Dava, taşınmaz satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil ile imar uygulamaları nedeniyle bedele çevrilen karşılığın davacıya aidiyetinin tespiti isteğine ilişkin olup, belirtilen davalılar mirası reddettiklerinden davada taraf sıfatı bulunmadığından davanın bu kişilere karşı yöneltilmesinin doğru olmadığı, bu nedenle davacı tarafa muris ile ilgili mirası reddeden mirasçıların durumu da gösterilmek suretiyle yeni bir mirasçılık belgesi alınması için yetki ve süre verilmesi ve davanın alınacak yeni mirasçılık belgesine göre mirasçı olan kişilere karşı yöneltilmesi gerektiği- Davacı vekilinin, kimlik tespitli dilekçesiyle yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline ilişkin karar yönünden alacaklarından feragat ettiğini bildiren dilekçesinin de nazara alınması gerektiği-
Meraya elatmanın önlenmesi istemi- Davacı ve davalı köylerin 6360 sayılı Kanun hükümleri gereğince tüzel kişiliği kaldırılarak mahalle olarak başka ilçelerinin belediyelerine katılmaları nedeniyle görülmekte olan davada taraf sıfatları kalmadığından ve katıldıkları ilçe belediyeleri taraf olacağından 6360 sayılı Kanunun geçici 1. maddesinin 13. fıkrası gereğince işlem yapılması gerektiği-
HMK'nın 50. maddesine göre, medeni haklardan yararlanma ehliyetine sahip olan herkesin davada taraf ehliyetine de sahip olduğu-.HMK`nın 51. maddesine göre de, dava ehliyetinin, medeni hakları kullanma ehliyetine göre belirleneceği- TMK'nın 9. maddesine göre, fiil ehliyetine sahip olan kimsenin, kendi fiilleriyle hak edinebilir ve borç altına girebileceği-. Aynı kanunun 10. maddesine göre de ayırt etme gücüne sahip ve kısıtlı olmayan her ergin kişinin fiil ehliyeti olduğu- Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 14.01.1976 günlü ve 477/12 sayılı kararına göre, davada taraf olma ehliyetinin, medeni haklardan yararlanma hakkının bir sonucu olduğu- Kısıtlanan kimsenin; medeni hakları kullanma ehliyetinden yoksun bulunması nedeniyle her ne kadar kendisi dava açamaz ise de sözü edilen haklardan yararlanma ehliyetini haiz bulunduğundan aleyhine dava açılabileceği- Ancak, davalının kısıtlı olduğunun mahkemece öğrenilmesi halinde re'sen kanuni mümessile tebligat yapılması gerekeceği-
Davacı ve davalı köylerin 6360 sayılı Kanunun ilgili hükümleri gereğince tüzel kişiliği kaldırılarak mahalle olarak Siverek İlçesinin belediyesine katılması nedeniyle görülmekte olan davada taraf sıfatları kalmadığından ve davacı ile davalı sıfatlarının birleşmesi nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi için hükmün bozulması gerektiği bu defa yapılan inceleme sonucu anlaşıldığından Dairemizin 03.03.2014 tarihli 2013/15571 Esas - 2014/2733 Karar sayılı ilamının kaldırılarak hükmün gerekçe ile bozulması gerektiği-
Aile konutunun miras hakkına mahsuben sağ kalan eşe özgülenmesi isteğine ilişkin davada, yaşı küçük olan davalı ile davacı annesi arasında menfaat çatışması söz konusu olduğundan yargılamanın davalıya kayyım tayini suretiyle sürdürülmesi gerektiği-
İmar düzenlemesi işleminin iptali sebebiyle kadastral mülkiyet durumunun ihyasına yönelik tapu iptali ve tescil isteğine ilişkin açılan davada, HMK. mad. 124 dikkate alındığında hasım değişikliğine imkan sağlanarak, vefat eden tapu kayıt maliklerinin mirasçılık belgesini almak ve tespit olunacak tüm mirasçılarını davaya dahil etmek üzere davacı vekiline yetki ve uygun bir süre verilmesi gerektiği- Kadastral duruma dönülme istekli uyuşmazlıklarda taraf teşkili bakımından husumetin, kadastral parselin kapsamında kalan ve iptale konu edilen imar parselinin maliklerine yöneltilmesi gerektiği- HMK. mad. 166 uyarınca davaların aynı sebepten doğması veya biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyecek nitelikte bulunması halinde her iki dava arasında bağlantı var sayılacağı, dava sonunda verilecek hükmün eldeki davanın taraflarını da etkileyecek nitelikte olduğu gözetilerek farklı hukuki sonuçlara varılmasının önüne geçilmesi için incelenen davanın 2008/1083 Esas sayılı dava ile birleştirilerek görülmesi gerektiği-
Tüzel kişiliği kaldırılarak mahalle olan köyün davada taraf sıfatı kalmadığından ve katıldığı ilçe belediyesi taraf olacağından hükmün bozulması gerektiği-
HMK’nın 50. maddesinde medenî haklardan yararlanma ehliyetine sahip olanın davada taraf ehliyetine de sahip olacağı, 51. maddesinde dava ehliyetinin medenî hakları kullanma ehliyetine göre belirleneceği, 114/d maddesinde ise taraf ve dava ehliyetinin dava şartlarından olduğu ve 115. madde uyarınca da mahkemenin dava şartlarının mevcut olup olmadığını davanın her aşamasında kendiliğinden araştıracağı- Davacı köyün 6360 sayılı Kanunun yukarıda belirtilen hükümleri gereğince tüzel kişiliği kaldırılarak mahalle olarak Sarıoğlan ilçesi belediyesine katılması nedeniyle görülmekte olan davada taraf sıfatı kalmadığı-
HMK’nın 50. maddesinde medenî haklardan yararlanma ehliyetine sahip olanın davada taraf ehliyetine de sahip olacağı, 51. maddesinde dava ehliyetinin medenî hakları kullanma ehliyetine göre belirleneceği, 114/d maddesinde ise taraf ve dava ehliyetinin dava şartlarından olduğu ve 115. madde uyarınca da mahkemenin dava şartlarının mevcut olup olmadığını davanın her aşamasında kendiliğinden araştıracağı- Davalı köyün 6360 sayılı Kanunun yukarıda belirtilen hükümleri gereğince tüzel kişiliği kaldırılarak mahalle olarak Pamukkale ilçesinin belediyesine katılması nedeniyle görülmekte olan davada taraf sıfatı kalmadığı-
Mahkemece, duruşmada davalı vekiline HMK'nun 124/3-4. maddeleri gereğince borçlu tarafı düzeltip adına ödeme emri çıkarması için iki hafta kesin süre verilmiş ise de; davalı vekili takip talebinde taraf değişikliği yapmaksızın sadece adi ortaklığı oluşturan şirketler adına ödeme emri çıkartılmasının talep ettiğinden mahkeme ara kararının süresi içerisinde yerine getirilmediğinin anlaşıldığı, mahkemece, takibin iptaline karar verilmesi gerekeceği-