Mirasbırakanın sağlığında karşılık almaksızın altsoyuna yapmış olduğu kazadırmaların miras payına mahsuben yapılmış sayılacağı ve mirasbırakan tarafından aksi belirtilmiş olmadıkça kural olarak iadeye tabi olacağı-
Miras bırakanın sağlığında alt soya yaptığı karşılıksız kazandırmaların kural olarak miras payına mahsuben yapılmış sayılacağı ve iade tabi olup, ‘teberrunun iade edilmemek maksadıyla yapıldığını’ ispat yükünün teberrudan yararlana ait olacağı-
Miras bırakanın sağlığında üçüncü kişiye icara verdiği 388 parsel numaralı taşınmazın icar bedelinin, miras bırakanın ölümünden sonra 08.10.2004 ve 21.10.2004 tarihinde davalı tarafından alınmış olmasının, davalıya yapılan sağlar arası karşılıksız kazandırma niteliğinde olmadığı ve davalının miras bırakanın ölümünden sonra almış olduğu icar bedelinin denkleştirmeye tabi tutulmasının usul ve yasaya aykırı olduğu-
Tenkis hesabı yapılırken; miras bırakanın taşınmazları alırken verdiği bedellerin (paraların) mirasın açıldığı tarihte ulaştığı değerler, paranın satın alma gücündeki değişimlerin usulünce belirli kırıterler dikkate alınmak suretiyle hesaplanarak, gerektiğinde uzman bilirkişilerden denetime elverişli rapor alınarak-değerin belirlenip, bu yolla belirlenen değerin tenkisine karar verilmesi gerekeceği-
Yasal mirasçılar, miras bırakandan miras paylarına mahsuben elde ettikleri sağlar arası karşılıksız kazandırmaları, denkleştirmeyi sağlamak için terekeye geri vermekle yükümlü ise de, bunların miras payına mahsuben verildiğinin kanıtlanmasının davacı tarafından, bu kanıtlanamadığında denkleştirme talebinin reddi gerekeceği-
Tarafların HUMK’nun 293/1 maddesinde yazılı kişilerden olduğu, tanıkla ispat olanağı bulunduğu, Hukuk Genel Kurulu’nun 13.12.1974 gün 1972/T-119 E,1356 K.sayılı ilamında da benimsendiği gibi tüm maddi olaylar hakkında her zaman tanık dinlenebileceği-
Mahkemece; davalıya verildiği iddia edilen paranın miktarı ile muris tarafından bankadan hangi tarihte çekildiğinin, ilgili bankadan sorulup tespit edilmesi, bunun sağlar arası karşılıksız kazandırma niteliğinde olup olmadığının tanık beyanlarıyla belirlenmesi, dava konusu menkul eşyalarında mahallinde keşif yapılmak suretiyle bilirkişi marifetiyle değerlerinin saptanması, tüm deliller birlikte değerlendirilerek hasıl olacak sonuç uyarınca karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile hüküm kurulmasının doğru görülmediği-
Mirasta denkleştirme davasının ortaklığın giderilmesi davasının sonucunu etkileyeceğinden denkleştirme davasının sonuçlanmasının beklenmesi gerekeceği-