değil sadece davalılar murisinin kişisel harcamalarından dolayı aleyhlerine tazminata hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde bilirkişi raporundaki kısmi açıklamalara göre karar verilmesinin doğru olmadığı-
Şirket yöneticilerinin sorumluluğuna dayalı tazminat ve şirketin borca batıklığının tespiti istemi- "Yansıma zarar" niteliğindeki zararın tazminin ancak şirket ve her bir pay sahibinin isteyebileceği (TTK 555 ) ve tazminatın da şirkete ödenmesinin talep edilebileceği- TTK 556'da ise, şirketin iflası halinde, tazminatın şirkete ödenmesinin şirket alacaklıları tarafından da talep edilebileceğinin düzenlendiği, iflas hali dışında, alacaklının dolayısı ile zarar nedeniyle yönetim kurulu üyelerinin sorumluluğuna dayalı tazminat davası açamayacağı- Davacı alacaklı tarafından iflas halinde olmayan şirket yöneticileri hakkında dolaylı zararları nedeniyle dava açma hakları bulunmadığından ve "dolaylı zarar" niteliğindeki talep edilen tazminatın şirkete ödenmesinin istenilmesi gerekirken, "davacıya ödenmesinin" talep edilmesi nedeniyle davanın reddine, şirket yöneticilerine karşı açılmış olan bu davada husumet yönetilmeyen şirketin borca batıklığının tespitine ilişkin davanın da reddine karar verilmesi gerektiği-
Dava, limited şirket yöneticisinin sorumluluğuna dayalı tazminat istemine ilişkindir...