Dava konusu taşınmazın alımında davacının herhangi bir katkısının bulunup bulunmadığı belirlenerek bunun sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Tarafların her birinin yapabileceği tasarruf miktarının, toplam tasarruf miktarı karşısındaki oranı tespit edildikten sonra katkı payı alacağının belirlenmesi gerekeceği-
Dava konusu İzmir’de bulunan mesken ile aracın atımında davacı kadının gerek ziynetlerini bozdurarak gerekse ailesinden aldığı maddi yardımlar ile katkıda bulunduğu-
Davacının boşanma davası sırasında istediği yoksulluk nafakası dışında maddi ve manevi tazminat istemediğine ilişkin beyanının, boşanma davasının eki niteliğinde olmayan mal rejiminden kaynaklanan davalar yönünden bağlayıcı olmadığı-
Davacı eşin edinilmelere katkısı bulunduğunun anlaşılması halinde, oranın belirlenerek uyuşmazlığın esası hakkında karar verilmesi gerekeceği-
Tarafların 1966 yılında evlendikleri halen evliliklerini sürdürdükleri ve aralarında boşanma davasının da bulunmadığı toplanan deliller ve dosya kapsamıyla anlaşıldığına, yasal mal rejimi olan edinilmiş mallara katılma rejimi sona ermediğine göre; (TMK. 206-225 md) TMK’nun 227. maddesinde ifadesini bulan değer artış payının istenemeyeceği-
Davalı-davacı kadının istediği maddi tazminat; değer artış payına (TMK. Md.227) yönelik olup bu isteğin esası eşler arasındaki mal rejiminin sona ermesi durumunda incelenebilir- Dava koşulunun yargılama sırasında gerçekleşme ihtimali söz konusu olduğundan bu talep yönünden tefrik kararı verilip, boşanma davasını bekletici mesele yapıp sonucu uyarınca karar verilmesi gerekeceği-
Dava dosyasında davacının dava konusu taşınmazların edinilmesine maddi bir katkı sağladığına ilişkin yeterli delil bulunmadığı, o halde davanın reddi gerekirken yetersiz ve somut hiçbir delile dayanmayan, yasal gerekçeleri de gösterilmeyen bilirkişi raporu esas alınarak yazılı şekilde davanın 1/2 oran üzerinden kısmen kabulüne karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu-
Mallar taraflar arasında mal ayrılığı rejiminin geçerli olduğu dönemde edinildiğine göre, bu mallar, edinilmiş mallara katılma rejimine kocanın "kişisel malı" olarak girmiş olup edinilmiş mal olmadığından çalışmayan, herhangi bir geliri ve kazancı bulunmayan davacı kadının, bu malların edinilmesine herhangi bir katkısı kanıtlanamadığından davacının; katkı payı karşılığı veya değer artış payı nedeniyle davalıdan alacak talebinde bulunamayacağı-
Davacının evlilik birliği devam ederken çalıştığında tereddüt bulunmadığı ancak davalının da ailesinin maddi olanaklarının iyi olduğu, bankadan kredi çektiği ve dikiş dikmek suretiyle gelirinin de bulunduğu, mahkemece davalının aile bütçesine katkısıyla dava konusu taşınmaz hissesinin alınmasında katkısının ne olabileceği konusunda taraf delilleri toplanıp araştırılması gerektiği-