Dava dilekçesinde elektirik dağıtım sayacının mülkiyetinin elektrik dağıtım şirketi A. AŞ'ye ait olduğu sayacın davacının kullanımında ve zilyetliğinde bulunduğunun açık bir şekilde ifade edildiği, bu durum karşısında anılan mahcuzla ilgili geçerli bir istihkak iddiasının bulunduğundan bahsedilemeyeceği, o halde davacının anılan mahcuzla ilgili istihkak davası açmakta hukuki yararı bulunmadığından 6100 sayılı HMK nın 114/ h ve 115/2 maddeleri uyarınca dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmesi gerekeceği-
Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlıkların ticari davalardan olmadığı, mahkemece, asliye hukuk mahkemesinin görevli olması nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiği-
İşyeri sigorta sözleşmesinden kaynaklanan rücuen tazminat istemi- Sigortalı işyerinde oluşan su hasarı sebebiyle meydana gelen zarar sigortacı tarafından sigortalıya ödenmiş olup ödenen tazminatın işyerinin maliki olan davalıdan tahsili talep edildiğinden ve kira sözleşmesine göre dava dışı sigortalı, sigortalı işyerinde kiracı olarak bulunmakta olup dava dışı sigortalı ile davalı arasındaki temel hukuki ilişki kira sözleşmesine dayandığından, sigortalı ile davalı arasında uyuşmazlık kira ilişkisinden doğduğuna göre; davaya bakma görevi sulh hukuk mahkemesine ait olduğu-
Taşınmaz hakkında derdest ortaklığın giderilmesi davasının, kentsel dönüşüm uygulamasının ya da kamulaştırma işleminin bulunması gibi istisnai durumlarda muhdesatın tespiti davasının açılmasında güncel hukuki yararın bulunduğunun kabul edildiği-
İcra mahkemeleri kararları kendi aralarında kesin hüküm oluşturacağı- Aynı konu, aynı taraf ve aynı sebebe dayalı olarak derdest bir itiraz dosyasının bulunması halinde istemin reddine karar verilmesi gerektiği-
Dava şartı olan gider avansının delillerin ikamesi dışındaki yargılama giderleri için dikkate alınması, tanık dinlenmesi, bilirkişi raporu alınması ve keşif gideri gibi delil ikamesine yönelik giderlerin ise gider avansı içinde değerlendirilmemesi gerektiği- Tanık deliline dayanılması sebebiyle istenilecek giderin delil avansı olduğu, bu masrafların gider avansı olarak kabul edilerek davanın usulden reddine karar verilmesinin hatalı olduğu-
Davalı şirketin iş akdine ve iş güvenliği mevzuatına aykırı davrandığı iddia edilerek, hizmet akdi ile görev yapan desteklerinin, iş kazası sonucu vefat etmesi nedeniyle uğranılan manevi zararın ödetilmesine ilişkin uyuşmazlığın çözümünde görevli mahkeme iş mahkemeleri olduğu-
Dava konusu haciz sırasında 3. kişi yararına istihkak iddiasında bulunan çalışanının üçüncü kişinin ortağı ya da temsil yetkilisi olmadığının, anılan şahsın, üçüncü kişi yararına istihkak iddiasında bulunmaya yetkili olmadığının sabit olduğu, davalı üçüncü kişi tarafından hacizden itibaren İİK’nun 96/3. maddesinde belirtilen 7 günlük süre içerisinde yapılmış bir istihkak iddiası da bulunmadığından, davacı alacaklının İİK 99. maddesi hükümlerine göre istihkak davası açmakta hukuki yararı bulunmadığından, 6100 sayılı HMK nun 114/ h ve 115/2 maddeleri uyarınca, davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmesi gerekeceği-
Apartman yönetimi adına yönetici tarafından davalı müteahhite karşı ayıplı imalat nedeniyle uğranılan zararın tahsiline ilişkin açılan davada, davanın kat malikleri kurulu adına verilen vekaletname kapsamında açıldığı, kat maliki olan yöneticinin de avukata kendi adına vekaletname vermediği ve bu nedenle yöneticinin de kendi bağımsız bölümüne konu tapudaki arsa payına düşen kısmı da isteyemeyeceği de göz önüne alınarak, "apartman yönetim kurulunun dava açma ehliyeti bulunmadığından, husumet nedeni ile davanın reddine" karar verilmesi gerektiği-
Tasarrufun iptali davasından sonra açılan menfi tespit davasının sonucunun, tasarrufun iptali davasında 'bekletici mesele' (HMK. 165) yapılması gerekeceği-