HMK'nın 50. maddesine göre, medeni haklardan yararlanma ehliyetine sahip olan herkesin davada taraf ehliyetine de sahip olduğu-.HMK`nın 51. maddesine göre de, dava ehliyetinin, medeni hakları kullanma ehliyetine göre belirleneceği- TMK'nın 9. maddesine göre, fiil ehliyetine sahip olan kimsenin, kendi fiilleriyle hak edinebilir ve borç altına girebileceği-. Aynı kanunun 10. maddesine göre de ayırt etme gücüne sahip ve kısıtlı olmayan her ergin kişinin fiil ehliyeti olduğu- Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 14.01.1976 günlü ve 477/12 sayılı kararına göre, davada taraf olma ehliyetinin, medeni haklardan yararlanma hakkının bir sonucu olduğu- Kısıtlanan kimsenin; medeni hakları kullanma ehliyetinden yoksun bulunması nedeniyle her ne kadar kendisi dava açamaz ise de sözü edilen haklardan yararlanma ehliyetini haiz bulunduğundan aleyhine dava açılabileceği- Ancak, davalının kısıtlı olduğunun mahkemece öğrenilmesi halinde re'sen kanuni mümessile tebligat yapılması gerekeceği-

Dava, terekenin teslimine ilişkindir. Tekirdağ C. Başsavcılığı 08.10.2013 gününde verilen dilekçe ile terekenin teslimini istemiştir. Terekeyi teslim alması istenen mirasçı H.Ç. kendi adına asaleten velayeti altında bulunan çocuğu B.Ç.'a velayeten ...