TMK'nun genel nitelikli hükümler kenar başlığını taşıyan 5. maddesi uyarınca Borçlar Kanununun zamanaşımına ilişkin hükümlerinin uygun düştüğü ölçüde tüm özel hukuk ilişkilerine uygulanacağı-
Davalı adına %75'i kayıtlı bulunan limited şirketin kurulma tarihi itibarıyla değerinin davalının "kişisel malı" olup "katılma alacağı" hesabından bunun çıkartılıp, 1.1.2002 tarihinden sonraki sürüm değerinin "edinilmiş mal" olarak dikkate alınması, otomobilin elden çıkartılmış bulunması nedeniyle değer artış payı hesabında Türk Medeni Kanunu madde 227/2 hükmünün gözetilmesi gerekeceği-
Davacının, davalı eşi adına kayıtlı otomobilinin alımına yaptığı katkıya dayalı isteğini "değer artış payı" isteğine ilişkin olduğu, bu isteğin eşler arasındaki mal rejiminin sona ermesi halinde incelenebileceği-
Katkı payına dayanan alacak istemine ilişkin davada, dava konusu olan her iki taşınmazın evlilik birliğinin devamı sırasında satıl alındığı ve davacının evlilik birliği devam ederken çalıştığı ve gelirinin olduğu gözetilerek karar verilmesi gerekeceği-
Eşlerden birinin diğerine ait bir malın edinilmesine, iyileştirilmesine veya korunmasına katkıda bulunması halinde, tasfiye sırasında bu malda ortaya çıkan değer artış payını katkısı oranında isteyebileceği ancak bu katkının istenebilmesi için edinilmiş mallara katılma rejiminin sona ermesi gerekeceği, boşanma davası halen sonuçlanmamış ise, değer artış payına yönelik davanın tefrik edilip, boşanma davasının sonucu beklenip, deliller değerlendirilip karar verilmesi gerekeceği-
Medeni Kanunun 227. maddesi uyarınca eşlerden biri, diğerine ait bir malın edinilmesine, iyileştirilmesine, veya korunmasına hiç ya da uygun bir karşılık almaksızın katkıda bulunmuşsa, tasfiye sırasında bu malda ortaya çıkan değer artışı için eşin katkısı oranında alacak hakkına sahip olacağı-
Mevcut mal rejimi sona ermediğine göre davacının, Medeni Kanunun 227. maddesinde ifadesini bulan değer artış payını isteyemeyeceği–
Eşlerden birinin, diğerine ait bir malın edinilmesine, iyileştirilmesine veya korunmasına, hiç ya da uygun bir karşılık olmaksızın katkıda bulunmuşsa, tasfiye sırasında bu malda ortaya çıkan değer artışı için katkısı oranında alacak hakkına sahip olacağı ve bu alacağın o malın tasfiye sırasındaki değerine göre hesaplanacağı–
Davacı kadının tapuya kayıtlı taşınmaza çalışarak katkıda bulunduğu sabit olduğundan, taşınmazın tapu kaydı celbedilerek alım tarihine göre değerinin belirlenmesi, Türk Kanunu Medenisi döneminde taşınmaz alındıysa kocanın gelirinden bakım borcu giderleri de düşülerek katkı oranının belirlenmesi gerekeceği-